En harbi fıkralık haberler
Abone ol'Fıkra gibi haber' denir ya tam da öyle işte. Hasan Pulur fıkraları bile sollayacak haberleri köşesinde sıraladı.
Milliyet yazarı Hasan Pulur köşesinde derledi. Gerçekten de
insanın inanamadığı 'hadi canım sen de' tarzında olayları anlattı.
Pulur'u bu haberleri vermeye iten ise Rize'de yat limanında
kullanılan taşların ufalanması. İşte fıkralık haberler:
Üç Karadenizli ortaklaşa bir apartman yapmışlar, diyelim biri
Sürmeneli, biri Oflu, biri de Rizeli...
İnşaat bitince geçip karşısına birer kahve söylemişler, eserlerini
seyredip keyifle kahve içecekler.
Derken bir gürültü. Ne oluyor, demeye kalmadan apartman
çökmüş...
Başlamışlar dövünmeye...
Sürmeneli bağırıyormuş:
"Yazık oldu benim demirlerime!"
Oflu da kumlarına yanıyormuş:
"O kumları dereden çektim, getirdim, yazık oldu!"
Rizeli gayet sakin:
"Ya çimento koysaydım, yazık olacaktı benim çimentoya!"
İKİ Karadenizli Amerika'ya gezmeye gitmişler, bir şehrin belediye
başkanının hemşerileri olduğunu duyunca hemen yanına çıkmışlar,
laf, sohbet derken başkana sormuşlar:
"Başkan burada kaç kat inşaat yaparız?"
"Sınır yok, istediğin kadar!"
"Yani on kat!"
"Dedik ya, istediğin kadar!"
"On yirmi, otuz, kırk elli..."
Belediye başkanı kızmış:
"İstersen yüz kat yap!"
Fırlamışlar dışarı, telefon edip hemşerilerini çağıracaklar, birden
akıllarına gelmiş, başkanın odasına dönmüşler:
"Başkan o yüz katın üstüne, bir de kaçak, çekme kat yapabilir
miyiz?"
ADAM ev yaptıracak, bir kalfayla anlaşmış, kalfa işe başlamış
ikinci gün adam gelip "O duvar, orada değil, burada!" diye
yıktırmış...
Her gün bir değişiklik, öyle değil böyle, böyle değil öyle, odayı
şuraya al, mutfağı buraya çek...
Kararsızın biri, dün dediğinden bugün cayıyor, sonunda kapışmışlar,
kalfa "Bir daha karışırsan, bırakır giderim!" demiş...
Sonunda ev bitmiş, mal sahibi gelmiş, evi dolaşıyor, birden
duraklamış:
"Yahu usta, on odalı eve bir tane kenef yapılır mı?"
"Senin gibi kararsız adama bu yeter! İki tane kenef olsa buna mı
gireyim, öbürüne mi gireyim, diye altına yaparsın!"