Enerjideki hortumlamanın raporu
Abone olHangi santralde ne kadar yolsuzluk yapıldığının ve santrallerin nasıl hortumlandığının listesi ise şöyle:
Cumhurbaşkanlığına bağlı Devlet Denetleme Kurulu (DDK), Türkiye'nin bankacılık sektöründe yaşadığı hortumlamanın bir benzerinin de elektrik sektöründe uygulanan yap-işlet-devret (YİD), yap-işlet (Yİ) ve işletme hakkı devri (İHD) projeleriyle yaşanmakta olduğunu ortaya çıkardı. Söz konusu özel şirketlerle imzalanan kamu zararına sözleşmelerle, elektrikteki hortumlamanın yıllarca süreceği de belirlendi. Devlet Denetleme Kurulu, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in talimatıyla YİD, Yİ ve İHD projeleriyle ilgili olarak yaptığı incelemeyi sonuçlandırdı. ANKA'nın edindiği bilgiye göre raporda kamu yararını gözetmeyen, hatalı ve usulsüz çok sayıda işlem ve uygulamaya dikkat çekildi. Raporda yer alan bilgilere göre, elektrikteki hortumlamada bir çok yöntem kullanılıyor. Bunların arasında, yatırım tutarını olduğundan çok daha yüksek göstererek bunun elektrik tarifelerine yansıtılması, bu şirketlerden grup şirketlerine nedeni bilinmeyen büyük tutarlar aktarılması, sözleşmelerde sonradan defalarca devletin zararına şirketlerin yararına değişiklikler yapıplarak her seferinde elektrik satış tarifelerinin yükseltilmesi, alınmayan enerji için ödeme yapılması gibi yöntemlerin ağırlıklı olarak kullanıldığı belirtildi. PROJELER ÖZENSİZ HAZIRLANDI Yapılan belirlemelere göre, YİD projeleri, yönetmeliğe aykırı, özensiz ve yüzeysel biçimde hazırlandı. Bu projeler, yapılabilirlik raporları esas alınarak uygun bulundu. Bazı projelerde yapılabilirlik raporu bile alınmadı. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, verilmeyen raporları şirketlerden istemediği gibi, eksik bilgi içeren raporları da denetlemedi. Yapılabilirlik raporları hazırlanırken gerçek bir finansman planı hazırlanmadı; finans kuruluşlarının niyet mektuplarıyla yetinildi. Teklif edilen kredi faiz oranları ve masrafların gerçekliği tartışmalıdır. Hazine kayıtlarına göre bazı projelerde gerçekleşen faiz oranları, yapılabilirlik raporlarında belirtilenden daha düşük. Enerji birim fiyatının ana öğelerinden birini oluşturan yatırım tutarları konusunda, hemen bütün uygulamalarda şirketlerin bildirimlerine itibar edildi. Bunların doğruluğu araştırılmadı. Enerji Bakanlığı, yaptığı çalışmalardaki birim yatırım maliyetiyle şirketlerin sunduğu maliyeti karşılaştırıp aradaki farkı bile belirlemedi. Bazı projelerde yatırım tutarları şirketler tarafından hiç bildirilmedi; buna karşın, nasıl saptandığı belirsiz enerji fiyat teklifleri, Bakanlıkça kabul edilerek sözleşmeler imzalandı. Gerçek miktarının üzerinde bildirilen yatırım tutarları, elektrik tarifelerinin yüksek olmasının en önemli nedenini oluşturdu. GRUP ŞİRKETLERE KAYNAK AKTARILDI Bildirilen yatırım tutarları içinde, maliyete eklenmemesi gereken öğeler sıkça yer aldı. Teşvik uygulamalarından ve yatırım indiriminden yararlandığı için vergi ödemesi söz konusu olmayan şirketlerin maliyet hesaplarında vergi kalemlerinin yer aldığı, `etüd-proje harcamaları', `diğer harcamalar' gibi başlıklar altına ilgisiz harcamaların konulduğu, grup şirketlerine nedeni bilinemeyen büyük tutarlı kaynaklar aktarıldığı saptandı. 552 milyon dolar yatırım tutarlı bir projede, 160 milyon dolar etüd-proje harcaması bildirildi. Proje tutarının yüzde 80'ini `diğer harcamalar' kalemi içinde gösteren örnekler bulundu. Teşvik belgeleri, Hazine Müsteşarlığı'nca yöntemine uygun biçimde ve süresi içinde kapatılmadı. Buna bağlı olarak yatırım maliyetlerinin gerçekliği, bu aşamada da denetlenmedi. Özkaynağın ve projenin iç karlılık oranları konusunda da şirket bildirimleriyle yetinildi. Bu bildirimler Enerji Bakanlığı'nca denetlenmedi. İç karlılık oranlarının şirketler tarafından düşük gösterildiği, yapılan hesaplamalardan anlaşıldı. Gerçekleşen kredi kullanımları ve özkaynak tahsisleri, yapılabilirlik raporlarında ve sözleşmelerde bildirilen özkaynak/kredi oranlarına uymuyor. Pek çok projede, özkaynak bildirildiğinden daha düşük oranda gerçekleşti. ÖZKAYNAĞI BİR YILDA GERİ ALANLAR VAR Uluslararası kabul görmüş ölçütlere göre 20 yıllık bir sözleşmede iç karlılığın, özkaynak geri dönüşünü 6-7 yıl içinde sağlayacak oranda olması gerekirken, incelenen projelerde yatırımcıların daha işletmenin ilk yıllarında öz kaynağı geri alabildikleri örneklere rastlandı. Sözleşmeler sonradan defalarca değişikliklere uğratıldı. Doğrudan enerji birim fiyatını artırıcı etki yapan bu değişikliklerle, projelerin toplam yatırım tutarları artırıldı, elektrik satış tarifeleri yükseltildi, işletme süreleri uzatıldı; devreye alma sayısında, erken üretim ve fazla üretim kurallarında, her zaman idarenin zararına, şirketlerin yararına düzenlemeler gerçekleştirildi. Üretim maliyetini azaltıcı etkisi olan düzenlemeler, vergi yükündeki azalmalar, fiyatlara yansıtılmadı. ESKALASYON SOYGUNU Eskalasyon hesaplamalarında ticari gerçeklerle bağdaşmayan uygulamalar yapıldı. ABD tüketici fiyat endeksinin (CPI) yüzde 2 dolayındna olmasına ve geriye doğru 10 yıllık ortalamanın yüzde 3'ün altında kalmasına karşın sözleşmelerde yatırım dönemleri için eskalasyon oranı olarak CPI ya da yüzde 5'ten (bazı sözleşmelerde yüzde 4,6) hangisi büyükse onun kullanılacağına ilişkin kurallar konuldu. Gerçekleşen CPI yerine yüzde 4,6 ya da yüzde 5 gibi değerlerin alınmasıyla, şimdiye kadar 3 adet doğal gaz santralında yaklaşık olarak 60 milyon dolar fazladan ödeme yapıldı. Ödemeler artarak devam edecek. Bazı doğal gaz projelerinde yatırım tutarları eskalasyonlu fiyatlar üzerinden bildirildi; Sonra bunlara yeniden eskalasyon uygulanarak, yatırım tutarları gerçek dışı biçimde yükseltildi. Kredi geri ödemesinde kullanmak üzere rezerv ayıran ve bunu yatırım tutarına ekleyen bir şirket, aynı dönemde giderlerinin arasına kredi geri ödemesini yeniden koydu. Ortakların, şirkete, yürürlükteki faiz oranlarını birkaç kat aşan oranlarda kredi açmış gibi gösterildiği örnekler bulundu. Bazı şirketler, bildirdikleri yatırım tutarının çok üzerinde kredi ilişkisine girdi. Elektrik enerjisi üretimi amacıyla kurulmuş bir şirket, yakındaki yerleşim bölgesine santralın yan ürünü olarak ısı satışı yapmak üzere kurduğu ek tesislerin giderlerini maliyete yansıttı. Yatırım tutarlarının gerçek dışı biçimde yüksek gösterilmesi, ekonomik gerekliliklere uymayan eskalasyon uygulamaları, belirlenen yatırım bedeli üzerinde ödeme yapılmasına yol açan fazla ve erken üretim alımları, kamu zararı doğuran sözleşme değişiklikleri ve doğal gaz fiyatlarında meydana gelen artışlar; YİD modeli doğal gaz santrallerinde başlangıçta öngörülen kilovatsaat bedellerinin zaman içinde yüksek düzeylere çıkmasına neden oldu. ALINMAYAN ELEKTRİĞE ÖDEME YAPILIYOR Doğal gaz santrallerinde BOTAŞ'ın zamanında gaz sağlama yükümlülüğünü yerine getirememesinden dolayı Elektrik Enerjisi Fonu (EEF) kaynaklarından 4 santrale toplam 125 milyon 897 bin 420 dolar ödeme yapıldı. Sis ve iletim hatlarının yetersizliği gibi nedenlerle, ürettikleri elektriğin zamanında teslim alınamamış olması nedeniyle aynı santrallere yine EEF kaynaklarından 4 milyon 518 bin 891 dolar daha ödendi. TEK TEK ÖRNEKLER Birecik Hidroelektrik Santralı: Projeler, metrajlar ve DSİ elemanlarınca yerinde gerçekleştirilen ölçümlerle yapılan hesaplamalar, sözleşmede belirlenen çıplak yatırım maliyetinin, gerçek maliyetten yaklaşık 400 milyon mark fazla gösterildiğini ve buna bağlı olarak tarifenin yüksek saptandığını ortaya koydu. -Ahiköy I ve Ahiköy II Hidroelektrik Santralları: Projelerin toplam yatırım tutarları, sözleşme imzaladıktan sonra yapılan revizyonlarla 2 katına yükseltildi. İşletme süreleri uzatılmasına karşın elektrik satış tarifeleri azaltılmak yerine artırıldı. -Aksu-Çayköy Hidroelektrik Santralı: Projenin iç kârlılık oranı yürürlükte olan mevzuat hükümlerinin üzerinde gösterildi. İşletme süresi belirlenirken amortisman süresi dikkate alınmadı, çok uzun süreli alım yükümlülüğü altına girildi. Fazla üretimin tam tarife üzerinden alımı kabul edildi. -Berdan Hidroelektrik Santralı: Fizibilite raporunda maliyetler verilmedi, uygulama anlaşmasında projenin toplam yatırım tutarı belirtilmedi. Fon akış tablosunda kredi ve öz kaynak geri ödemeleri toplamı, fizibilite raporundaki yatırım maliyetinin üzerinde hesaplandı. Ticari işletme tarihinden sonra tarifenin sadece işletme ve bakım giderlerine eskalasyon uygulanacakken tamamına uygulandı. Fazla üretimi tam tarife üzerinden alma yükümlülüğü altına girildi. -Çamlıca Hidroelektrik Santralı: Ticari işletme tarihinden sonra tarifenin sadece işletme ve bakım giderlerine eskalasyon uygulanacakken tamamına uygulandı. -Çal Hidroelektrik Santralı: Fazla üretimin ilgili yıl tam tarifesinden alma yükümlülüğü altına girildi. -Fethiye Hidroelektrik Santralı: Toplam yatırım tutarı geçerli bir gerekçe gösterilmeden yükseltildi, bu şekilde elektrik satış tarifesi de yaklaşık iki katına çıkarıldı. Fizibilite raporu su akım değerleri ve elektrik üretim kapasitesi açısından gerektiği gibi incelenmemesi nedeniyle gerçekçi üretim değeri belirlenmedi. Öngörülen üretimin sağlanamaması sonucunda tarife artırıldı ve EFF’den kredi kullandırıldı. -Gönen Hidroelektrik Santralı: Fizibilite raporundaki yatırım tutarı, bir revizyon raporu olmaksızın sözleşmede yüksek gösterildi. Kredi faizlerinin fizibilite raporunda öngörülenden daha düşük gerçekleşmesine karşın yatırım tutarı ve tarife yeniden hesaplanmadı. -Hasanlar Hidroelektrik Santralı: Keşif bedelinin belirlenmesinde DSİ, Bayındırlık ve İskan Bakanlığı gibi kuruluşların rayiç bedelleri yerine holding bünyesindeki şirketin fiyatları kullanıldı. Projenin iç kârlılık oranı o tarihte yürürlükte olan mevzuat hükümlerine aykırı biçimde yüzde 26 olarak belirlendi. Fizibilite raporunda önerilen çok yüksek kredi faizleri kabul edildi, henüz EEF olmadığı dönemde Fon adına taahhüt altına girildi. Ek faiz yükü tarifeye yansıtıldı. -Gaziler Hidroelektrik Santralı: Revize raporda daha düşük kur kullanılmasına karşın yatırım tutarı yükseltildi. Fon akış tablosu sözleşmedeki toplam yatırım tutarından fazlasının geri dönüşünü sağlayacak biçimde düzenlendi. Buna bağlı olarak yatırım tutarı ve tarife yükseldi. -Girlevik II ve Mercan Hidroelektrik Santralı: Yatırım dönemi faizleri fizibilitede ve sözleşmede öngörülen tutardan daha düşük gerçekleşmesine karşın yatırım tutarı buna göre revize edilip, tarife düşünülmedi. Santraller fizibilite ve imtiyaz sözleşmelerinde belirtilen gücün üzerinde kuruldu. -Kısık Hidroelektrik Santralı: Tamamı öz kaynakla finanse edildiği anlaşılan projede, toplam yatırım tutarına yatırım dönemi kredi faizi eklendi. Toplam yatırım tutarından fazla bir tutarın geri ödenmesini sağlayacak şekilde düzenlenmiş olan fon akış tablosu düzeltilmedi, tarife bu duruma göre yeniden hesaplanmadı. Fazla üretimin ilgili yılın tam tarifesiyle alınması yükümlülüğü yerine getirildi. -İskenderun İthal Kömür Santralı: Şirketin istemi üzerine kapasite Yap-İşlet Komisyonunun olumsuz görüş ve uyarılarına karşın artırıldı; böylece işletme süresi boyunca çok yüksek miktarda enerji satın alınmak zorunda kalındı. Bu değişiklik diğer Yİ santralleri için de örnek oluşturdu. -İzmir, Gebze, Adapazarı, Ankara Doğalgaz Santralları: Teklif değerlendirmelerinden sonra devreye alma sayısını azaltıcı biçimde sözleşme değişikliği yapılması ve deneme işletme süresinin kısaltılmasıyla fazla ödemeye neden olundu.