Mehmet Altan’ın ’’endişeli Kemalistler haklı mı
çıkıyor?’’ öngörüsü zannımca her geçen gün doğruluğunu
katlıyor. Yurt dışında yaşayanlar, aralıklarla Türkiye’ye
gittiklerinde toplumda ve mekanlardaki değişiklikleri çok daha
bariz görebilirler. İşte ben de karşıdan izleyen bir göz olarak, en
son İstanbul maceramda gördüm ki, ciddi bir şekil değişikliği söz
konusu.
Son on senedir Kemalistlerin dizlerini döverek ’’vatan
elden gidiyor, şeriat geliyor, ülke satılıyor’’
nidalarının tam olarak gerçeği yansıtmasa da kısmen doğru olduğunu
gördüğümüz günler yaşıyoruz.
Günlerdir konuşulan eğitim sistemindeki 4x4x4 kuralının
ebeveynlerin tüm itirazlarına rağmen hayata geçmesi, 66 aylıkların
okullu olması, bir çocuğun öğrenme hızının en üst noktada olduğu
dört yaş itibarı ile bir toplumun kökten ve dipten değişmesi için
atılan en büyük adımdır diye düşünüyorum.
Evet! Endişeli Kemalistlerin endişelendikleri gibi zorla kadınların
başı kapatılmıyor, bir erkek dört kadınla evlenemiyor, alkol
kullananlara kimse karışmıyor ama bu dört yaş itibarı ile okula
başlayan nesil nasıl bir nesil olacak?
Tam AKP’nin hayalini kurduğu, dini rejimin hüküm sürdüğü bir
Türkiye hayali…
Bakınız; Milli Eğitim Bakanlığı, ders kitapları ve eğitim araçları
yönetmeliği ile Talim Terbiye Kurulu Yönetmeliği’nde değişikliğe
gitmiş. Artık ders kitapları hazırlanırken, Atatürk ilke ve
inkılaplarına, sosyal hukuk devletine uygun olma kriterleri
aranmayacak.
Düzenlemede öne çıkan değişiklikler şöyle: yönetmelikte, ders
kitaplarının hangi usullere göre hazırlanacağına ilişkin hükümden,
“ders kitapları, Atatürk inkılap ve ilkelerine, Anayasa’da
ifadesini bulan Atatürk milliyetçiliğine bağlı, Türk milletinin
milli, ahlaki, insani, manevi ve kültürel değerlerini benimseyen,
koruyan ve geliştiren; ailesini, vatanını, milletini seven ve daima
yüceltmeye çalışan; insan haklarına ve Anayasa’nın başlangıcındaki
temel ilkelere dayanan demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devleti
olan Türkiye Cumhuriyeti’ne karşı görev ve sorumluluklarını bilen
ve bunları davranış haline getirmiş yurttaşlar olarak yetiştirmek
hükmüne ve Türk milli eğitiminin temel ilkelerine uygun olarak
hazırlanır” ifadesi çıkarıldı.
Benim merakım, 4 yaş itibarı ile eğitim ve öğretim için okula
alınan bu miniklerin beyinlerinin hangi bilgiler ile yıkanacağı.
Milli Eğitim Bakanlığı’nın bu minikler için hazırladığı ders/oyun
kitapları, eğitim ve öğretimde yapılacak revizyonlar vs. bunları
zaman ilerledikçe göreceğiz, ve öteden beri endişelendiğimiz ama
sadece varsayımsal olarak baktığımız öngörülerimizin doğru olduğunu
gördükçe sadece iş işten geçmiş olacak, şimdiki gibi.
Arap İstilası
AKP iktidarının yaptığı yegane işlerden biri de dünyada ne kadar
Arap var, Türkiye’ye getirmek oldu. Çıkın İstiklal’e bir yürüyün,
kara çarşaflı ve sadece alabildiğince simsiyah boyanmış gözleri
görünen kadınlar. Gruplar halinde gezenler de var, ailecek çıkanlar
da. Yüksek sesle konuşuyorlar, kendi ülkelerindeymiş gibi son
derece rahatlar, deli gibi alışveriş yapıyorlar.Özellikle takı ve
iç çamaşırı. Yalnız bir şey dikkatimi çekti; Arap kadınlar eşleri
ile konuşurken sesleri erkeklerden daha fazla çıkıyor, erkekler
daha bir sessizler, kadınlarda daha fazla dominantlık hissettim,
üstelik erkekler arkada kadınlar önde yürüyorlar. Durum şu ki; Arap
kadınları kara çarşafın altında alabildiğine özgürler, erkeğe karşı
egemenliği de almış görünüyorlar, geriye bir tek çarşaf kalmış.