En çok okunan dergideki Türk
Abone olAkbank Yönetim Kurulu Başkanı Suzan Sabancı Dinçer, dünyada en çok satan haber dergisine röportaj verdi.
Akbank Yönetim Kurulu Başkanı Suzan Sabancı Dinçer, 25
ülkede 1,1 milyon okuyucusu ile dünyada en çok okunan 5. haber
dergisi olan Fransız Paris Match dergisine verdiği röportajda
Türkiye’nin mevcut krizden güçlenerek çıkacağını
söyledi...
Dinçer, “Eğer uygun ekonomik teşviklere paralel olarak sıkı
bir mali disiplin uygulanmaya devam ederse, Türkiye krizden
güçlenmiş olarak çıkan birkaç ülkeden biri olacaktır”
dedi.
Türkiye’nin dünya ekonomisine giderek daha fazla entegre olduğuna
ve kritik bir rol oynadığına dikkat çeken Sabancı Dinçer, “Türkiye
son 4 – 5 sene boyunca, çok önemli bir büyüme kaydetti. Bu büyüme
ivmesi ve siyasi istikrar sayesinde, Türkiye giderek daha fazla
doğrudan yabancı yatırım çeken bir ülke oldu. Son 2 – 3 senede
gelen doğrudan yabancı yatırım önceki 20 sene boyunca Türkiye’ye
gelen tutarla eşdeğer olmuştur. Ticari ilişkilerimiz de aynı
şekilde artış göstermiş ve pazarlarımız çeşitlenmiştir” dedi.
6-9 AY İÇİNDE TOPARLANMA OLACAK
Türkiye’nin hem dinamik ve dirençli bir ekonomiye, hem de çok genç
ve girişimci bir özel sektöre sahip olduğunun altını çizen Sabancı
Dinçer, “İnanıyorum ki Türkiye 6 – 9 ay içinde pazardaki
mevcut güçlüklerin üstesinden gelerek güçlü bir toparlanma
kaydetmeye başlayacak” dedi.
AVRUPA BİZİ TAM MÜTTEFİK OLARAK GÖRMELİ
Sabancı Dinçer, röportajın devamında Türkiye’nin yüksek potansiyele
sahip çok dinamik bir ülke olduğunu ifade ederek, “Türkiye,
kimsenin kaçırmak istemeyeceği fırsatlar sunmaktadır. Sağlıklı ve
güçlü bir Türkiye’nin, güçlü bir ekonomik kapasite ile donatılmış
genç ve enerjik bir nüfusa ihtiyaç duyan Avrupa bölgesine katma
değer getireceğine inanıyorum. Avrupa, bizi sadece ticari bir ortak
olarak değil, tam bir müttefik ve bir üye olarak
görmelidir” dedi.
“Bankacılık sektörü sağlıklı ve güçlü”
Röportajda bankacılık sektörünü de değerlendiren
Sabancı Dinçer, Türk bankacılık sektörünün çok sağlıklı ve güçlü
olduğuna dikkat çekti. Sabancı Dinçer, bunun sebeplerini ise şöyle
anlattı:
“Bunun başlıca sebebi 2000 – 2001 ulusal finans krizinden sonra
gerçekleşen reformlar ile sistemimizi istikrara kavuşturmuş
olmamızdır. Bugün sektör çok yüksek bir sermaye yeterlilik oranına
sahiptir. Diğer taraftan, sektörümüz daha çok geleneksel bankacılık
faaliyetlerine odaklanmış durumdadır: türev ürünler ve bilanço dışı
işlemlerin payı çok azdır. Bu durum da Türk bankalarının şeffaf bir
yapıda olmasına, yatırımcılar ve kreditörler nezdinde yüksek güven
algısına yol açmaktadır.”
Sektörün aynı zamanda önemli bir mevduat tabanına sahip olduğunu
belirten Sabancı Dinçer, “Diğer birçok piyasa ile
karşılaştırıldığında kredi/mevduat oranımız çok düşüktür. Diğer
taraftan, Türkiye’deki “onshore” servetlerin çoğunluğu
mevduatlardadır. Bu nedenlerden ötürü Türkiye’de önemli bir servet
kaybı yaşanmamıştır” diye konuştu.