Emre hıçkırıklara boğularak ağladı
Abone olEmre hakkında ırkçılık iddialarında karar çıktı. Sıkıntılı günlerin ardından aklanan yıldız futbolcu ise adeta yeniden doğdu...
Her gün gazete ve televizyonlarda dava süreci yakından takip
ediliyor ve Emre Belözoğlu'nun alması muhtemel ceza konuşuluyordu.
Önceki gün İngiltere'de Emre ve İstanbul'da da ailesi nasıl bir
karar çıkacağını merakla bekliyordu. Mahkeme sırasında Emre'nin
kendisine ırkçı hareketlerde bulunduğu ileri sürülen Everton'lu
Joseph Yobo'nun mahkemeye gelmemesi her açıdan güzel bir
gelişmeydi.
Dakikalarca hıçkırıklara boğuldu...
Uzun uzun
verilen ifadelerin ardından mahkeminin "Emre, suçsuz bulundu"
açıklamasını duyan genç yıldız, hemen soluğu dışarıda aldı ve
annesi Fatma Hanım'ı aradı. Ağzından "Anne suçsuz bulundum."
sözleri dökülüverdi. Bu cümleden sonra ne Emre ne de annesi bir
kelime daha konuşamadı. Telefonda sadece karşılıklı hıçkırık
sesleri duyuluyordu. İki aydır yaşanan inanılmaz stres ve duygu
yükü adeta gözyaşlarıyla boşalıyordu.
Emre, annesinden sonra babasını aradı. Ancak o sırada Emre'nin
suçsuz bulunduğu haberi Türkiye'ye çoktan ulaşmıştı bile. Emre,
babasına, "Baba çok şükür ceza almadım. Allah dualarımı kabul
etti." dedikten sonra konuşma sırası babasına gelmişti. Ancak
Mehmet Bey, daha oğluyla konuşamadan telefona çağrılar düşmeye
başlamıştı bile. Bunun üzerine Emre, "Baba, başkanımız Haluk Ulusoy
arıyor. Ben seni sonra ararım." diyerek konuşmasını yarıda bıraktı.
Türkiye'den gelen telefon listesi kabarık olunca ister istemez baba
ile dertleşme de İstanbul'daki Milli Takım kampına kaldı.
Bundan yaklaşık iki ay önce bir maçta Emre'nin Everton'lu Joseph
Yobo'ya ırkçılığı çağrıştıran hareketlerde bulunduğu iddia
edilmişti. Uzun uzun ifadelerin alındığı dönemde Türkiye de genç
yıldız için adeta seferber olmuştu. Başta Başbakan Recep Tayyip
Erdoğan olmak üzere birçok devlet büyüğü Emre'yi telefonla arayarak
yanlarında olduklarını bildirmişlerdi.
FIFA İcra Kurulu Başkanı Şenes Erzik, Futbol Federasyonu Başkanı
Haluk Ulusoy, A Milli Takım Teknik Direktörü Fatih Terim gibi
futbolumuzun önde gelen isimleri Emre'nin ceza almaması için
ellerinden geleni yapıyorlardı. Fatih Terim, Milanlı Seedorf,
Fenerbahçeli Mehmet Aurelio, ayrıca Emre'nin siyahi olan takım
arkadaşları onun ırkçı olmadığına dair arka arkaya mektuplar
gönderiyordu UEFA'ya. Bütün bu desteklerin yanında Emre'nin babası
ile annesi de bu iki aylık süre boyunca oğullarını desteklemek için
bir an olsun onu yalnız bırakmıyordu.
Emre, her akşam annesine yakınarak Müslüman bir Türk oyuncunun
ırkçılıkla suçlanmasını kabul edemediğini söylüyordu. Emre, "Anne
eğer ben bu davadan ceza alırsam artık herkes Türklere ırkçı
nazarıyla bakacak. Bu çok ağır bir yük. Bunu taşımak çok zor. Benim
gibi Müslüman bir Türk nasıl ırkçı olabilir?" diyerek dert
yanıyordu.
Sıkıntıdan uyuyamıyordu
Türkiye'de Emre'nin neler yaşadığı bilinmese de babası Mehmet Bey,
iki ay boyunca oğlunun nasıl bir sıkıntı ve stres yaşadığını şöyle
anlatıyor: "İnanın bana gece ne zaman kalksam Emre ayaktaydı.
Çocuk sıkıntıdan uyuyamıyordu. Tabii bize de belli etmemeye
çalışıyordu. Hatta ben uykusu düzene girsin diye Türkiye'den
tanıdığım bazı doktorları bile aradım. Sonra bu ilaçların içinde
doping olur korkusuyla vazgeçtik. Emre'nin yaşadıklarını bir ben,
bir de Allah bilir."
Emre'nin Newcastle'da en yakın arkadaşlarından biri İnter'de
birlikte oynadıkları Nijeryalı oyuncu Martins. Evleri yan yana olan
Martins'e, Emre'nin annesi birçok akşam yaptığı ev yemeklerinden
göndermiş.
Hatta kendi sahalarında oynayacakları maç yemeklerini genelde
Emre'nin annesi yapıyormuş. Zaten dava süreci boyunca Emre'ye en
çok destek veren oyuncuların başında Martins geliyordu. Baba Mehmet
Bey, "Bütün bunları yapan bir ailenin çocuğu nasıl ırkçılıkla
suçlanır? Anlayamıyorum. Oğluma komplo kuruldu. Allah'tan bu komplo
hedefine ulaşamadı." diye konuşuyor.
Dava aşamasında Emre'nin bazı maçlarda forma giyememesi Türkiye'ye
farklı şekilde yansıtılmıştı. Halbuki baba Mehmet Bey, oğlunun
sakat olduğunu ifade ederek, "Bizim çocuk daha ceza almadan
maalesef Türk medyası tarafından cezalı olarak yansıtıldı.
O sırada kulübü ona inanılmaz destek verdi. Hatta bu dönemde
Newcastle'ın maçlarını başkanla birlikte izliyordu. Kulübü onu bir
dakika olsun yalnız bırakmadı. Teknik direktörü her açıklamada
sahip çıktı." şeklinde konuşuyor.