Emre Hoca'nın 'oha' isyanı!
Abone olAkademik camianın şöhretli isimlerinden Prof. Dr. Emre Kongar yine fena patladı. Kongar, son yıllarda hızla bozulan Türkçe'yi katledenlerin kimler olduğunu gizlemedi.
Yıldız Teknik Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Emre Kongar,
''Televizyonlardaki diziler Türkçeyi bozuyor'' dedi. Kongar,
Atatürkçü Düşünce Derneği Adana Şubesi ile Özel Bilfen Okulları'nın
ortaklaşa düzenlediği ''Yozlaşan Medya ve Türkçe'' konulu
konferansta, ülkedeki eğitim sistemi bozukluğunun, TV kanallarını
en etkili eğitim kurumları haline getirdiğini söyledi. Türkçenin
son yıllarda bozulmasında televizyonlardaki dizilerin önemli rol
oynadığını öne süren Kongar, dizi izlerken oluşan ortak kültürün,
daha sonra aile, arkadaş, iş ve çevre grubuyla yaygınlaştığını ve
dilimize girdiğini ifade etti. TV kanallarındaki mafya dizilerinin
gençlerin gözdesi haline geldiğini, argo kelimelerin hızla
yayıldığını anlatan Kongar, ''Bir dizide sıkça geçen (oha oldum)
sözcüğünü, günümüzde ne yazık ki herkes kullanmaya başladı. Hatta
köşe yazarları bile kullanır oldular. (Oha) sözcüğü köylerde
hayvanları yönlendirmek için kullanılır. Bunun önüne geçmek
gerekir'' dedi. Fransa Hükümeti'nin Fransızcayı korumak için yasa
çıkardığını vurgulayan Kongar, ''Türkçemiz başta Arapça olmak üzere
Farsça ve İngilizcenin baskısı altındadır. Fransa bununla ilgili
yasa çıkarttı. Çok iyi derecede İngilizce ve Almanca bilen
Fransızlar, kendi memleketlerinde başka dille konuşmak istemezler.
Biz neden bu uygulamayı yapmayalım?'' diye konuştu. ''MEDYA KENDİNE
ÇEKİ DÜZEN VERMELİ'' Türkiye'de medya kuruluşlarının 4-5 kişinin
elinde olduğunu ifade eden Kongar, bu kuruluşların gazetecilik
dışında işlerle de uğraştıklarını belirtti. Kongar, şunları
söyledi: ''Medya kuruluşlarının, fabrika, bankalar gibi kuruluşları
var. Ayrıca bunların müzik şirketleri de var. Önce genç kızları
reklam şirketine alıyorlar, sonra sunucu yapıyorlar, birkaç şarkı,
türkü öğrettikten sonra klip ve kaset yaptırıyorlar. Bununla
yetinmeyip, aynı genç kızımızı birden köşe yazarı olarak
görebiliyoruz. Böylece ürettikleri malların da reklamını yaparak
satışını artırıyorlar. Medyanın tek görevi halkı bilgilendirmektir.
Son günlerde bayrak krizi yaşanıyorsa bunun sorumlusu yine
medyadır. (2 kişi bayrak yakma girişiminde bulundu) demek farklı,
(Alçaklar, bayrak yaktı) veya (Şu grup, bayrak yaktı) demek çok
farklıdır. Laiklik konusunda da benzer olaylar yaşanıyor. Kamuoyu
bundan çok olumsuz etkileniyor. Medyanın kendine çeki düzen vermesi
gerekir.''