En huzurlu mahkum Ayhan Çarkın
Abone olAyhan Çarkın kayıp çocukların avukatına dünyanın en huzurlu mahkumu olduğunu söylemiş.
İstanbul'da 1992 ve 1995 yıllarında esrarengiz şekilde
kaybolan çocukları Ayhan ve Ali, eski Özal Harekat'çı Ayhan
Çarkın'ın itiraflarına göre polis tarafından öldürülüp gömülen
Efeoğlu Ailesi'nin avukatı Mustafa Yağcı, iddialar üzerine Ayhan
Çarkın ile Sincan'da cezaevinde görüştüğünü söyledi.
Aldığı bilgiler üzerine bugün 8 polis memuru hakkında
savcılığa suç duyurusunda bulunan avukat Yağcı, "Ayhan Çarkın bana
cezaevinde dünyanın en huzurlu mahkumu olduğunu söyledi"
dedi.
Bursa'da oturan emekli astsubay Osman Efeoğlu'nun oğlu 25 yaşındaki
Ayhan, İstanbul Yıldız Teknik Üniversitesi Jeoloji Bölümü 2'nci
sınıfta okurken, 6 Haziran 1992 tarihinde görgü tanıklarının
iddiasına göre sivil polisler tarafından gözaltına alınıp, Vatan
Caddesi'ndeki Terörle Mücadele Şubesi'ne götürüldü. Ayhan
Efeoğlu'ndan bir daha haber alınamadı. Hayatından endişe ettikleri
çocuklarını arayan Efeoğlu ailesi, bir başka acıyı ise bu olaydan
iki yıl sonra, İstanbul Teknik Üniversitesi İnşaat Mühendisliği
Bölümü 4'üncü sınıfta okuyan büyük oğulları 29 yaşındaki Ali
Efeoğlu'nda yaşadı. Ali Efeoğlu da 5 Ocak 1994'te iddiaya göre
sivil polisler tarafından götürüldü ve bir daha izine
rastlanamadı.
Başvurmadık yer bırakmayan en son TBMM'ye başvuran Efeoğlu Ailesi,
çocuklarının akıbetiyle ilgili hiç bir bilgi alamadı.
ÇARKIN'IN İDDİALARI İLE GÜNDEME GELDİLER
Eski Özel Harekat polisi Ayhan Çarkın'ın faili meçhullerle ilgili
açıklamaları arasında, Ayhan Efeoğlu'nun cesedinin poşet içersinde
İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nde 'imha etmesi' için kendisine
verildiğini, domuz bağı ile öldürülen Ayhan Efeoğlu'nun Trakya'da
boş bir araziye gömdüğünü söyledi.
Bu iddialar üzerine Efeoğlu Ailesi'nin avukatı olan İHD Bursa Şube
Başkanı Mustafa Yağcı, geçen ay Ankara'ya giderek, Sincan
Cezaevi'nde tutuklu olan Ayhan Çarkın ile görüşme yaptı.
ÇARKIN ÇOK HUZURLU MAHKUM
Ayhan Çarkın ile yaptığı bir saatlik görüşmenin 15 dakikasını o
dönemdeki faili meçhul cinayetler ve Ayhan Efeoğlu'nun öldürülmesi
olayının oluşturduğunu, kalan 45 dakika ise havadan, sudan ve
kuşlardan sohbet ettiklerini anlatan Mustafa Yağcı, şunları söyledi
Çarkın çok rahattı. Kendinden de o kadar emindi. Bana, o gün
İstanbul Emniyet Müdürlüğü'ndeki müdürlerinin kendisine çok ağır
bir poşet verdiklerini söyledi. Çarkın, müdürleri ve amirlerinin,
'İçersinde bomba var. Al imha et. Git bir yere göm' dedikleri
poşeti Trakya'da boş bir araziye gömerken, içersinde daha sonra
domuz bağı ile bağlanan Ayhan Efeoğlu'na ait cesedin olduğunu
görmüş. İzin verirlerse cesedi gömdüğü yeri gösterebileceğini
açıkladı. Hatta bana, Türkiye'de hiç bir karanlık olay
kalmayacağını o nedenle görevini yaptığı için dünyanın en huzurlu
mahkumu olduğunu söyledi.
Ayhan Çarkın'dan aldığı bul bilgiler üzerine Efeoğlu Ailesi ile
görüştüğünü anlatan avukat Mustafa Yağcı, bugün de Ayhan
Efeoğlu'nun öldürülmesinde ilgileri olduğu öne sürülen Terörle
Mücadele Şubesi'nde görevli olan polisler F.I., A.O.A., B.A., H.E,
A.S., Ş.K., A.Ö ve A.Ç. hakkında 'Adam öldürmek' suçundan şikayette
bulundu.
Suç duyurusunda bulunduğu kişilerin sayısının artabileceğini
belirten avukat Yağcı, bu dav ada zaman aşımının 15 yıl değil 20
yıl olması için başvurduğunu da anlattı.
Bu arada yıllardır haber alamadığı iki oğlunun yaşadığına inanan ve
zorunlu olmadıkça evinden çıkmayan emekli astsubay Osman Efeoğlu,
gelişmelerle ilgili görüşünü soran DHA muhabirine, Ne olur bizi
rahat bırakın. Kimseyle konuşmak istemiyoruz dedi.