Emniyet müdürüne paralel tuzak şoke edecek
Abone olSabah gazetesi, paralel yapının üst düzey bir polis şefine kurduğunu iddia ettiği komplonun birinci ağızdan açıklandığı belgeyi yayınladı.
Paralel yapının Ankara eski İl Emniyet
Müdürü Orhan Özdemir'i cezaevine göndermek için odasına böcek
koyduğu, sahte evrak düzenlediği iddia
ediliyor.
Hükümete yakın gazetelerden
Sabah si bugün "İşte belgeli kumpas" manşetiyle okurların karşısına
çıktı. Haberde üst düzey polis yetkilisine kurulduğunu iddia ettiği
kumpasın belgesinin ayrıntıları yer aldı.
Belgede, 16 Şubat'ta Muş
Emniyet Müdürü iken görevden alınan Muharrem Durmaz, Orhan
Özdemir'e nasıl kumpas kurduğunu kendi ağzından anlatıyor.
İşte çok konuşulacak haberin detayladı:
SAVCIYA ÖZEL POLİS KURYESİ
GÖTÜRDÜ
17 Aralık operasyonu ve 25 Aralık girişiminden
sonra Emniyet'te merkeze alınan Durmaz'ın ıslak imzasını taşıyan bu
belge, özel polis kuryesi tarafından Ankara Cumhuriyet Savcısı
Cemil Tuğtekin'e gönderildi. Bu kritik belgedeki imzanın Muharrem
Durmaz'a ait olduğu, İstanbul Üniversitesi Adli Bilimler ve
Grafoloji Uzmanı Öğretim Görevlisi Şahin İplikçi tarafından
hazırlanan bilirkişi raporuyla da ispatlandı. Orhan Özdemir'in
Ankara İl Emniyet Müdürü olduğu dönemde İstihbarat'tan sorumlu İl
Emniyet Müdürü Yardımcısı olan Muharrem Durmaz'ın Savcı Cemal
Tuğtekin'e gönderdiği belgede Orhan Özdemir'e kurulan kumpas aynen
şu cümlelerle anlatılıyor:
"Değerli savcım Cemil Tuğtekin… Geçen hafta hâkim arkadaş
aradı, bir araya geldiğimizde (Ankara) İl Emniyet Müdürü
Orhan Özdemir'le ilgili evrak üretilmesi için bazı
stratejiler üzerinde tartışmıştık. Bununla ilgili
İstihbarat Şube Müdürlüğü'ndeki yetkili personelimizle ve
dairemizdeki mesai arkadaşlarımla aşağıda açıklayacağım planı uygun
görürseniz icraata geçiyoruz. Farklı görüşünüz olursa kurye olarak
gönderdiğim arkadaşla not alarak bana iletebilirsiniz. Telefon
görüşmesi yapmayalım. Görüşmelerinizi malum benzin istasyonunun
kafeteryasında yapalım."
YAZICOĞLU KAZASI PLANI
Durmaz, kumpas senaryosunu, yazının hemen
girişinde itiraf ettikten sonra Orhan Özdemir aleyhine tanıklık
yapacak isimlerin nasıl belirlendiğini de anlatıyor. Bu arada
mektubun gönderildiği Savcı Cemil Tuğtekin, aynı zamanda Orhan
Özdemir'i Kayseri'de sürdürülen soruşturmaya dâhil eden savcı.
Durmaz mektubunda devamla, Özdemir aleyhine tanıklık yapma planını
şöyle ifşa ediyor: "Kayseri'ye donanımlı bir ekip gönderdim.
Orada bağlantı kuracağımız bir isim verirseniz Orhan
Özdemir'le ilgili aleyhte tanıklık yapabilecek şahısları tespit
edip rapor haline getirmeyi düşünüyoruz. Daha sonra bu
raporu bir ihbar mektubuyla devletin her kademesine gönderme
düşüncemiz var. Orhan Özdemir'le ilgili daire mutemetlerimizle
görüştük. Orhan Özdemir'in mal beyanı, soruşturma dosyaları aldığı
cezalar gibi doneleri toplatıyorum. İhbar mektubumuzda bunlarda
ayrıntılı bahsedip eklerine belgede koyup ihbarın
inandırıcı olmasının sağlamak istiyoruz. Muhsin
Yazıcıoğlu'nun helikopterinin düşmesi olayı ile ilgili illerin
istihbarat şube müdürlerine baskı yapıp Orhan Özdemir hakkında
aleyhte ifade vermeye ikna ettik."
ODAYA BİRDEN FAZLA BÖCEK
KOYDULAR
Bu cümleden sonra Muharrem Durmaz, kurulan kumpası
"Konu gündeme geldiğinde plan kusursuz
işleyecektir" diyerek yine itiraf ediyor. Mektubun sonraki
cümleleri ise Özdemir'in makam odasına birden fazla böcek
yerleştirildiğini gösteriyor. Orhan Özdemir'in odasına böcek
yerleştirildiği dönemde Ankara İstihbarat Şube Müdür Yardımcısı
olan isim ise, 1999'daki 'Fethullahçı polisler raporu'nu hazırlayan
ancak daha sonra paralel yapıya yakın olduğu öne sürülen Şırnak İl
Emniyet Müdür Yardımcısı Zeki Güven. Mektupta böcek itirafından
hemen sonra da soruşturmayı yürütecek özel yetkili hâkim ve
savcılarla ilgili şantaj malzemelerinin oluşturulma planı da şöyle
anlatılıyor:
"Emniyet müdürünün özel kalemindeki arkadaşımızın makam
odasına gerekli faydalı böceklerimizi yerleştirdik.
Emniyet müdürünün nefesini takip ediyoruz. Bu kayıtları yeri
geldiğinde internet servis etmeyi planlıyoruz. Can Kahraman konusu
tamam. Yalnız sizin bu konuda daha aktif olmanız lazım. Biz de bu
işten bir şey çıkmayacağını biliyoruz ama adamı bezdirip Ankara'dan
göndermemiz lazım. Haziran sonuna kadar görevden aldıramazsak kabak
bizim başımıza patlayacak. Her ihtimale karşı tutuklama sorun
olmasın diye özel yetkili konuştuğumuz hâkim ve savcıların
röntgenini çektik. Hasan Şatır'ın büyük bir açığını bulduk
sözümüzden çıkmaz. Savcım planı sessizce uygulayalım. Baskı gelirse
topu yukarıya atarız."
'MÜSTEŞARIN İLİŞKİ BELGESİ
BİZDE'
Mektubun en kritik cümlelerinden biri de bir süre
önce vefat eden ve görevde olduğu dönemde paralel yapıya boyun
eğdiği iddia edilen Adalet Bakanlığı eski Müsteşarı Ahmet
Kahraman'la ilgili. Durmaz, Kahraman'a nasıl şantaj yapıldığını şu
cümlelerle anlatıyor:
"Adalet Müsteşarı'nın da zaten Paris'teki kadın
ilişkilerinin belgesi elimizde çok zorda kalsak onu da
değerlendiririz. Savcım endişe etmeyin, kuryemiz sağlam her
şeyinizi paylaşabilirsiniz."
Bu belgenin kozmik bilgiler taşıyan 'güvenilir' kurye tarafından
savcıya ulaştırılmasından sonra, yani 20 Temmuz 2010'da Orhan
Özdemir, Kayseri'de yapılan ihaleye fesat karıştırma ve suç örgütü
kurma suçlamasıyla açılan soruşturmaya dahil edildi. Dava
kapsamında Orhan Özdemir 4.5 ay, Ömer Zeren ise 3.5 ay hapis yattı.
Yani paralel yapı, başka pek çok polis şefi ve amiri gibi
Özdemir'in ve Zeren'in hayatını kararttı.
DURMAZ'IN ISLAK
İMZASI