En tuhaf en gizemli 10 ölüm
Abone olKimisinin ölümü sütyenden kimisinin ki sakalından oldu. Bunların içinde halen çözülemeyen ölümler de var.
Lağımda öldü
2008 yılında Kanada’da 57 yaşında bir adam benzin almak için
girdiği bir istasyonda cüzdanını ve şahsi eşyalarını çaldırdı. Bir
süre sonra çalınan eşyalarının yağmur suyu kanalında olduğunu fark
eden adam, polis olay yerine ulaşmadan önce birkaç kez gidere
ulaşma girişiminde bulundu.
Polis tarafından defalarca uyarılan adam en sonunda lağım
kanalından düştü. İtfaiyeciler tarafından kurtarıldığında hala
canlı olan adam, hastanede öldü.
Deodorantla gelen ölüm
1998 yılında kullandığı aşırı miktardaki deodorant yüzünden kalp
krizi geçiren 16 yaşındaki genç çocuk öldü. BBC’de yer alan habere
göre, 1971 yılından beri 130 kişi aşırı dozda deodorant gazını
içine çekerek intihar girişiminde bulundu. Ama bu talihsiz çocuğun
durumu tamamen kazaydı. Kişisel hijyenine oldukça düşkün olan bu
kurban günde iki kez tüm vücuduna deodorant sıkıyordu. Abartılı bir
şekilde deodorant sıkan çocuğun, bulunduğu yerde fazla temiz hava
girişi olmadığı için öldüğü düşünülüyor.
Sakalına takıldı ve öldü
Tarihte pek çok kişi sakal uzatıp Guiness Rekorlar Kitabı’na
girmeye çalıştı ama hiçbiri 1500’lü yılların ortalarında yaşayan
Avusturyalı Hans Steininger kadar talihsiz bir olayla karşılaşmadı.
Sakalı 1.4 metre uzunluğunda olan bu adam, onu rulo yapıp deri bir
bezin içine yerleştiriyordu; ta ki 1567’ye kadar. O talihsiz günde
tüm kasabayı etkisi altına alan bir yangın çıktı. Evinden çıkmaya
çalışırken ayağı sakalına takılan adamın ya düşüp boynunu kırdığı,
ya da alevler arasında kaldığı düşünülüyor.
Aç koyun öldürdü
Koyunlar oldukça sakin hayvanlardır ve genelde günlerinin büyük bir
bölümünü sakince otlayarak geçirirler. 67 yaşindaki Betty Stobbs
bir çiftçinin karısıydı. Birgün çiftlikte her zamanki gibi ATV’sine
(Dört teker üzerinde hareket eden, içten yanmalı motorla güç alan
tek ya da çift kişilik, her türlü zeminde yol alabilen bir
araçtır.) binerek koyunları beslemeye başladı. Bu sırada koyun avı
için bekliyordu. Aç koyun, kadın ATV’siyle yaklaşırken, onun
üzerine atladı ve ATV’den düşürdü. Talihsiz kadın düştüğü ATV’nin
altında kalarak can verdi.
Sütyenle gelen ölüm
Tam olarak sütyenin neden olmadığı bu ölüm şekli hala gizemini
koruyor. 1999 yılında İngiltere’de Hyde Park’ta yürüyüş yapan iki
genç kadın yağmur fırtınasıyla karşılaştılar. Sağanaktan saklanmak
için dev bir ağacın altına saklanan çift bunun sonlarına neden
olacağını bilemezdi. Aniden çakan şimşek, sütyenlerindeki
balenlerin iletkenliğiyle elektirk akımını direk olarak iki kadının
üzerine çekti. O anda hayatlarını kaybeden talihsiz kadınların
bedeni tam 15 saat ağacın altında kaldı.
Video oyunu ile gelen ölüm
Piyasa araştırma şirketi NPD Grup, 2009’da Las Vegas’ta düzenlenen
DICE (Tasarım, Yenilik, İletişim ve Eğlence) Zirvesi’nde oyun
endüstrisinin geçen yıla oranla iki kat daha büyüdüğünü ortaya
koydu. Bu sektörün içinde bulunanlar, ürünlerinin ciddi şekilde
büyüdüğünü biliyordu ancak altı milyon potensiyel müşterinin bu
sektörün bir parçası haline gelmiş olması, üreticileri de oldukça
şaşırttı. Fakat bu sefer de bu oyunlara bağımlılık konusu gündeme
geldi.
Endişeler, 2005 yılında Güney Kore’de genç bir adamın aralıksız
elli saat boyunca Starcraft oyununun online versiyonunu oynaması
ile doğrulandı. 28 yaşındaki genç adam, bir internet kafede elli
saat boyunca bu oyunu oynadı ve sadece önemli ihtiyaçlarını
gidermek için kısa molalar verdi. Elli saat sonunda acilen
hasteneye kaldırılan genç adam, kısa sürede öldü.
Melas öldürdü
Bu tuhaf olayda sadece tek bir kişi değil, tam 21 kişi öldü. 1919
yılının ocak ayında, 2.5 milyon galon melas taşıyan büyük tank,
North End şehri yakınlarında patladı. Melas, şeker fabrikalarında
şeker pancarı ve şeker kamışı üretiminde fabrikasyona geri
alınamayan son şuruptur.
Alkol, maya ve yem sanayisinde temel hammadde olarak bu madde
yapışkan ve pekmez rengindedir. Kimse patlamaya neyin sebep
olduğundan emin değildi. Ama biliyoruz ki bu patlama ile etrafa
saçılan yapışkan madde, insanları devirip içine çekerek kalın ve
kahverengi bir sıvı içerisinde boğulmalarına neden oldu. Geride
kalan pisliği temizlemek ise tam bir ay sürdü. Şanssız şehir
sakinleri, hala bazı sıcak yaz günlerinde melas kokusunu
aldıklarını belirtiyor.
Hollywood uğruna ölüm
Hollywood’da şöhret ve servet sahibi olma arzusu birçok kişiyi
perişan etti. Hatta birkaç kişinin hayatına bile mal oldu. Bu
hikayelerden en üzücü olanı ise Peg Entwistle aslı genç vevtalihsiz
oyuncunun başına geldi. Entwistle, New York City’deki Broadway’da
bile rol almayı başaran genç bir oyuncuydu.
Kaliforniya’dayken, ‘Thirteen Women’ (On Üç Kadın) adlı filmde
küçük bir başarı kazandı, ama asıl şöhretini buna borçlu değil. 12
Eylül 1932 yılında büyük bir reklam reklam filmi için için
Hollywood’a geldi. Tüm eşyalarını ve bir intihar mektubunu
bıraktıktan sonra Hollywood’un girişinde yüksek bir tepede bulunan
ve şehrin her yerinden görülebilen ‘Hollywood’ yazısının H
harfinden atladı. Cesedi 2 gün orda kaldıktan sonra yakınlarda
yaşayan amcası tarafından tespit edildi.
Çöp evde gelen ölüm
Langley ve Homer Collyer, yirmili yaşlarındayken New Yorka
taşındılar. Zengin bir ailenin iki çocuğu olan kardeşler etraftaki
çöpleri evlerinde biriktirmeye başladı. Buldukları herşeyi evlerine
getiren iki gencin oturduğu apartmanda tam 180 ton çöp bulunduğu
tahmin ediliyor.
Avizeler, kırık bebekler, arabalar ve çatlak saatler topladıkları
eşyalar arasında. 1930’lu yıllarda kör olan Homer, on yıl sonra da
romatizma yüzünden yatalak oldu. İşin ilginç tarafı, evde
yabancıları uzak tutmak için bubi tuzakları vardı ve Langley bu
tuzaklardan birine takılarak, çöp yığının altında kaldı. Kardeşine
yardım edemeyen Homer ise açlıktan öldü.
Rusya’daki gizemli ölüm
2 Şubat 1959’da Rusya’nın Ural Dağları’nda yaşanan olay, ülkenin en
ünlü çözülememiş gizemi oldu. 28 Ocak’ ta Ural Politeknik
Enstitüsü’nden on öğrenci kış yürüyüşü ve kısa süreli kamp için
yola çıktı. Bir öğrenci kendini kötü hissedince dağda uygun bir
bölgede kendini toparlayabilmek için kaldı. Diğer dokuzu ise
ormanda bulundu.
Terk ettikleri çadırları içerden yırtılmış bir şekilde bulundu.
İlk iki ceset ormanın içinde yalınayak ve sadece iç çamaşırları
ile, sonraki üç ceset ise benzer bir durumda yakın bir yerde
bulundu. Bundan iki ay sonra ise, son kurbanlar 75 metre uzaklıkta
kar altında gömülü bulundu. Dört öğrencide büyük iç yaralanmalar,
kırık kaburgalar ve ezilmiş kafatasları vardı. Birinin dili yoktu.
Gerçek şu ki müfettişler saldırıya benzer herhangi bir bulgu
bulamadı. Son dört kurbanın da başkalarına ait olduğu düşünülen ve
radyasyon içeren kıyafet giydikleri belirtildi. Çığ, uzaylılar ve
askeri test ölüm olaylarıyla ilgili olarak ortaya atılan
teorilerden birkaçı.