En kötü ihtimalle ölürsün!
Abone olPeşinde gelen erkek arkadşı tarafından öldürülen Gülşah öğretmenin verdiğğ dilekçe acı bir gerçeği gözler önüne serdi
Van’dan raporlu olarak ailesinin yanına geldiği Konya’da,
peşinden gelen eski erkek arkadaşı Hakan Başar tarafından
tabancayla öldürülen Gülşah öğretmenin mahkemeye verdiği
’vasiyet gibi’ dilekçe ortaya çıktı.
Gülşah Aktürk, katili Hakan Başar hakkında Van 4’üncü Asliye Ceza Mahkemesi’nde açılan davaya katılma talebiyle verdiği dilekçede, “Vali Yardımcısı en kötü ihtimalle öleceğimi, ölümün hak olduğunu kaçış olmadığını, hiç olmadı istifa edebileceğimi, yanımda biber gazı ile gezmem gerektiğini söyledi” dedi.
VASİYE GİBİ DİLEKÇE
Gülşah öğretmenin dilekçesinde, ‘başıma geleceklerden Van Valisi, Milli Eğitimden Sorumlu Vali Yardımcısı ve Milli Eğitim Müdürlüğü’nün sorumlu olacağını’ anlattı, “Ölümüm halinde bu kurum ve şahıslara ailem tarafından maddi manevi tazminat davası açılmasını istiyorum” dedi.
TEHDİT EDİLİYORDU
Van'da sınıf öğretmeni olarak görev yapan 27 yaşındaki Gülşah Aktürk, Van Kültür ve Turizm Müdürlüğü'nde işçi statüsünde çalışan eski erkek arkadaşı 36 yaşındaki Hakan Başar'dan ayrıldıktan sonra, tehditlerine maruz kalması üzerine, ailesinin yanına gittiği Konya'da, geçen perşembe günü Başar tarafından öldürüldü. Kadına şiddetin son mağdurlarından biri olan Aktürk'ün öldürülmeden önce Hakan Başar'dan kurtulmak için yasal yollara başvururken, yaşadığı dram ortaya çıktı.
VALİ YARDIMCISINDAN ŞOKE EDEN SÖZLER
Öğretmen Gülşah Aktürk, yaşadıkları karşısında anne ve babasının da tavsiyesiyle Van Valisi ile görüşmek istediğini anlattığı dilekçesinde şöyle dedi:
"Ölümle tehdit ve hırsızlık gibi olaylara muhatap kaldığımdan ve bunların bir güvenlik sorunu olmasından ötürü, annem, babam ve ben bu durumu ildeki güvenliği sağlamakla mükellef en büyük mülki amir olan Van Valisi ile görüşmek istedik. Kendisinden görüşme talep ettik, Vali bizimle bizzat görüşmeyip bizi milli eğitimden sorumlu valiye yönlendirdi. Milli eğitimden sorumlu vali Zafer Coşkun, bizi görüşmeye aldı. Durumu anlattık hayatımın tehlikede olduğunu söyledik o da bana, ‘en kötü ihtimal öleceğimi, ölümün hak olduğunu kaçış olmadığını, hiç olmadı istifa edebileceğimi yanımda biber gazı ile gezmem gerektiği gibi' hiç de duyarlı olmayan, bizi daha da demoralize eden tavsiyelerde bulundu. Hatta 'böyle abuk sabuk insanlarla arkadaş olan kızlarımızda hata' diyerek kısmen beni suçladı ve bizi gönderdi. O sırada odada bulunan Van Milli Eğitim Müdürlüğü Teftiş Kurulu Başkanı Kıyasettin Kırekin ertesi gün yanına uğramamızı istedi. Biz de gittik ve durumumuzla ilgilendi, bizi yönlendirdi. Anlattığım olayların resmi dökümünü, savcılık kayıtlarını, mahkeme kararını dosyalayıp dilekçeyle birlikte Milli Eğitime başvurabileceğimi, Memur Atama Yönetmeliği 39/b maddesi kapsamında tayin isteyebileceğimi söyledi."