Emre Aköz'den ilginç öneri

Abone ol

Televizyon reytinglerinin ölçümü için kullanılan denek sayısının azlığından yakınan uzmanlara, Sabah Gazetesi yazarı Emre Aköz'den ilginç bir öneri geldi.

Reyting tartışmaları tüm hızıyla sürüyor. TV izlenme oranlarının belirlenmesi için denek yetersizliğinden yakınan uzmanlara atıfta bulunan Sabah yazarı Emre Aköz, bu ölçümleri Medyum Memiş'in tuktamı önerisinde bulundu.

"Reytingleri Medyum Memiş ölçsün" teklifinde bulunan Aköz'ün yazısı şöyle...."Lafı uzatmadan konuya gireyim... Deniyor ki: "1951 denek kullanılarak koskoca ülkenin TV reytingleri saptanamaz."
Dün bu meseleyi 'rakam' açısından ele aldık. Yani önemli olanın denek sayısı değil, bu deneklerin halkın farklı kesimlerini temsil edip etmemesi olduğunu söyledik. Sen ister 5 bin kişi kullan, ister 1951, ister 1500... Önemli olan sonucun geçerli olup olmaması.

Gelin olayı başka bir açıdan ele alalım.
Diyelim ki reytingleri Medyum Memiş ölçüyor... Yani ne yapıyor? Cinlerle ilişkiye girip dün akşam hangi programın daha çok seyredildiğini saptıyor.
Böyle bir durum olduğunda önce kim ayağa kalkar? Kim anında itiraz eder?
"Tabii ki üniversite hocaları" dediğinizi duyar gibiyim. Akademisyenlerin, "Bu ne rezalet? Reyting saptamak, sosyoloji ile istatistiği buluşturmaktır. Gaipten haber alarak reytingler belirlenemez" diyeceğini düşünüyorsunuz. Değil mi?
Hayır! Yanılıyorsunuz.
Eğer reytingleri Medyum Memiş belirlerse ilk ayaklanacak olan reklam veren şirketlerdir.
Çünkü bu adamlar reytinglere bakarak reklam bütçelerini ayarlıyor. Her yıl trilyonlar harcıyorlar.
Siz Coca Cola'nın, Unilever'in, Ülker'in, Renault'nun yöneticilerini aptal mı sanıyorsunuz? Hiç cine periye teslim ederler mi onca parayı? Bunlar reytingleri değil günü gününe, saati saatine takip ediyorlar.
Bir soru daha: Reyting ölçümleri doğru olmasa... Yani hatalı ölçülse... Ne olur? Cevap basit: Satışlar düşer!
Satışlar düşünce de cinayet soruşturmasını andıran bir araştırma başlar. Önce medya planlama, pazarlama, promosyon, dağıtım müdürleri sorgulanır. Bakarlar ki sorun orada değil... Ardından sıra reytingleri ölçen kuruluşa gelir.
"Arkadaş..." derler, "senin ölçümlerin bir işe yaramıyor. Biz trilyonları sokağa atıyoruz. Ya şunu doğru dürüst ölçersin... Ya da biz başkasıyla çalışırız." Derler mi? Derler!
Hem de öyle bir derler ki... Bu ültimatomun muhatabı olan 'reyting ölçücü' yerin dibine geçer.
Demek ki neymiş: Sonuçlarını beğenmeseniz de... TV reytingleri üç aşağı beş yukarı gerçeği yansıtıyor...
RTÜK Başkanı Fatih Karaca işin bu yönünü bir daha düşünsün.

Yazı: Emre Aköz
Kaynak:

Günün Önemli Haberleri