Amerikalı ikizler 11 Eylül saldırılarını 2 yıl önceden, 2 Kasım 1999 tarihinde tahmin etmişlerdi. Yazılı olarak ikiz kulelere bir terörist saldırısının yapılacağını açıklamışlardı. Tahminlerinin arasında Kennedy’nin ölümü, Saddam Hüseyin’in ölümü ve Papa 2. John Paul’un ölümü de bulunuyordu. 70 yaşındaki Omkari Panwar ve 77 yaşındaki kocasının ikiz çocukları dünyaya geldi. Çiftin ikizlerden önce, iki kızları ve 5 tane de torunları vardı. Doktorlar ikizlerin gayet sağlıklı olduklarını söylüyorlar. Bu ikizler çok nadir görünen bir özelliğe sahipler. Anneleri Jamaika ve İngiltere kökenli, babaları ise Alman. Alicia zenci ve siyah saçlı, Jasmin ise mavi gözlü ve beyaz saçlı. Bu ikizler üzerinde yapılan deneyler, ikizlerin birbirlerini 5 duyu organını kullanmadan hissedebildiklerini gösterdi. Ses yalıtım yapılmış bir odada Richard elini içi buzla dolu bir kovaya soktu. Bir başka odada Damien soğuğu hissetti. Yine başka bir deneyde Richard’a bir kutu verildi ve açması söylendi. Richard kutuyu açınca içinde yılanı gördü ve korktu. Başka bir odada Damien aynı anda bir ürperti hissetti. Meksika’nın Guadalajara kentinde dünyaya gelen bu ikizler doğduklarında birbirlerinden ayrılmışlar ve farklı aileler tarafından yetiştirilmişler. Tamara yahudi bir aile tarafından Manhattan’da, Adriana ise katolik bir aile tarafından Long Island’da büyümüş. Aralarındaki onca uzaklığa rağmen ortak arkadaşları tarafından tanıştırılarak, ikiz olduklarını keşfetmişler. Britanya’da büyüyen bu ikizler doğuştan konuşmalarında aksaklık yaşıyorlardı. Gittikleri okulda tek zenci öğrenci onlardı ve ırkçılıkla da karşılaşınca kimseyle konuşmamaya başladılar. Sadece kendi aralarında konuşuyorlardı ve genelde mimiklerle anlaşıyorlardı. 30 yaşındayken Jennifer kalbinden rahatsızlanıp hayatını kaybedince yalnız kalan June diğer insanlarla konuşmaya başladı. Romanya’da doğan bu ikizlerden Catalin Aralık’ta doğdu. Valentin ise 2 ay sonra Şubat’ta doğdu ve bu iki kardeş ikizler. Çok nadir görülen bu vakada, Catalin’in doğumu sırasında Valentin daha embriyo halindeydi. Yani gelişimini tamamlamamıştı ve ikiz kardeşinden 2 ay sonra dünyaya geldi. Wilma ve Willem Stuart’ın çocukları olmuyordu ve tüp bebek yapmaya karar verdiler. Sonunda ikizleri oldu. İkizlerden Koen mavi gözlü, siyah saçlı ve beyaz tenli, Tuen ise kahverengi gözlü, siyah saçlı ve siyah tenli idi. DNA testlerinde Koen Stuart ailesinin çocuğuydu fakat Tuen Willem’den değildi. Kamuoyundan gizli yürütülen araştırmada, babanın o gün o kliniğe başvuran başka bir aileden olduğu ortaya çıktı. Bu durumun laboratuvar malzemelerinin tam temizlenmemesinden kaynaklandığı düşünülüyor. Aynı gövdeyi paylaşan bu ikizler şu an 26 yaşındalar. Beraber çok eğleniyorlar ve sağlıkları da gayet yerinde. Voleybol, yüzme, bisiklet ve basketbol gibi birçok sporla uğraşıyorlar. Piyano çalıyorlar ve bilgisayar oyunlarına çok meraklılar. Gelecek planları arasında evlenmek ve çocuk sahibi olmak var. Şizofren bir anneden doğan bu ikizler, iki farklı aile tarafından evlat edinilip yetiştirilmişler. Elyse, 33 yaşına gelince çocuk edinme kurumunu arayıp gerçek annesinin kim olduğu sormuş ve bir kardeşi olduğunu öğrenmiş. Yaklaşık 6 ay sonra da bir araya gelmişler. Öğrendikleri sadece bununla sınırlı kalmamış. Dr.Neubauer ve Dr.Viola Bernard’ın deneylerinde kullanıldıklarını da öğrenmişler. Bu doktorlar çocuk yaştayken ikizleri ve üçüzleri birbirinden ayırıp gelişimlerini gözlemliyorlarmış.