En yaygın dört endişe
Abone olYaygın endişelerinize göz atıp, onlar için bunca zaman harcamaya değip değmediğini anlamak ister misiniz?
"Her şey, düşünceyle başlar" evet gerçekten de her şey düşünceyle başlıyor. Kendimize ait düşüncelerimiz bizi hayatta başarıdan başarıya ya da tam bir başarısızlığa götürecektir. , rafları dolduran o bildiğimiz sıradan kişisel-gelişim kitaplarından keskin bir biçimde ayrılıyor.
Allah'ın bizlere bahşettiği düşünme gücünü nasıl daha verimli hale getirebiliceğimizi, kendimizi külüstür fikirlerden nasıl kurtaracağımızı, irademizle beynimizin yönetimi arasında ne şekilde köprü kurabileceğimize ilişkin birçok kriterde ışık tutuyor..
ENDİŞELENMEYİ BIRAK YAŞAMAYA BAK
“ Sonuna dek çaba gösterin ve asla kuşkuya düşmeyin; Hiçbir şey o kadar zor değildir, araştırın yeter. “ ROBERT HERRICK
Sanırım çoğumuz ara sıra endişeleniriz.
Endişelenmekten vazgeçmek için dikkatimizi endişe yaratan şeyden uzaklaştırmamız ya da endişe yaratan şeye karşı bakış açımızı değiştirmemiz gerekiyor.
Endişe, zihinde dolaşan ince bir korku akıntısıdır, ne kadar uzun süre akarsa o kadar derin izler bırakır, yeterince uzun ve uzmanca endişelenirsek, sonunda endişe nevrozuna yakalanmayı başarabiliriz.
Sorarım size, endişe hayatınıza ne kazandırdı? Endişenin size bir yarar sağladığını gördünüz mü hiç? Endişe hiçbir şey başarmış değil şimdiye kadar. Sorunlarımız yapıcı bir şekilde karşılamak yerine endişeleniyoruz. Endişeden daha boş bir aktivite yoktur. Bunu hepimiz biliyoruz, ama yine de hepimiz bu suçu işliyoruz.
ENDİŞE ÇIKMAZ SOKAKTIR
Büyük sorunlarımız olduğunu kanıtlamaya çalışmaktan vazgeçelim. Düşünce çıkmazından çıkış yolu, düşünce biçimimizi değiştirmektir. Aklın tüm yanıtlara sahip olduğunu bilin. Düşünceyle her şeyin mümkün olduğunu bilin. Evrensel zekanın hayatımıza yön vermesine ve yönetmesine izin verdiğimizde imkansız diye bir şey yoktur. O, yanıtları sağlamakla kalmaz, bu yanıtların yaşamımızda iyi deneyimlere dönüşmesinin yollarını da açar.
ENDİŞE DÜŞ GÜCÜNÜN OLUMSUZ KULLANIMIDIR
Zihnimizin imgeleme melekesini yapıcı ya da yıkıcı yönde kullanabiliriz. En kötü olasılığı düşlersek, bu endişedir ve yıkıcıdır. Doğru, endişe duyduğunuz şeyler ara sıra gerçekleşirler, ama endişe bazen olayın kendisi kadar zararlı olur. Olumlu düşünce doğru ve mükemmel eyleme geçiş yoludur. Olumsuz düşünce, aklın yaratıcı sürecinin serbest akışını engeller.
Endişe her bakımdan bir sorun yaratıcıdır. Endişenin üstesinden gelmenin ilk adımı, endişenin hiçbir şey kazandırmadığını, sahibine zarar verdiğini, en büyük arzularımızın gerçekleşmesine engel olduğunu, uzun vadede hayatımıza olumsuz etkileri olacağını kabul etmektir.
Endişenizle yüzleşerek ona, “ Senden korkmuyorum. Bir şeyler olmaya çalışan bir hiçsin sen” deyin.
EN YAYGIN DÖRT ENDİŞE
Yaygın endişelerimize göz atıp, onlar için bunca zaman harcamaya değip değmediğini anlamak bazen yararlı olur.
1.) Yarınki ihtiyaçlarımızı karşılamak için yeterli para olmayacağı endişesi,
2.) Gelecekte beden sağlığının yitirileceği endişesi,
3.) Zihin sağlığını yitirileceği endişesi,
4.) Yalnız bırakılacağımız, reddedileceğimiz ve aldırış edilmeyeceğimiz, sevgi ve arkadaşlıktan yoksun bırakılacağımız endişesi.
Dördünün de yarınla ilgili endişeler olduğunu görüyorsunuz. Biraz düşünürsek bu dört endişenin de nadiren gerçekleştiğini anlarız. Enerjimizi yapıcı bir biçimde kullanmak yerine endişelenerek boşa harcıyoruz.
ENDİŞE ÇÖZÜM DEĞİLDİR
Durum çok kötü görünebilir, hiç önemli değil. Beş parasız, yalnız, sevilmeyen, dışlanmış bir insan olabilirsiniz. Endişe çözüm değildir. Her şeyi mümkün kılan Güce dönmek, ona yönelmek sorunu aşmaya yeter.