En iyi internet bağlantısı
Abone olTürkiye'deki kablolu bağlantının durumu analiz edildi. Eğer kablolu ile bağlanmayı düşünüyorsanız; bu yazıyı okumadan yapmayın.
İnternet'e kablolu ile bağlanmayı düşünüyorsanız, hiç tavsiye
etmeyiz! Çünkü... İnternet'e nasıl bağlanılacağı konusu, internet
kullanıcıları için her zaman önemli bir sorun olmuştur. Kablolu tv
bağlantısı üzerinden internete açılmak, tercihlerden biri olabilir.
Sizin için Türkiye'deki kablolu bağlantının durumunu test ve analiz
ettik. Eğer kablolu ile bağlanmayı düşünüyorsanız; bu yazıyı
okumadan yapmayın. İnternet'e bağlanmanın kaç şekli var? İyi bir
soru. İnternet'e bağlanmanın şu an Türkiye'de de kullanılan 4 temel
şekli var. 1. İnternet'e telefon hattınız üzerinden bildiğimiz
yolla bağlanabilirsiniz. 2. Kablolu tv kullanıyorsanız, aynı hat
üzerinden internete çıkabilirsiniz. 3. İnternet'e bağlantı hızını
en az 3 kat artıran ADSL'i tercih edebilirsiniz. 4. Özel hat
kiralar, bu hat üzerinden internete erişirsiniz. Birinci model, en
yaygın kullanılan bağlantı modeli. Yıllardır saniyede maksimum 56
kb'lık veri transfer hızı aşılamadı. Zaten o hızla bağlanan da pek
olmuyor. Bu modelin hızı düşük ve telefonu da meşgul etmek
gerekiyor. Bu iki dezavantaja rağmen, kullanım süre ve şekline
göre, en ucuz yöntem olduğunu da vurgulamak gerekiyor. Üçüncü model
ADSL, Türkiye'de yaygın değil. Evet çok hızlı. Ama bu ayrıcalığı
kullanan kişi ya da şirket sayısı 3 bini geçemiyor. Belki gelecek
bir yıl içerisinde, 60 bin kişi daha (Telekom ihaleyi
sonuçlandırırsa) bu bağlantı biçimini kullanmaya başlayabilir.
Dördüncü model bağlantı, en ideali. Ancak hat kiralamak çok
maliyetli. Evinden kendi başına internete bağlananlar için,
maliyetler açısından hiç ama hiç uygun değil. Bir zamanlar, kablolu
internetin çevirmeli bağlantıya seçenek oluşturacağına
inanılıyordu. Ancak gerçek şu ki: Olamadı! Şu anda kabloluyla
internete bağlanmak, en zor bağlantı şeklini seçmek anlamına
geliyor. ÇÜNKÜ: 1. Kablolu internet, Türk Telekom'un yani ttnet'in
altyapısını kullanıyor. Ttnet alt yapısı, sürekli çöküyor. En son
Cezayir'deki deprem sonrasında yaşandığı gibi, bu omurga üzerinden
internete erişmek eziyet haline geliyor. (İnternet'e uydu ile çıkan
servis sağlayıcılar, kullanıcılarına bu sorunu yaşatmadılar.) 2.
Türk Telekom'un tekelci yaklaşımı nedeniyle, diğer servis
sağlayıcılarla ara bağlantı yapılamıyor. Türk Telekom, alt yapıyı
kuruyor ama 'üst yapısı' yok. Yani internetin en büyük içerik
sağlayıcıları ttnet üzerinde değil. Bu yüzden de diyelim
Superonline'ın konuk ettiği Türkiye'nin en büyük haber
kanallarından birine, ttnet omurgası üzerinden erişilemiyor. Ttnet
üzerinden Superonline'ın konuk ettiği sitelere bağlanmak isteyenler
kök söküyor. Turk.net, Superonline, Bnet gibi servis sağlayıcılar
Türk Telekom ile aralarındaki trafiği rahatlatmak için 'ara
bağlantı' anlaşmaları yapmak istiyorlar ama Türk Telekom bu isteğe
yanıt vermiyor. 3. Kablolu internet şirketleri, Türkiye'nin farklı
coğrafyalarını paylaşmış durumdalar. Bu yüzden de aralarında gerçek
bir rekabet ortamı yok. Yani birisinin hizmet verdiği coğrafyada,
diğerinin iş yapma izni yok. Rekabetsiz durumu, hizmetin kalitesini
de olumsuz etkiliyor. Sık sık bağlantı kopmaları yaşanıyor;
bağlantı kopuşları hakkında ve sorunlar hakkında kullanıcılara
bilgi verilmiyor; hatta internete sürekli ve kesintisiz bağlantı
isteyenler azarlanıyor. SON SÖZ: Bizce kablolu internet, şu anda
'tercih edilebilir' bir bağlantı türü değil. 6 şirket var ama
aralarında rekabet yok Bir zamanlar PTT vardı. İşte o PTT, 1988'de
kablolu tv denemelerine başladı. Bu arada TRT ile PTT arasında
çeşitli sorunlar yaşandı; ancak iş TRT'de değil PTT'de kaldı.
Kablolu işinin pazarlanması ve kurulması da 1990'larda 6 şirkete
verildi. Projenin adına da 'Gelir Paylaşım Esasına Dayalı 'TV ve
Radyo Dağıtım Sistemleri ve İnteraktif Hizmetler Proje
Uygulamaları' dendiÖ Türkiye'de şu anda şu 6 şirket hizmet veriyor:
KabloTek, Aktif Kablo, Ultra, Kablo-Net, Topaz ve İnteraktif Gelir
şöyle paylaşılıyor: Gelirin yüzde 26'sı KDV; yüzde 15'i fon
kesintisi; yani paranın yüzde 41'i hazineye gidiyor. Eğer şirket
alt yapıyı Türk Telekom'dan devralmışsa, kazancının yüzde 50'si
kendisine kalıyor; yok eğer alt yapıyı sıfırdan kendisi kuruyorsa
hazine giderleri düşüldükten sonra kazanılan paranın yüzde 85'i
şirkete kalıyor. Karşılaştırma tablosu Bağlantı türü: ADSL
Üstünlüğü: Klasik modemlerden en az 3 kat daha hızlı bağlantı
kurulabiliyor. Telefon hattını kullanmakla birlikte telefon da
çalışıyor. Kötü tarafı: Sadece 3 bin hattı var. Telekom ihaleye
çıkarsa, 60 bin hat daha olacak. Yani şimdilik ayrıcalıklı bir
kullanım. Bağlantı türü: Uydu Üstünlüğü: İnanılmaz bir download
(bilgi indirme) hızı var. İstediğiniz her şeyi bir çırpıda
indirebiliyorsunuz. Kötü tarafı: Üstünlüğü sadece download ederken.
Yani tek taraflı.. Diyelim sizin bilgisayarınızdaki bir datayı
başka bir yere göndermek istiyorsunuz; o zaman hızınız eskisi gibi
oluyor. Bağlantı türü: Kablolu İnternet Üstünlüğü: Telefon
hattınızı meşgul etmiyorsunuz; internete her an bağlı kalıyorsunuz;
sabit ücret ödüyorsunuz. Kötü tarafı: Sık sık bağlantınız
kesiliyor. Size vadedilen bağlantı hızı hiçbir zaman sabit
kalmıyor; sık sık bağlantı hızı düşüyor ve kopuyor. Müşteri desteği
yeterli değil. Bağlantı türü: Kiralık hat Üstünlüğü: İnternete
kendinize özel hat üzerinden çok hızlı açılabiliyorsunuz. Kötü
tarafı: Kişisel kullanıcılar açısından çok ama çok pahalı. KABLOLU
ANALİZ: Küçük, güzeldir! Şu anda yazdığım şeyler, benim kişisel
deneyimlerimden oluşmaktadır. Bir süre ben de kablolu bağlantı
kullandım. Ancak sık sık kesintiler yaşadım. Müşteri destek hattını
arıyor, ulaşamıyordum bile. Arıza notu bırakıyordum; 3 saatten önce
geri dönen olmuyordu. Sonunda, kablolu internet hizmeti veren
şirketin genel müdürünü aradım. Şikayetimi söyledim. Bana, 'sizin
gibi kritik iş yapanlar için kablolu uygun değildir; biz kablolu
kullanmayı önermiyoruz' dedi. Ciddi ciddi aslında kablolu bağlantı
satmak istemiyorlardı. Bu şirket, Türkiye'nin en büyük sermaye
gruplarından birine ait. Şirket, büyük bir gruba ait olduğu için,
düşük kar marjlarıyla yüksek hizmet kalitesi vermeye yanaşmıyor.
Tek derdi, bir gün Telekom operasyonları, kablolu hizmetleri
özelleşirse, çok büyüyecek bu pazarda pay sahibi olmak. Şimdilik
kerhen hizmet veriyor. Ben, büyük grupların çeşitli gerekçelerle bu
tür hizmetlere girmesine karşıyım. Eğer o kablolu hizmetini küçük
bir şirket veriyor olsaydı; sürekli kırılan yer üstü baz
istasyonlarının başına birer bekçi bile diker, pazar payını
artırmak için agresif biçimde çalışır, düşük kar marjına da hayır
demezdi. Bu yüzden, her zaman büyük iyi demek değildir, bir
ekonomistin söylediği gibi, küçük, güzeldir. Kaynak: Nevzat Basım /
AKŞAM gazetesi