Emniyette bomba alarmı!
Abone olPKK, eylem yapmak için çoğunluğu kadınlardan oluşan 20 intiharcısını Türkiyeye gönderdi.
Van’da “Dengtav” kod adlı terörist Devrim Solduk’un üzerindeki
bombaları patlatması sonucu 3 kişi öldü, 19 kişi yaralandı. PKK ilk
başta “Bizim olayla ilgimiz yok. Derin güçler işbaşında” şeklinde
iddialı bir açıklama yaptı. Ama 24 saat geçmeden gerçek ortayı
çıktı. 1977 doğumlu teröristin 4 Ekim 2000’de Yıldız Teknik
Üniversitesi 3. sınıf öğrencisiyken örgüte katıldığı ve Kandil
Dağı’nda eğitim aldığı anlaşıldı. Bu sefer örgüt “Kendi
inisiyatifiyle hareket etti. Asıl hedefine ulaşmadığı için Van
halkından özür diliyoruz.” açıklamasını yaptı. Örgütün, “Bizim bu
tür eylemlerimiz yok.” şeklindeki yorumu ise gözlerden kaçtı.
Halbuki, Haziran 2005’te PKK’nın dağdaki liderlerinden Murat
Karayılan, canlı bombalar görevlendirdiğini, bunların ses getirecek
eylemler yapacağını örgüt içi bildiride açıklamıştı. Hatta iç
yazışmalarda görevlendirilenlerin sayısının 20 olduğu
belirtilmişti.
Kandil’den emir alan canlı bombalar şimdi pimi çekmek için tetikte
bekliyor. Ancak bunları ortak özelliği çoğunun bayan olması.
Örgütte “dişi” olarak tabir edilen 15 canlı bomba özellikle
şehirlerde eylem yapma hazırlığı içinde. Yaşları 18 ila 30 arasında
değişen, bazılarının üniversite öğrencisi olduğu bayan canlı
bombalardan üçünün izine rastlandı. Emniyet Genel Müdürlüğü Terörle
Mücadele Daire Başkanlığı, bir buçuk yıl önce evinden kaçarak
kuzeniyle terör örgütü PKK’ya katıldığı belirtilen Van’ın Erciş
ilçesine bağlı Deliçay köyü nüfusuna kayıtlı 22 yaşındaki Fatma
Geçer’in yakalanması için emir verdi. 81 il emniyet müdürü ‘Gizli’
ibareli yazıyla uyarıldı. Mardin emniyeti, Şükriye Duran ve ismi
henüz bilinmeyen iki kadın canlı bombanın varlığını tespit etti.
Fakat, her üç terörist hâlâ yakalanabilmiş değil. Kadın canlı
bombaların yakalanabilmesi için yurt genelinde alarm verilmiş
durumda. Emniyet güçlerinin hedefi eylemcileri herhangi bir zarar
vermeden etkisiz hale getirmek.
PKK KADIN BOMBACI SEVİYOR
PKK’nın kadınları
canlı bomba olarak kullanması tesadüf değil. Örgütün ilk canlı
bomba eylemcisi de bir kadındı çünkü. 30 Haziran 1996’da “Zilan”
kod adlı PKK’lı Zeynep Kınacı, Tunceli’de vücuduna sardığı
bombaları İstiklal Marşı’nın okunduğu sırada tören alanında
patlattı. Olayda ikisi astsubay toplam 6 asker şehit oldu. Ağır
yaralanan terörist ise olaydan kısa bir süre sonra öldü. Terör
örgütü, militanlarını canlı bomba olmaya özendirmek için çeşitli
yollara başvuruyor. Örneğin intihar edenler kahraman ilân edildiği
gibi adlarına festivaller bile düzenleniyor. Zeynep Kınacı’nın
intihar eylemini takiben eylül ayında Almanya’nın Köln şehrinde
Zeynep Kınacı Uluslararası Barış Festivali düzenlendi. Med TV’de
canlı yayınlanan festival etkinliklerinin amacı, potansiyel
bombacıları motive etmekti. Nitekim 25 Ekim 1996’da ikinci canlı
bomba olayı daha gerçekleşti. Adana’da Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğü
bahçesindeki polislerin arasına dalan PKK’lı Leyla Kaplan
üzerindeki bombayı patlattı. Olayda 3 polis şehit oldu. Kaplan
intihar eylemi öncesinde yaptığı konuşmada şu ilginç açıklamayı
yapıyordu: “Hiçbir baskı altında kalmadan intihar eylemi
gerçekleştireceğim. Bu eylemle Abdullah Öcalan’a kendimi feda
edeceğimi göstereceğim.”
Bu olaydan 4 gün sonra örgütten talimat alan bir başka kadın canlı
bombanın hedefi ise Sivas oldu. 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’nın
kutlandığı sırada Güler Otaş üzerindeki bombayı patlattı. Saldırıda
üçü polis, biri sivil 4 kişi şehit oldu. Tarihe ilk kadın intihar
eylemcileri olarak geçen üç kadın üzerine kahramanlık öyküleri
yazıldı, bunlar diğer militanlara örnek gösterildi.
Bombalı saldırılarda dikkat çeken özelliklerden biri de canlı
bombaların üniversite öğrencisi ya da okuldan ayrılmış genç
kızlardan seçilmesi. Kasım 1998’de Hakkâri Yüksekova Jandarma
Komutanlığı binası önünde gerçekleşen saldırının faili “Rojbin” kod
adlı Fatma Özen, Dumlupınar Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler
Fakültesi’nde öğrenciyken örgüte katılmıştı. Aynı şekilde canlı
bomba olarak eylem yapmaya hazırlanan bir başka kadın militan
Melike Acar, Sivas kırsalında yakalandı. O da Fatma Özen gibi
öğrenciydi. PKK’nın komşu bir ülkede eğittikten sonra canlı bomba
eylemi için Bodrum’a gönderdiği Kudret Denktaş adlı terörist kız da
okuldan ayrılmıştı. Ama acemi bombacı eylem yapamadan üzerindeki
bomba patlayınca hayatını kaybetmişti.
EYLEMDEN ÖNCE UYUŞTURUCU ALIYORLAR
Peki,
kadınlar bu eylemlere nasıl ikna ediliyor? Terör örgütünün
bayanları milli bir kahraman ilân edip telkinlerde bulunduğu
biliniyor. Eski Yüksekova Kaymakamı Taceddin Özer’e göre çoğu
eylemci olaydan önce uyuşturucu alıyor. Özer, Fatma Özen’in yaptığı
eylemden sonra “Militanın uyuşturucu aldığı kesinleşti.” demişti.
Telkin ya da uyuşturucu yönteminden başka PKK militanları canlı
bomba eylemi için tehdit ediyor, hatta karşı çıkanları “hain” ilân
edip öldürüyor. Örneğin, canlı bomba olmayı reddeden Türkan
Adıyaman’ı öldüren Bayram Yaruk isimli terörist, cinayeti nasıl
işlediğini şöyle anlatmıştı: “Türkan Adıyaman’ı Leyla Kaplan’ın
(Adana’daki intihar saldırısını gerçekleştiren militan) gözü önünde
öldürdüm. Görevi de Leyla’ya verdim. Ya kahraman ya korkak gibi ol
dedim. Sonra onu silahla tehdit edip uyuşturucu vererek bombayla
olay yerine gönderdim.” Bu açıklama ile Kaplan’ın eylem öncesinde
“Öcalan için kendimi feda ediyorum.” şeklindeki açıklamasının
gerçeği yansıtmadığını ortaya koyuyor. PKK’nın bayanları tercih
etmesinde şüphesiz onların kolay ikna edilmesi, çevrede dikkat
çekmemesi ve her ortama rahatça girmesi etkili oluyor.
1996’da başlayıp 1998’e kadar çok sık yaşanan canlı bomba olayları
bir süredir görülmüyordu. Van’daki son olayla örgütün yeniden canlı
bombaları devreye soktuğu anlaşılıyor. Amaç ise toplum üzerinde
psikolojik baskı kurmak ve isminden söz ettirecek eylemler
gerçekleştirmek.
KADIN BOMBACILAR VE EYLEM TARİHLERİ
Zeynep Kınacı Haziran1996
Leyla Kaplan Ekim 1996
Güler Otaş Ekim 1997
Fatma Özen Kasım 1998
Hüsniye Oruç Aralık 1998
Hamdiye Kapan Aralık 1998
Maral Maymak Mart 1999
Canan Akgün Nisan 1999
Şengül Akkurt Mayıs 2003
Aksiyon