Emniyet Kerinçsize yanıt vermedi
Abone olKerinçsiz, aylar önce avukatı aracığıyla İçişleri Bakanlığı ve Emniyet Genel Müdürlüğü’ne bir dilekçe vererek, Ergenekon’u sordu.
Kamuoyunda Ergenekon olarak bilinen Silivri'de görülmekte olan
davanın sanıklarından Avukat Kemal Kerinçsiz, aylar önce avukatı
aracığıyla İçişleri Bakanlığı ve Emniyet Genel Müdürlüğü’ne bir
dilekçe vererek, Ergenekon’u sordu.
Adını gözaltına alındığında duyduğunu ifade eden Kerinçsiz,
“Ergenekon adıyla anılan bir terör örgütü olup olmadığı, işlediği
suçların neler olduğu, Türkiye genelinde faaliyetlerinin bulunup
bulunmadığı” konusunda bilgi istedi.
Konuyla ilgili talebi değerlendiren Emniyet Genel Müdürlüğü
Kaçakçılık ve Organize Suçlar Daire Başkanlığı, konunun ancak
Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yapılabileceğini ifade ederken,
İstihbarat Daire Başkanlığı ise konunun gizli bilgileri kapsadığı
gerekçesiyle cevaplanamayacağını cevabını verdi.
ERGENEKON"U POLİSE SORDU
Halen tutuklu olduğu cezaevinden Avukatı Mehmet Demirlek
aracılığıyla aylar önce İçişleri Bakanlığı’na bir dilekçe gönderen
Avukat Kemal Kerinçsiz, Emniyet Genel Müdürlüğü’nden Ergenekon’un
bir terör örgütü olup olmadığını sorulmasını istedi. El yazısıyla
yaptığı başvuruda gözaltına alındığında Ergenekon’un adını
duyduğunu ifade eden Kerinçsiz, “Ergenekon adıyla anılan bir terör
örgütü olup olmadığı, işlediği suçların neler olduğu, Türkiye
genelinde faaliyetlerinin bulunup bulunmadığını” sordu.
Demirlek tarafından bakanlığa iletilen 12 Mayıs 2008 tarihli
dilekçeye soruşturmanın devam ettiği gerekçesiyle cevap
verilmezken, 2 ay sonra avukat bu defa Başbakanlık üzerinden
Ergenekonu hakkında bilgi istedi.
“HAYALİ TERÖR ÖRGÜTÜ”
Kerinçsiz dilekçesinde, şu sözlere yer verdi:
“Atatürk Cumhuriyetini, TSK’ni, milli ve laik devleti hedef alan,
dışarıdan destekli azınlıkçıların, eski Marksistlerin, ikinci
cumhuriyetçilerin, dönmelerin, siyasi Kürtçülerin, Atlantik
ötesinden yönetilen tarikat mensuplarının, iktidar mensuplarının,
bir kısım kamu görevlilerini de alet ederek gökkuşağı koalisyonu
oluşturarak masa başında organize ettikleri hayali Ergenekon
Örgütü’nün üyesi olduğum iddiası ile suçlanarak 22 Ocak 2008
tarihinden bu yana tutuklu bulunmaktayım.
Müdafim Avukat Mehmet Demirlek tarafından verilen dilekçe ile bu
soruşturma sebebi ile varlığı yapay olarak gündeme getirilen sözde
Ergenekon Örgütü’nün kurum nezlindeki araştırma ve arşiv
bilgilerinin tetkiki ile;
-Hangi yılda, kimler tarafından kurulduğunun, yönetici ve
üyelerinin kim olduğu,
-Kuruluş programının var olup olmadığı, kuruluş şemasının,
işlettiği suçların bulunup bulunmadığı,
-Türkiye genelindeki faaliyetlerinin ne olduğu, örgüt üyesi
sayısının, örgüt silahlarının bilinip bilinmediği gibi ayrıntılı
bir şekilde cevaplanmasını istemiştik.
Göndermiş olduğumuz dilekçenin İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na
gönderildiğini, gizlilik kararı bulunduğu ve soruşturmanın devamı
gerekçesiyle cevaplanmamıştır.”
FETHULLAH GÜLEN'İ ÖRNEK GÖSTERDİ
Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılandığı süreçte Fethullah
Gülen’in müdafilerinin Emniyet Genel Müdürlüğü’ne müracat
ettiklerini hatırlatan Kerinçsiz, “Dava devam etmekteyken
müvekkillerinin terör örgütü kurup kurmadığı, konuda işlenen
suçların bulunup bulunmadığı istenmiştir. Sanığın avukatlarına
verilen cevap mahkeme tarafından dikkate alınarak hakkında beraat
kararı verilmiştir” diyerek şöyle devam etti:
“Emniyet Genel Müdürlüğü’nün kişilerin isim ve konumlarına göre
hareket etme anlayışını kabul etmemiz mümkün değildir. Fethullah
Gülen’in avukatlarına, beraat kararına dayanak yapılan bilgiler
verilirken, tarafımıza verilmemesi tamamen bir çifte standart bir
uygulama içersinde olduğunuzu göstermektedir.”
İSTİHBARATIN CEVABI
Ergenekon sorularını değerlendiren İstihbarat Daire Başkanı Ramazan
Akyürek, İçişleri Bakanlığı’na bir cevap yazarak, “Avukat Mehmet
Demirlek’in talebi incelenmiştir. Söz konusu talep ilgili kanunun;
İstihbarata ilişkin bilgi veya belgeler başlığı altındaki 18.
maddesindeki sivil ve askeri istihbarat birimlerinin görev ve
faaliyetlerine ilişkin bilgi ve belgelerin kanun kapsamı dışında
olduğu” belirterek, şöyle devam etti:
“Yine adli soruşturma ve kovuşturmaya ilişkin bilgi ve belgeler
başlığı altında, açıklanması veya zamanından önce açıklanması
halinde;
a-Suç işlenmesine yol açacak,
b-Suçları önlenmesi ve soruşturulması yada suçluların kanuni
yollarla yakalanıp kovuşturulmasını tehlikeye düşürecek,
c-Yargılama görevinin gereğince yerine getirilmesini
engelleyecek,
d-Hakkında dava açılmış bir kişinin adil yargılanma hakkını ihlal
edecek,
Nitelikteki bilgi ve belgelerin verilemeyeceği hükümleri kapsamında
değerlendirilmiştir.”
Konuyla ilgili cevap veren Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele
Daire Başkan Yardımcısı Cemil Ceyhan ise, “Kurum ve kuruluşlar,
ayrı veya özel bir çalışma, araştırma, inceleme ya da analiz
neticesinde oluşturulabilecek türden bir bilgi veya belge için
yapılacak başvurulara olumsuz cevap verebilirler” maddesini
hatırlatarak “Söz konusu taleplerin soruşturmayı yürüten ilgili
Cumhuriyet Başsavcılığı nezdinde yapılması gerekmektedir” cevabını
verdi.
“YARGITAY’DA BOZMA GEREKÇESİ”
Kerinçsiz’in avukatı konuyla ilgili yazdığı dilekçelere Avukatlık
Kanunu çerçevesinde bilgi verilmesinin zorunlu olduğunu hatırlatır
bir dilekçeyi İçişleri Bakanlığı’na gönderirken, bu yapılan işlemin
“Yargıtay’da bir bozma gerekçesi olabileceğini” de hatırlattı.
Ayrıca kendisine cevap vermeyen görevliler hakkında da dava açan
Mehmet Demirlek ayrıca Ergenekon Davası’nın son duruşmasında
mahkeme aracılığıyla Emniyet Genel Müdürlüğü’nden bilgi istenmesini
talep etti. Mahkeme bu talebi uygun görerek resmi yazıyla Ergenekon
Örgütü’ne ilişkin bilgi istedi.