Enflasyon düşmeye devam edecek

Abone ol

Merkez Bankası, enflasyonun önümüzdeki dönemde düşmeye devam edeceği, bununla birlikte temel enflasyon göstergelerinin bir süre daha hedefin...

Merkez Bankası, enflasyonun önümüzdeki dönemde düşmeye devam edeceği, bununla birlikte temel enflasyon göstergelerinin bir süre daha hedefin üzerinde seyredeceği belirtildi.
Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası (TCMB) 17 Eylül tarihli toplantısına ilişkin toplantı özetini yayımladı. Toplantı özetinde "Enflasyonun önümüzdeki dönemde düşmeye devam edeceği, bununla birlikte temel enflasyon göstergelerinin bir süre daha hedefin üzerinde seyredeceği tahmin edilmektedir" denildi. Özette, Ağustos ayında tüketici fiyatlarının yüzde 0,10 oranında azalırken, yıllık enflasyonun yüzde 8,17’ye gerilediği belirtilerek bu düşüşün işlenmemiş gıda ve enerji fiyatları kaynaklı olduğu vurgulandı.
Gıda grubunda yıllık enflasyon yüzde 10,25’e geriledi. Ağustos ayında işlenmemiş gıda grup enflasyonu belirgin olarak düşen taze meyve-sebze fiyatları kaynaklı olarak gerilerken, işlenmiş gıda grubunda ise ekmek ve tahıllar grubunda fiyat artışlarının oldukça yavaşlamasına karşın, diğer işlenmiş gıda fiyatlarındaki yüksek artış sonucunda yıllık enflasyon yüzde 8,32’ye yükseldi. Öncü göstergeler, Eylül ayında işlenmemiş gıda fiyatlarının yıllık artış oranının gerilemeye devam edeceğine işaret ediyor.
Ağustos ayında enerji fiyatlarının temelde Türk lirasındaki değer kaybı ve petrol fiyatlarındaki artış sonucu yükselmesine rağmen yıllık enerji enflasyonu baz etkisiyle geriledi. Benzer şekilde, Eylül ayında akaryakıt ve tüp gaz fiyatlarında süren artışa karşın yıllık enerji enflasyonunun düşmeye devam edeceği öngörülüyor.
Hizmet fiyatları Ağustos ayında yüzde 0,61 oranında artarken grup yıllık enflasyonu artış eğilimini sürdürerek yüzde 8,18’e yükseldi. Bu dönemde mevsimsellikten arındırılmış veriler hizmet enflasyonunda ana eğilimin de yüksek seyrini koruduğuna işaret etmektedir. Temel mal grubu yıllık enflasyonu ise Ağustos ayında yüzde 4,58’e yükseldi. Dayanıklı tüketim mallarında fiyat artışları sürerken giyim grubunda mevsimsel fiyat düşüşü geçen yılların altında bir oranda gerçekleşti. Bu çerçevede, özellikle Türk lirasındaki değer kaybının etkisiyle, temel mal fiyatlarının mevsimsellikten arındırılmış artış eğilimi yukarı yönlü bir seyir izledi.

YURTİÇİ HASILA BEKLENTİNİN ÜZERİNDE ARTTI
2013 yılı ikinci çeyreğinde gayri safi yurtiçi hasıla (GSYİH) beklenenden daha güçlü bir artış sergiledi. Mevsimsellikten arındırılmış verilerle yılın ilk çeyreğinde belirgin bir artış gösteren nihai yurt içi talep ikinci çeyrekte yatay seyrederken, stok değişimi gerek yıllık gerekse dönemlik büyümeye önemli bir katkı sağladı. Öte yandan, bu dönemde zayıflayan küresel talebin de etkisiyle ihracat daha ılımlı bir seyir izledi. Böylece, toplam talep koşulları enflasyon üzerinde yukarı yönlü baskı oluşturmadı.
Son dönemde açıklanan veriler nihai yurt içi talep ve ihracatın ılımlı büyüme eğilimini koruduğunu gösteriyor. Tüketim malları üretim ve ithalatı Temmuz ayında dönemlik bazda artış kaydederken, üçüncü çeyreğe ilişkin beyaz eşya ve otomobil satışları ile kredi kullanımına ait mevcut veriler tüketim talebinde artışa işaret ediyor. Sermaye malları ithalatı ile taşıt hariç sermaye malları üretimi ve metalik olmayan diğer mineral maddeler üretimi ise yatırımlarda zayıf bir görünüm çiziyor. Temmuz ayı sanayi üretimi bir önceki çeyrek ortalamasının üzerinde gerçekleşti. PMI ve İYA anket göstergeleri ile öncü ihracat verileri de üretimde üçüncü çeyrek genelinde ılımlı bir toparlanmaya işaret ediyor.

DIŞ TİCARET VE CARİ DENGE BEKLENİLDİĞİ GİBİ
Dış ticaret ve cari dengeye ilişkin veriler öngörüler doğrultusunda gerçekleşti. Kısa vadede altın ticaretinden kaynaklanan baz etkisi nedeniyle yıllık birikimli cari açıkta artış beklense de, söz konusu etki hariç tutulduğunda cari işlemler dengesindeki kademeli iyileşmenin süreceği tahmin ediliyor.
Tarım dışı istihdamdaki yavaşlamanın etkisiyle mevsimsellikten arındırılmış işsizlik oranları 2013 yılı Haziran döneminde artış gösterdi. Bu dönemde başta sanayi istihdamı olmak üzere alt kalemlerin çoğunda yavaşlama gözlendi. PMI İstihdam Endeksi ile TCMB İktisadi Yönelim Anketi göstergeleri arasında yer alan Toplam İstihdam Beklentisi sanayi istihdamındaki zayıf seyrin sürebileceğine işaret ediyor. Bunun yanı sıra, küresel ekonomiye dair belirsizlikler önümüzdeki dönemde yatırım ve istihdam artışını sınırlayabilecek bir unsur olarak önemini koruyor.
Enflasyonun önümüzdeki dönemde düşmeye devam etmesinin belirtildiği toplantı özetinde Kurul, yılın son çeyreğinde yönetilen/yönlendirilen fiyatlarda ek bir ayarlama olmayacağı ve işlenmemiş gıda fiyatlarındaki olumlu seyrin süreceği varsayımı altında yıl sonunda enflasyonun Temmuz Enflasyon Raporunda sunulan tahminlere yakın gerçekleşebileceğinin değerlendirmesinde bulundu. Bununla birlikte, son aylarda yaşanan döviz kuru oynaklığına bağlı olarak çekirdek enflasyon göstergelerinin bir süre daha hedefin üzerinde seyredeceği tahmin edildiği bildirilirken, bu doğrultuda enflasyon görünümü orta vadeli hedeflerle uyumlu olana kadar para politikasındaki temkinli duruşun korunarak gerekli görülen sıklıkta ek parasal sıkılaştırmaya gidilmesinin uygun olacağı belirtildi.
Mevcut politika çerçevesi, cari işlemler dengesini olumlu yönde etkiliyor. Sermaye akımlarındaki zayıflamanın, temkinli para politikası duruşunun ve alınan makro ihtiyati önlemlerin etkisiyle önümüzdeki dönemde kredi büyüme hızlarının kademeli olarak daha makul düzeylere geleceği öngörülüyor. Bu doğrultuda, altın ticareti hariç tutulduğunda cari işlemler açığındaki kademeli iyileşme eğiliminin süreceği tahmin ediliyor.

‘YENİDEN FİYATLAMA’YA DİKKAT ÇEKİLDİ
Toplantı özetinde küresel para politikalarına dair belirsizliklerin yurt içine yansımalarını sınırlamak açısından Türk lirası likidite politikasındaki öngörülebilirliğin artırılmasının önemli olduğu belirtilirken, bu dönemde finansal piyasalarda gözlenen dalgalanmaların daha çok “yeniden fiyatlama” etkisini yansıttığına dikkat çekildi ve bu sebeple faiz belirsizliğini azaltma stratejisinin, ekonominin iktisadi temellerden kaynaklanmayan olumsuz bir döngüye sürüklenmesini engelleme konusunda önemli katkı yaptığı ifade edildi.
Özette Kurul’un, maliye politikasına ve vergi düzenlemelerine ilişkin gelişmeleri enflasyon görünümüne etkileri bakımından yakından takip ettiği belirtildi. Para politikası duruşu oluşturulurken maliye politikası ile ilgili olarak Orta Vadeli Program’da belirlenen çerçeve esas alındığı, dolayısıyla önümüzdeki dönemde mali disiplinin korunacağı ve yönetilen/yönlendirilen fiyatlarda öngörülmeyen bir artış gerçekleşmeyeceğinin varsayıldığı ifade edildi. Maliye politikasının söz konusu çerçeveden belirgin olarak sapması ve bu durumun orta vadeli enflasyon görünümünü olumsuz etkilemesi halinde para politikası duruşunun da güncellenmesi söz konusu olabilecektir değerlendirmesi yapıldı.
Küresel dengesizlikler karşısında ekonomimizin dayanıklılığını koruması açısından maliye ve finansal sektör politikalarındaki temkinli duruşun sürdürülmesi kritik önem taşıdığının vurgulandığı özette, orta vadede ise mali disiplini kalıcı hale getirecek ve tasarruf açığını azaltacak yapısal reformların güçlendirilmesinin makroekonomik istikrarı destekleyeceği belirtildi.
(İHA)

Günün Önemli Haberleri