En yaygın cinsel şiddet
Abone olTürkiye'de en yaygın cinsel şiddet türü Sağlık Bakanlığı'nın araştırmasıyla ortaya çıktı. İşte çıkan sonuçlar...
Cinsel Eğitim, Tedavi ve Araştırma Derneği (CETAD), Avrupa
Birliği (AB) tarafından finanse edilen, Sağlık Bakanlığı Üreme
Sağlığı Programı kapsamında desteklenen ''Cinsel Sağlık ve Üreme
Sağlığı Alanında Ulusal ve Yerel Medya Yoluyla Savunuculuk
Projesi''nin 5. dosyası olan ''Kadın Cinselliği'' Diyarbakır'da
açıklandı.
Diyarbakır'da bir otelde düzenlenen basın toplantısında, İstanbul
Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalı Öğretim Üyesi
Prof. Dr. Şahika Yüksel ile Bilkent Üniversitesi Siyaset Bölümü
Öğretim Üyesi Doç. Dr. Dilek Cindoğlu, ''Cinsel Sağlık ve Üreme
Sağlığı Alanında Ulusal ve Yerel Medya Yoluyla Savunuculuk
Projesi'' kapsamında hazırladıkları ''Kadın Cinselliği'' dosyasını
açıkladı.
Cinselliğin ve cinsel hazzın bir insan hakkı olduğu, sağlıklı
bireyler, evlilikler ve sağlıklı bir toplum için bu hakkın
engellenmemesi gerektiği belirtilen dosyada, kadınların bedenlerine
yabancı olduğu, kendi bedenleri ile ilgili ilişkilerinin
erkeklerden çok daha zayıf ve olumsuz olduğu, kadınların
bedenlerinin üremeyle ilişkin fonksiyonlarını bile bilmedikleri
kaydedildi.
Kliniklere başvuran kadınların temel sorunlarının vajinismus ya da
cinsel isteksizlik olduğu, kadınların yüzde 57'sinin cinsellik
konusunda kendisini ''pek bilgili değilim ve hiç bilgili değilim''
diye tanımladığı, erkeklerde bu oranın yüzde 34 olduğu belirtildi.
Kadınların evlilik hayatına bilgisiz ve deneyimsiz olarak adım
attığı da dosyada yer alıyor.
BASTIRILMIŞ KADIN CİNSELLİĞİ YARATILIYOR
Kadınların, erkeklere kıyasla kendi bedenlerini popüler modellerle
kıyaslayıp, çok daha az beğendikleri, bedeninden memnun olmayan bir
kadının da cinsel olarak arzulanır hissetmesi ya da arzu
duyabilmesinin eksik olduğa dikkat çekilen dosyada, kadın
cinselliğinin ''bekaret'' ve ''namus'' merkezli olarak düşünüldüğü,
kadının cinsel olarak erkekler ve toplum gözünde kıymetli,
sevilebilir, evlenebilir olması için ''namuslu'' olması gerektiği
anlatıldı.
Dosyada, bir yandan cinsel deneyimsizliği ödüllendirilirken, diğer
yandan cinsel deneyimleri ''namus cinayetleri, namus intiharları''
ile cezalandırılabilen kadının, seçtiği kişi ile sevişmesini
cezalandıran toplumun, aslında öteki genç kızlara da gözdağı
vererek, tehdit ederek, bastırılmış bir kadın cinselliği yarattığı
bildirildi.
Kadın cinselliğinin namus adına bu denli kontrol edildiği
ortamlarda erkeklerin de cinselliklerine yabancılaştığı, fantezisi
olmayan cinselliğin kısa sürdüğü kaydedilen dosyada, kadınların
sadece cinsel davranışlardan değil, fantezilerinden bile suçluluk
duyduğu belirtildi.
YANLIŞ İNANÇLAR
Cinsel istek bozukluğuna eşlik eden yaygın yanlış inançların yer
aldığı dosyada, ''Kadın istemese de kocasına karşı görevi olduğu
için cinselliği yaşamak zorundadır. Kadın evlenene kadar
cinsellikle ilgili hiçbir şey öğrenmemelidir. Cinsel eylemi erkek
başlatmalıdır'' deniliyor.
Kadınların en sık, yakınları olan erkeklerden şiddet gördüğü,
kocasının fiziksel şiddetine maruz kalan her 5 kadından birinin
aynı zamanda eşinin tecavüzünü de yaşadığı anlatılan dosyada,
evlilik içi tecavüz ve ensest ilişkinin en ağır ve en yaygın
yaşanan cinsel şiddet türü olduğu kaydedildi.