Emre Kınay orman yangınları videosuyla olay oldu! Delirttiniz milleti
Son olarak Kırmızı Oda dizisinde rol alan oyuncu Emre Kınay'ın orman yangınlarıyla ilgili isyanı sosyal medyada olay oldu.
Türkiye'nin birçok şehrinde günlerdir süren orman yangınlarıyla
ilgili oyuncu Emre Kınay, Instagram hesabından yaptığı videolu
paylaşımda, orman yangınlarıyla ilgili görüşlerini
paylaştı. "Yangın var" diyerek paylaşımında bulunan Kınay'ın
videosu kısa sürede 250 bin beğeni aldı ve yaklaşık 6 milyon kez
izlendi.
İşte Emre Kınay'ın isyanı:
"Cevap istiyoruz"
"Saçmasapan şeyler dönüp duruyor. Bir, abim ablam Marmaris’te,
yeğenim Selimiye’de. Durdurulmuş bir yangın yok. Bir kere her
şeyden önce onu söyleyeyim. Söylediği yalanlar ortalıkta. Aleni
yalan niye söylenir, onu gidip oraya sorun. İkincisi, evrensel
çağrıyı ülkenin bu işlerden sorumlu insanlarının yapması gerektiği
halde yapmadığı için istiyoruz. Şu sorulara da cevap istiyoruz. Her
yangında koşan piyade, jandarma niçin bu yangında kimseye yardım
etmiyor?"
"TOMA’lar niçin orada çalışmıyor?"
"Niçin Azerbaycan’dan gelen 100 asker sahada? Niçin duran uçaklar,
ufacık bir müdahaleyle çalışacakken çalışmıyor? Niçin ülkenin bütün
kaynakları, insanların üzerine su sıkan TOMA’lar niçin orada
çalışmıyor? Sorduğumuz şey bu. İnsan gibi soruyoruz. Siz niçin
söndürebileceğiniz uçakları kontrol altına aldık dediğiniz şey,
taşlık bölgeye gelene kadar yanmasına ettiğiniz müsaade. Orada can
kaybımız yok diyor bazı yetkililer. Kaplumbağa senin can kaybın
değil mi? O toprağın altında o toprağı kabartan solucan sizin
canlınız değil mi?"
"Zengin devlet öyle olur"
"TOKİ bugün örnek model ev tasarlamış köy evi diye. Hiç mi
utanmıyorsunuz? Hiç mi arlanmıyorsunuz? Güney sınırında deli gibi
Mazı, Çökertme yanıyor, her yer yanıyor. Gidemiyoruz hiçbir yere,
bütün yollar kapalı. Çok mu zor dostumuz dediğiniz İtalya’dan 40
tane uçağı isteyip de denize sokup da oradan 40 uçakla bütün
kontrol noktalarında yangınların söndürülmesi, ciğer yanıyor ciğer.
Kim yurtsever, kim değil, bugün anlaşılacak. Bu ülke çok mu zengin?
Ödeyin o zaman uçakların kiralık paralarını. Gelsin o zaman bu
uçaklar, yangınları söndürsünler. Zengin devlet öyle olur."
"Verdiğimiz her vergiyi başka yere harcadınız"
"Eğer uçak alacak paran yoksa kirasını ödeyecek paran vardır.
İtalya’dan, İspanya’dan istersin Yunanistan’ın verdiği yardım
ağrına gidiyorsa senin, gidersin İtalya’dan, İspanya’dan alırsın
uçağı, ‘kirası ne kadar kardeşim’ dersin, tamam mı? Verirsin bu
ülkenin ciğerini korursun. Bu ülkenin yabanını, kurdunu, kuşunu,
arısını korursun. En sonunda insana cinnet geçirttiriyorsunuz.
Bunca vergiyi biz yıllardır, deprem vergisi verdik yediniz,
verdiğimiz her vergiyi başka yere harcadınız."
"Bu millet size bu yüzden vergi veriyor"
"Artık yeter. Artık yeter. İnsanlar yanıyor. Hayvanlar yanıyor.
Ülke yanıyor. Farkında değil misiniz? Manavgat’tan her gün insanlar
çığlık çığlığa bağırıyor. Yardım, ne yardımı gönderebilirim?
Gariban vatandaşım, sen devletsin. Devletsen diplomatik olarak
iletişime geçip kadim dostum dediğin o devlet adamlarından Fransa
Dışişleri Bakanlığı’ndan İtalya’nın Başbakanı’ndan İspanya’nın
kralından, başbakanından gidip konuşacaksınız, o uçakları buraya
getirip, bu ülkenin yangınını söndürüp köylüsünü, çiftçisini,
keçisini, koyunu, otunu, sapını kurtaracaksınız. Bu millet size bu
yüzden vergi veriyor."
"Bu millet koyun mu?"
"Olacak iş değil. Utanmadan bir de hala çıkıp gözümüzün önünde
yanan yangını kontrol altına aldık diyorsunuz. Aldığınız yer
neresi, dibine kadar yanacak orman. Nereyi kontrol altına aldınız?
Şehrin üstüne inmesini kontrol altına aldınız. Arkada yanan 100
yıllık kızılçamları, 200 yaşlarında. Zeytin ağaçları yandı.
Farkında mı değilsiniz? Bu millet koyun mu? Niçin gıkını çıkarmıyor
kimse? Utanın artık ya, yeter. Delirttiniz herkesi. Köylü yandı,
çiftçi yandı, işçi yandı, herkes yandı. Fiziki olarak yandı."
"Kendinize gelin"
"Bu kundakları yarın öbür gün çıkıp falanca çıkarttı, filanca yaktı
diyeceksiniz, bilmem ne. Bu yangından kim alan açıp menfaat
sağlıyorsa o yaktı. Bu alanlardan kim o Titanic Otel örneğinde
olduğu gibi, asla çivi çakılmayacak dediğiniz yere, Titanic diye
bir otel yapıldı. Şimdi de yanan yerlerden bir tanesi, o otelin
bağlantılı olduğu toprak alan. Hepsini biliyoruz, hiç kimse salak
değil. Kendinize gelin. Gidin İngiltere’nin Dışişleri Bakanlığı’nı
arayın, gidin İtalya’nın Dışişleri Bakanlığı’nın yangından sorumlu
mevkilerini arayın, ülkeye 50 tane su uçağı getirin, onun parasını
her vergi ödediğimiz gibi öderiz. Hiç merak etmeyin. Ayıptır artık,
utanın. Kimse gerizekalı değil."