Enflasyon müjdesi

Hazine'den sorumlu Devlet Bakanı Ali Babacan, enflasyonda yıl sonu hedefinin yüzde 20 olarak hedeflendiğini ancak, büyük ihtimalle yüzde 18'lerde gerçekleşeceğini söyledi. Devlet Bakanı Ali Babacan, TRT 2'de yayınlanan ''Anafikir'' adlı programda, ekonomik gelişmeler konusunda değerlendirmelerde bulundu. Babacan, Türkiye'deki krizlerin en büyük nedenlerinin, kötü yönetim ve büyük çaptaki yolsuzluklar olduğunu belirterek, ''halk ve piyasalar, öncelikle sözünde duran bir yönetim bekliyor. Biz çok az sayıda söz veriyor ve verdiğimiz sözleri yerine getiriyoruz. Halk boş vaatlerden bıkmış durumda, güveneceği bir siyasetçi arıyor. Bu güven unsuru, enflasyonun indirilmesinde önemli bir unsur. Biz ayrıca, kamunun kaynaklarını kullanırken, parayı yerinde kullanmayı prensip edindik'' şeklinde konuştu. Hükümet olarak önlerinde, bir dahaki seçimlere kadar 4 yıllık bir dönemin daha bulunduğunu hatırlatan Babacan, bu dönemde öncelikle enflasyonun, Avrupa Birliği (AB) ülkeleri enflasyonuyla mukayese edilebilir bir orana indirilmesinin hedeflendiğini kaydetti. Bakan Babacan, yeni Türk Lirası için bol sıfırlı olmayan, gayet makul, İngiltere ve İsviçre'nin para birimleri gibi bir para birimini hedeflediklerini ifade etti. Devlet Bakanı Babacan, kamu net borç stokunun Gayri Safi Milli Hasıla'ya (GSMH) oranının 2001 yılı sonunda yüzde 92 olduğunu hatırlatarak, yıl sonunda bu oranın yüzde 70 civarında olacağını şimdiden görebildiklerini belirterek, bu oranı da yüzde 69-72 arasında tahmin ettiklerini ifade etti. Babacan, ''kamu net borç stokunun, GSMH'ye oranında yüzde 60'ı yakalama ihtimalini beş yıllık iktidarımızda görme şansı çok yüksek'' şeklinde konuştu. ''TÜRKİYE DEYİNCE ARTIK GÖZLERİ PARLIYOR'' Babacan, 2005 yılında seçimlere giderken, Türkiye'nin o zamanki makro ekonomik yapısına ilişkin olarak, ''dört sene sonra 300 milyar dolarlık GSMH yakalanır. Dış Ticaret hacmimiz 150-170 milyar dolara ulaşır. Türkiye'ye yılda 5 ile 10 milyar dolarlık doğrudan yatırım girmeye başlar'' tahminlerinde bulundu. Türkiye'deki ekonomik gelişmelerin, yabancıların ilgisini çekmeye başladığını vurgulayan Bakan Babacan, hemen her gün Ankara'ya heyetlerin geldiğini ve kurumsal yatırımcıların, Türkiye'nin yeniden tahvil ihracında bulunmasını talep ettiklerini belirtti. Babacan, ''Türkiye deyince artık yabancıların gözleri parlıyor'' şeklinde de konuştu. Bakan Babacan, dikkat çekici bir başka noktaya değinirken de, ''daha önce devamlı IMF ile ilişkileri soran yabancılar, son bir aydır IMF ile ilişkileri hiç sormaz oldular'' dedi. DOĞRUDAN YABANCI SERMAYE GİRİŞİ... Türkiye'ye Nisan ayından bu yana net portföy yatırımı girişi olduğunu belirten Bakan Babacan, uygulanmakta olan dalgalı kur politikasının, bu yatırımların hızlı giriş çıkışlarını önlediğini kaydetti. Bakan Babacan, doğrudan yabancı sermaye girişi için ise bunu gerçekleştirecek olan yatırımcının en az bir beş yıl önünü görmek istediğini, makro ekonomik istikrarda da kalıcılık aradığını ifade etti. Babacan, yabancı yatırımcının, ayrıca yasal anlamda güvenceler de aradığını vurguladı. Babacan, yabancıların, şimdiye kadar, yatırım ortamını iyileştirmeye yönelik olarak alınan kararlardan memnun olduğunu da vurguladı. Babacan, yatırımcılara yönelik bazı düzenlemeler yaptıklarını, geri kalan diğer düzenlemeleri de birkaç ay içinde tamamlayacaklarını ifade etti. LİRADAN ALTI SIFIR ATILMASI... Türk Lirası'ndan altı sıfır atılması konusuna da değinen Babacan, TL'de çok fazla sıfır olması nedeniyle, Uzakdoğu'daki hesap makinalarının Türkiye için özel imalat gerçekleştirdiklerini söyledi. Babacan, şu anda tasarı halindeki Yeni Türk Lirası'yla, şu andaki 1 milyon liranın, 1 Yeni Türk Lirası'na eşitleneceğini bildirdi. İtibarlı bir Türk Lirası'nı amaçladıklarını belirten Babacan, 2004 yılında, yeni Türk Lirası'nın basılmaya başlanacağını, Merkez Bankası makinalarının da, 2004 sonuna kadar harıl harıl yeni parayı basarak, 1 Ocak 2005'e yetiştirmeye çalışacaklarını ifade etti. Babacan, ''2005'in başında bayram var, Bayram vesilesiyle belki bu Yeni Türk Lirası'nın yüzde 70-80'ini piyasaya vereceğiz'' dedi. İmar Bankası olayına da değinen Bakan Babacan, bu olayı, ''Irak Savaşı'ndan sonra en çok uğraştığı olay'' olarak nitelendirdi. Babacan, İmar Bankası nedeniyle meydana gelen 6 milyar dolarlık bir ek yüke rağmen, ekonomik göstergelerde bir olumsuzluğun bulunmadığını da vurguladı.