Enerjide dışa bağımlıyız
Abone olEnerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) Başkanı, "Enerjide dışa bağımlıyız" dedi.
Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) Başkanı Yusuf Günay,
"Doğal gazı olmayan diğer ülkeler gibi dışa bağımlıyız" dedi.
Enerjide dışa bağımlılığın daha çok doğal gazda olduğunu söyleyen
EPDK Başkanı Yusuf Günay, "Burada şu konuyu iyi ayırt etmek
gerekir. Doğal gazda dışa bağımlıyız. Çünkü 2005 yılı içinde 800
milyon metreküp üretirken, 27 milyar metre küpten fazla doğal gaz
tükettik.
Ancak, aslında burada önemli olan, doğal gazın etkin ve verimli
olarak kullanılması ve Türkiye'nin enerji geçiş köprüsü olma
potansiyelinin pratiğe çevrilmesidir. Isınma ve bir kısım sanayi
girdisi açısından doğal gaz vazgeçilmezdir, ancak elektrik üretimi
konusunda dışa bağımlılık doğru değildir. Çünkü Türkiye'nin
elektrik üretebileceği yerli kaynakları vardır ve bunların başında
da su gelmektedir" şeklinde konuştu.
Günay, şu an Türkiye'nin 2005 yılı yıllık üretiminin 160 milyar kwh
olduğunu belirterek, suyun özel sektör aracılığıyla planlı bir
şekilde kullanılabilmesi durumunda, elektriğin buradan
üretebileceğini söyledi. Yapılan hesaplamalara göre, kullanılamayan
su kaybının 8 milyar ABD Doları olduğa dikkat çeken EPDK Başkanı
Yusuf Günay, özel sektörün enerji yatırımının önünün açılmasıyla
ilgili olarak şunları söyledi:
"Bugüne kadar elektrik üretimi devletin asli görevi olarak
görülüyordu ve bütün yasal alt yapı buna uygun olarak
oluşturuluyordu. Suyu elektriğe çeviremediğimiz için bundan kamu
yararı çıkmaz. Şimdiki sistemde suyun elektrik üretiminde özel
sektöre açılması konusunda bütün kurumlar mutabakat halindeyiz. Bu
konuda Devlet Su İşleri'nin başarılı organizasyonuyla oldukça
önemli bir noktaya gelindi. Ancak bunun için toplumsal desteğe de
ihtiyaç var.
Sudan özel sektörün kazanması demek, milletin kazanması demek.
Kazancın yarısı devlete vergi olarak dönecek demek, binlerce insan
istihdam edilecek demektir. Ülkemizdeki yerleşik alışkanlıkları
değiştirmek kolay değil. Batıda olduğu gibi elektriğin de enerjinin
de rekabet ortamından alınıp satılabilir hale getirilmesi gerekir.
Rekabet olduğu takdirde kamu kaynaklarımız etkin ve verimli bir
şekilde kullanılabilecek. Rekabet olduğu zaman kalite artacak ve
ucuzlama olacak" diye konuştu.
Günay, özel sektörün su sektöründeki yatırımlarıyla ilgili olarak
ise, "Küçük HES'lere çok yoğun bir ilgi var ancak önündeki
bürokratik engelleri de kaldırmak gerekiyor" dedi. Enerji
piyasasının düzenlenmesi ve planlanması sürecinde, nükleer
enerjinin yerinin kaynakların çeşitlendirilmesi için çok önem
taşıdığını vurgulayan Yusuf Günay, nükleer enerjinin teknolojik
gelişmeye yapacağı katkılar açısından mühim bir mesele olduğunu ve
dolayısıyla Türkiye'nin de itibarının artacağını söyledi. Nükleer
enerjinin orta ve uzun vadeli planlar çerçevesinde
değerlendirilmesi gerektiğini kaydeden Günay, sözlerini şöyle
tamamladı:
"Planlama, inşa ve kamuoyunun desteğinin alınması gibi konuları göz
önüne alırsak, bunun kısa bir süreç olmadığını düşünüyorum. Nükleer
gereklidir ve olmalıdır, ancak hangi tarihten itibaren başlayacak,
yasal çerçevesi ne olacak gibi konularda ayrıntılı planlar
yapılmalıdır."