Toplumsal olarak en büyük sorunlarımızdan biri.
Empatinin Türkçe'de kelime karşılığı yok. Türk
Dil Kurumu “duygudaşlık” diye bir kelime türetmiş ama ben kullanan
kimseye rastlamadım.
Bu da empati sahibi bir toplum olmadığımız
anlamına mı geliyor?
Oysa ki günümüzde anlamını bilmenin ve
uygulamanın en gerekli olduğu kelime.
Hele ki mübarek Ramazan ayında olduğumuz şu
günlerde…
Empati bir diğerinin yerine kendini
koyabilmek, dünyaya onun gözüyle de bakabilmektir.
İnsanlar birbirleri ile ilişkilerinde empati
kurma yeteneklerini geliştiremedikleri sürece birbirlerini
anlamadan yaşayan bireylerden oluşan, birbirine kör-sağır bir
toplumda yaşamaya mahkumuz.
Bir diğer insanı anlamanın tek yolu budur bana
göre.
Hayatın her alanı için geçerli.
Bütün kavramlar, inanışlar ve yaşam şekilleri
için.
Ve tüm canlılar için.
Bir insan önce yaşayan bütün canlıların aynı
“yaratıcı” tarafından yaratıldığını asla unutmamalı.
Hiç kimse bir diğerinden daha az haklara sahip
değil.
Ve yaratılan her varlığın, her varoluşun,
doğanın dengesi içerisinde bir görevi var.
Öldürdüğünüz ve kötü davrandığınız hayvanların
da,
Soldurduğunuz ve yakıp yıktığınız ağaçların
da,
Hor gördüğünüz insanların da...
Denge gereği biri olmazsa diğeri de olmaz.
Birinin yokluğu diğerinin varlığını
eksiltir.
Birine ya da herhangi bir canlıya kötü
davranırken bir an durun ve dünyaya onun gözleriyle bakmayı
deneyin.
Asla zarar veremeyeceksiniz.
Tanrının yarattıklarını kategorize etmek,
birinin diğerinden daha önemli ya da daha az gerekli olduğunu
düşünmek, bir yanılgıdan başka birşey değildir.
Ve bu yanılgıdaki insan, Tanrının kendisine
verdiklerinin kıymetini hiç bir zaman bilemez.
Empati, bir başka insanla ya da bir canlıyla
iletişim kurmanın en gerçek yoludur.
Empati yeteneği gelişmiş bir insan başkalarını
kolaylıkla yargılayamaz.
Empati yeteneği gelişmiş bir insan başka bir
canlının canını yakamaz.
Empati yeteneği gelişmiş bir insan doğaya
zarar veremez.
Sadece ve sadece, dünyaya bir diğerinin
gözünden bakabildiğiniz tek bir an bile birçok şeyin değişmesine
yetecektir.
Hepimiz hayat denen bu yolculukta kimi zaman
ağır, kimi zaman da hafif sınavlardan geçiyoruz ve bir takım
seçimler yapıyoruz.
Bu seçimlerin sonuçları kimimiz için daha
ağır, kimimiz içinse daha hafif oluyor.
Ama hepimiz hata yaparak öğreniyoruz.
Birinin sadece sizden faklı hatalar yapıyor
olması onu yargılamak ve dışlamak için yeterli bir sebep
değildir.
Karşısındakini anlayabilen ve onunla empati
kurabilen bir insanın, insani değerlerinin su yüzüne çıkması
kaçınılmazdır.
İnsan içinde sürekli “çatışması gerektiğini”
fısıldayan sesi susturduğunda, aslında çatışmanın gerekli
olmadığını anlıyor.
Birbirimizin düşmanı olmak yerine dostu olmayı
tercih ettiğimiz gün, dünya hepimiz için daha güzel bir yer olacak
bence.
Sevgilerimle…