En fedakar anne
Abone olKonya’nın Beyşehir ilçesinde, 14 yıl önce evlatlık edindiği bebeğin spastik engelli çıkmasına rağmen onu bağrına basıp büyüten 53 yaşındaki ...
Konya’nın Beyşehir ilçesinde, 14 yıl önce evlatlık edindiği
bebeğin spastik engelli çıkmasına rağmen onu bağrına basıp büyüten
53 yaşındaki Türkan Harmankaya, ‘işte annelik böyle bir şey olsa
gerek’ dedirtiyor.
Beyşehir ilçesinde yaşayan Türkan-Bayram Harmankaya çifti, 14 yıl
önce çocukları olmaması nedeniyle bir evlatlık edinmeye karar
verdi. Ancak, müracaat ettikleri Konya Çocuk Yuvası’nda o
tarihlerde çocuk olmadığı için başka arayışlara yönelen çift,
gittikleri bir hastanede maddi imkansızlıklar nedeniyle bebeğini
aldırmak isteyen bir anne adayı ile karşılaştı. Kürtaj için geç
kalan anne adayının doğacak bebeğine evlatlık için talip olan çift,
bebeğin tüm sorumluluğunu üzerine aldıklarına dair bir senet
imzaladıktan sonra dünyaya gözlerini açan bebeğe ‘Enes’ ismini
koydu. Ancak, evlatlık edindikleri bebek daha sonra spastik engelli
çıkmasına rağmen onu bağırlarına basıp bu şekilde kabul eden çiftin
bugün aradan geçen 14 yıla rağmen Enes’e olan sevgileri hiç
tükenmedi, hatta daha da arttı. Onların sevgi dünyası ise anneler
gününde tüm dünyadaki annelere örnek olacak cinsten.
Gözlerin bugün tüm annelere çevrildiği Anneler Gününde dünyaya
anneliğin en güzel örneğini veren Türkan Harmankaya, emekli
olduktan sonra eşinin de artan desteği sayesinde günün büyük
bölümünü evlatlık edindikleri çocukları Enes’e ayırıyor. 14 yaşına
getirdikleri Enes’e yaşadığı sağlık sorunlarına rağmen ve sol
gözünü de kaybettikten sonra bakmaya devam eden anne Harmankaya,
sevgi ile dolu olan dünyasını, evini kapılarını İhlas Haber
ajansına açtı.
“O benim yavrum dedim, her şeyi ile benim evladım dedim, bağrıma
bastım, onu doğduğu günden bugüne kadar çok seviyorum, hiçbir zaman
Enes’in böyle olmasına hiç üzülmedim, etkilenmedim, yani hiç pişman
olmadım. Çünkü evlat sevgisi çok farklı bir şey, onu ifade bile
edemiyorum sevgisini, keşke herkes anne olabilse evladına sahip
çıkabilse, annelik duyguları bambaşka bir şey” diye konuşan anne
Harmankaya, “Enes, bizim evin huzuru, nefesi, ben Enes’siz nefes
bile alamıyorum evde. Bir şey düşünemiyorum onsuz, yemeğimi
yiyemiyorum, boğazımdan bir şey geçmiyor, su bile içemiyorum Enes
açken. Bir yere gidemiyorum. Uyuyamıyorum, işte her şeyimiz Enes”
diye ekliyor.
39 YIL SONRA GELEN ANNELİK: “O’NU KENDİM DÜNYAYA GETİRMİŞ GİBİ
SEVİYORUM”
Enes’ün bugün 14 yaşına geldiğini anlatan Harmankaya, onu evlatlık
edindiğinde 39 yaşında olduğunu belirterek, “Ben 39 yaşında anne
oldum. Şimdi 53 yaşındayım. Bugün olsaydı yine alırdım, çünkü
Enes’i çok seviyorum. O, hiçbir zaman dışarıdan gelmiş gibi değil,
Enes’i kendim dünyaya getirmiş gibi seviyorum” dedi.
“ANNE DİYECEĞİ GÜNÜ UMUTLA BEKLİYORUM”
14 yıldır Enes’in anne diyeceği günü beklediğini ifade eden
Harmankaya, “Anne demesini ömrüm boyunca bekleyeceğim. Çok vakit
ağzının içinden böyle anne diye mırıldandığını her zaman
hissediyorum. Umutla da bekliyorum her Anneler Gününde bu aklıma
geliyor. Anne deyip boynuma sarılacağı günü bekliyorum, hayal
ediyorum anne dediğini, elimi öptüğünü, boynuma sarıldığını herkes
ister ben de istiyorum. Okullara göndereyim, onu güzel bir evlat
olarak yetiştireyim, mutlu olayım. Ama Rabbim böyle daha hayırlıdır
belki bizim için de. Herkes için de, Allah’ım bütün hastalara şifa
versin, bütün annelerin anneler günü de kutlu olsun. Buradan
anneler gününde annemin ve kayınvalidemin ellerinden öpüyorum,
benden büyük olan bütün annelerin de ellerinden öpüyorum. Bence
bütün anneler de güzeldir ama şunu söyleyeyim; ne olursa olsun,
engelli de doğursalar, eşlerinden ayrılsalar da evlatlarını hiçbir
zaman bırakmasınlar. Çünkü evlat sevgisi hiçbir şeyle ifade
edilmiyor. Annelik çok kutsal bir şey. Engelli annelerine ise
mesajım; engelli evlatlarına ne olursa olsun güzel bakınlar, iyi
sahip çıksınlar. Zaten devletimizden milletimizden Allah razı
olsun, bu devleti milleti başımızdan Allah eksik etmesin. Çünkü bu
devlet sayesinde hiçbir zaman engelliler rezil değil, vezir gibi
yaşadık. Kimseye muhtaç olmadık. Birine el açmadık. Bize bir şey
alıver demedik. O devlet sayesinde biz de evlatlarımıza rahat rahat
bakıyoruz” şeklinde konuştu.
GÖZLERİNİN TAMAMEN KAPANMASINDAN ENDİŞE EDİYOR
Hayattaki tek korkusunun gözlerinin tamamen kapanması ve Enes’i bir
daha görememek olduğunu da ifade eden Harmankaya, doktorların
gözlerini kaybedebileceğini söylemesi üzerine birçok kez ameliyat
olmuş, ancak sol gözünü kaybetmiş, diğer gözü ile ise çok az
görüyor, onun da kapanmaması için dua ediyor. Fedakar anne,
“Üzüldüğüm şey Enes’i bir daha göremeyeceğim diye, gözlerim
kapanırsa. Rabbim şifa ver ki, diye dua ediyorum. Bu yavruma
kimseye muhtaç etme, ben yavruma ellerimle bakayım, o kimselere
muhtaç olmasın. Gözlerime ışık ver Allahım diye dua ediyorum. Tek
isteğim sağlıklı yaşamak, Enes’e bakmak. Gözlerim inşallah
iyileşecek diyorum. Çünkü Allah’tan umut kesilmez” diye
konuştu.
BİR DİVANDA MUTLU DÜNYA
Enes’in yattığı divanından kendisini hiç ayırmadığını da belirten
Harmankaya, “Etrafı oyuncaklarla çevrili ama oynayamıyor. Onlara
gülümsüyor, o mutlu oldu mu biz de mutlu oluyoruz. Enes ağladığında
biz de ağlıyoruz. Elimi bir an olsun bırakmıyor. Yemeği de bu
yattığı divanın üzerinde birlikte yiyoruz. Mutfakta ya da divanın
aşağısına sofra kurup yemek istediğimizde razı olmuyor, ‘benden
ayrı bir yere gitme’ diyor, o yüzden bu divandan başka bir yere çok
nadir gidiyoruz” dedi.
(İHA)