Emniyet telefonları dinliyor
Abone olMİT'in telefon dinleme olayından sonra gözler Emniyet'e çevrildi. Emniyet Genel Müdürlüğü sözcüsü telefonların dinlendiğini açıkladı. Sözcü, gerekçesini de açıkladı.
Emniyet Genel Müdürlüğü Sözcüsü İsmail Çalışkan, telefon dinleme ile izlemenin farklı yöntemler olduğunu belirterek, terör ve organize suç gruplarının faaliyetlerinin ortaya çıkarılabilmesi için güvenlik güçlerinin teknolojik imkanları kullanmasının kaçınılmaz olduğunu bildirdi. Çalışkan, Emniyet Genel Müdürlüğü'nde düzenlediği haftalık bilgilendirme toplantısında, emniyet görevlilerinin kullandıkları kimlikler hakkında bilgi verdi. Mevcut kimlik kartlarının teknolojik gelişmelerin gerisinde kaldığını ve kopyalanabildiğini anlatan Çalışkan, tasarım yönüyle çağdaş çizgiler taşıyan ve güvenlik tedbirleri artırılmış yeni kartlar hazırlandığını kaydetti. Emniyet hizmetleri sınıfı personeli, çarşı ve mahalle bekçileri ve diğer hizmetler sınıfı personeline verilmek üzere üç ayrı kimlik kartı hazırlandığını ifade eden Çalışkan, nüfus bilgileri ve emniyet teşkilatı unvan bilgilerinin kimliklerin ön, silah seri numaraları, kan gurubu ve TC kimlik numaralarının ise arka yüzünde yeralacağını söyledi. Göçmen kaçakçılığı ve insan ticaretinin her geçen gün arttığına dikkati çeken Çalışkan, bilgi alışverişinin bu tür suçla mücadelede çok önemli olduğunu bildirdi. Türkiye'nin bu konuda üstüne düşen sorumluluğu yerine getirmek için gereken gayreti gösterdiğini anlatan Çalışkan, bu amaçla 6-7 Haziran 2005 tarihinde, Antalya'da Gürcistan, Azerbaycan, Pakistan, Suriye, İran, Mısır, Ürdün, Çin ve Bangladeş devletlerinin göçmen kaçakçılığı ile mücadelede polis birimlerinde görev yapan ve karar merciinde bulunan görevlilerinin katılacağı bir toplantı yapılacağını bildirdi. İstanbul Demokrasi ve Güvenlik Konferansı'nın 9-11 Haziran 2005 tarihlerinde yapılacağını da hatırlatan Çalışkan, 11 Eylül olaylarıyla birlikte Türkiye ve tüm dünya ülkelerinin iç ve dış siyasetinin değiştiğine dikkati çekti. Türkiye'nin son 25 yılda terörle mücadele konusunda kazandığı tecrübelerini dünya kamuoyuna aktarabilme imkanınasahip olduğunu belirten Çalışkan, konferansta, Türkiye'ye geliştirilecek strateji ve politikalarda söz sahibi olma zeminini hazırlanabileceğini kaydetti. Polis memuru ve komiser sınıfı personelin atamalarının tamamlandığını belirten Çalışkan, 18 bin 202 personelin atamaya tabi olduğunu, ataması gelen 19 bin 689 personelin tayinlerinin ise ertelendiğini anlattı. Çalışkan, bu erteleme ile 21 milyon 596 bin YTL tasarruf edildiğini belirtti. -TELEFON İZLEME- İsmail Çalışkan, MİT'in telefon izlemesi konusunda aldığı mahkeme kararını hatırlatarak, emniyetin de böyle bir karar alıp almadığı şeklindeki soru üzerine, organize suç örgütleri, terör örgütleri ve uyuşturucu, insan ticareti yapan örgütlerin faaliyetlerini yürütebilmek için teknolojinin her türlü imkanını sınırsızca kullandığına dikkati çekti. Çalışkan, özetle şunları söyledi: ''Güvenlik güçlerinin en önemli görevlerinden birisi de suçların olmadan önlenmesidir. Suçların haber alındığı anda bunun eyleme dönüşmeden topluma zarar vermeden engellenmesi hedeflenmektedir. Eğer suç oluştuysa suçu aydınlatmak suçluları yakalamak ve adalete teslim etmek diğer bir görevidir. Bu telefon izleme ve dinleme konusu tamamen birbirinden farklı ikiayrı konudur. Bu konular hukuk çerçevesinde yapılmaktadır. Bildiğiniz gibi 1 Haziran'da yürürlüğe giren yeni Ceza Muhakeme Kanunu çıkmadan önce 4422 sayılı yasaya göre bu işlemler yapılmaktaydı. Yeni düzenlemeyle 1 Haziran'dan itibaren yeni Ceza Muhakeme Kanunu'yla işlem yapılmaktadır. Bu konu tabii bütün dünya ülkelerinde örgütle mücadele eden bütün güvenlik kuvvetlerinin kullandığı yöntemlerdir ve bütün kanunlarla düzenlenmiştir. Hepsi hukuka uygun olarak yerine getirilmektedir. Yani hiçbir zaman güvenlik görevlileri kendi başlarına bir iş yapmamaktadırlar. Hukukun elverdiği ölçüde hukuk makamlarına başvurarak konuyu izah ederek, anlatarak, ilgili mahkemenin verdiği karara göre bu işlemler yapılmaktadır. Bunun istismar edilmesine yönelik, yeni ceza kanununda da ağır suçlar, ağır cezalar getirilmiştir. İletişimi veya haberleşme özgürlüğünü ihlal eden bu yasada belirtilen konuların dışına çıkan kişilere bir yıldan 3 yıla kadar hapis cezası verilebilmektedir. Eğer bu kamu görevlisi tarafından yapılıyorsa, bu cezalar da bir buçuk veya yarı oranında artırılmaktadır, yani 4,5 yıla kadar kamu görevlisi cezalandırılmaktadır. Ayrıca hem adli hem idari yönden de cezalandırmalar yapılmaktadır. Bunların istismar edilmesi hiç bugüne kadar olmamıştır. Hepsi yasalar çerçevesinde hukuka uygun olarak yapılmaktadır.''