'Emniyet istese Dink cinayetini önlerdi!'
Abone olGazeteci Hrant Dink’in öldürülmesiyle ilgili davada sanık Erhan Tuncel, eski Emniyet İstihbarat Daire Başkanı Ramazan Akyürek'i suçlayarak, “İsteseler cinayeti önlerlerdi" dedi.
Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink'in öldürülmesine ilişkin davada verilen kararın Yargıtay tarafından kısmen bozulmasının ardından, 2'si tutuklu 18 sanığın yeniden yargılanmasına devam edildi.
Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink'in öldürülmesiyle ilgili davanın Yargıtay'ın bozma kararından sonraki ikinci duruşması görüldü.
YASİN HAYAL SALONDAN ÇIKARILDI
Davada avukatların taleplerinin ardından Yasin Hayal tekrar söz almak isteyince mahkeme başkanı “Daha zamanımız var söz vereceğim biraz bekle" dedi. Bu sırada kendisini cezaevinden getiren komutana bağıran ve küfür eden Hayal salondan çıkarıldı. Jandarmalar tarafından zorla dışarı çıkarılan Hayal “Başkanım bana artislik yapıyorlar" diye bağırdı.
Yasin Hayal salondan çıkarıldıktan sonra tutuksuz sanık olan kardeşi Osman Hayal söz alarak, “Trabzon'dan buraya kadar geldik biz de konuşalım" dedi.
Başkanın söz vermesinin ardından “Ben burada yüzde yüz mağdurum. Erhan Tuncel'in istihbarat elemanı olması meşru mudur? Simitçiden istihbarat elemanı olur mu?" dedi.
TUTUKLULUK HALİNİN DEVAMINA KARAR VERİLDİ
Duruşmaya verilen aranın ardından kararlarını açıklayan Mahkeme Heyeti, Erhan Tuncel ve Yasin Hayal'in tutukluluk hallerinin devamına karar verdi. Davetiye gönderildiği halde duruşmalara gelmeyen sanık Ahmet İskender hakkında yakalama kararı çıkarıldı. İskender, yakalanıp Yargıtay bozma ilamına karşı görüşü sorulduktan sonra serbest bırakılacak.
DAVA ERTELENDİ
Mahkeme, Jandarma görevlisi Gürhan Düngün'e söylediği "bana artistlik yapma" sözleri nedeniyle Yasin Hayal hakkında suç duyurusunda bulunulmasına hükmetti. Duruşma 7 Ocak 2014'e ertelendi.
POLİS DEĞİL CİNAYET ŞEBEKESİ
Karşımızda polis yok. Bir cinayet şebekesi var. Ben hepsine iyilik ettim. Hepsinin ortak özellikleri yalancı oldukları ve adli mercileri yanıltmalarıdır. Cinayet çetesinin Ali Fuat ve Sabri Uzun ölüm ihbarı yapmamış ve yanlış rapor düzenlenmiştir. Ali Fuat ve Ramazan Akyürek çetenin üzerindedir. Beni bir numaralı sanık yapıp kendilerini saklamıştır. Oda TV, Cübbeli, şike, KCK, Hanefi Avcı suçsuz. Bunları yapan cemaat değil bu ikisidir. Ben bu şahıslara hiçbir kötülük yapmadım. Savcılık halen şahısların kurduğu tuzakla karşı karşıyadır.
CİNAYETİ ENGELLEMEYE ÇALIŞTIM
Yaptığım ihbar nettir. Gerisi zırvadır. Bu şahıslar beni mahkemede dublör olarak kullanıyor. Bana böyle demeselerdi bu grupla bağlantım olmazdı. Yargıtay’ın bozma kararı yerinde ve eksiktir. Yasin’e yapmamasını söyledim ve cinayeti ihbar ettim. Ben hiçbir şekilde kaçmadım. Avukatıma laptopumu teslim ettim. İsteseydim yurtdışına çıkardım. Gelip teslim olacaktım. 156’yı aradım. Bir ay sonra teslim olacaktım. 5 yıldır tutuklu olmama rağmen halen tutukluyum. İstenen “Biz Erhan hakkında verilen karara uyuyoruz” diyorsunuz. Tanık koruma programı için ruhsat verildi. Kaçma şüphem yok. Ben cinayeti engellemeye çalıştım. Tutukluluk halimin kaldırılmasını istiyorum. “
DAVANIN GEÇMİŞİ
İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi, 17 Ocak 2012'de verdiği kararla, 19 sanığın yargılandığı davada tutuklu yargılanan Yasin Hayal'in, "Hrant Dink'i tasarlayarak öldürmeye azmettirmek" suçundan ağırlaştırılmış müebbet, "yazar Orhan Pamuk'u tehdit etmek" suçundan 3 ay ve "ruhsatsız silah bulundurmak" suçundan da 1 yıl hapisle cezalandırılmasını, "silahlı terör örgütü yöneticisi olmak" suçundan ise beraatini kararlaştırmıştı.
Tutuklu sanıklardan Erhan Tuncel'in de toplam 10 yıl 6 ay hapisle cezalandırılmasına hükmederek tahliyesine karar veren heyet, sanıklardan Ersin Yolcu'yu 12 yıl 6 ay, Ahmet İskender'i 13 yıl 4 ay ve Salih Hacısalihoğlu'nu 2 ay 15 gün hapisle cezalandırarak, tüm sanıkların "silahlı terör örgütü üyeliği" suçundan beraatine hükmetmişti.
İstanbul Cumhuriyet Savcısı Hikmet Usta, yerel mahkemenin kararına itiraz etmişti. Usta'nın, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderdiği dilekçede, Erhan Tuncel ve Yasin Hayal'in örgüt liderliği ve yöneticiliğini yaptığı sanıkların, Ergenekon soruşturmalarında yakalanan ve haklarında dava açılan sanıklarla amaç birliği içinde bulunduğunun, ana yapı Ergenekon ile Trabzon'daki hücresel yapının aynı suç işleme DNA ve gen özelliklerine sahip olduğunun anlaşıldığı kaydedilmişti.
Kararı veren İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Rüstem Eryılmaz ise davanın sanıklarıyla ilgili örgüt yöneticiliği veya üyeliği konusunda yeterli delil bulunamadığından, beraat kararı verdiklerini söylemişti.
Eryılmaz, "Verdiğimiz karar, 'örgüt yoktur' anlamına gelmez. Verdiğimiz karardan rahatsız değiliz. Sadece tatmin edici olmadığını belirttim. Elbette bu cinayeti basite indirgeyemeyiz" açıklamasını yapmıştı.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, Hrant Dink cinayeti davasında, İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nin kararının, "sanıkların atılı suçları örgütün faaliyeti çerçevesinde işlediği" gerekçesiyle bozulmasını istemişti.
Tebliğnamede, "Sanıkların mensubu bulundukları silahlı terör örgütünün yöneldiği ve gerçekleştirmek istediği amaç açısından elverişli fiili gerçekleştirdikleri tarih itibarıyla, ülke genelindeki toplumsal etkinliğinin olup olmadığını aramaya gerek yoktur. Zira, devletin birliğini bozma suçu bir tehlike suçudur ve gerçekleştirilen eylemlerin sonuncusu ile de bu tehlike gerçekleşmiştir" ifadesine yer verilmişti.
Yargıtay 9. Ceza Dairesi, örgüt yönünden verilen beraat kararını bozmuştu. Daire, sanıkların silahlı terör örgütü değil, suç işlemek amacıyla oluşturulan örgüt üyesi oldukları gerekçesiyle yargılanmalarına hükmetmişti.
"Kasten öldürmeye azmettirme'' ve Orhan Pamuk'u ''tehdit'' suçlarından sanık Yasin Hayal'e verilen mahkumiyet kararı ise onanmıştı. Hayal hakkında ''Silahlı terör örgütü kurma, yöneticisi olma'' suçundan beraat kararı ise ''suç örgütü kurma ve yönetme'' suçundan mahkumiyet gerektiği için bozulmuştu.
Sanıklardan Ersin Yolcu'nun ''kasten öldürmeye yardım suçundan'' mahkumiyet hükmü onanırken, ''silahlı terör örgütü üyesi olmak'' suçundan beraatinin ise "suç örgütü üyesi olma" suçundan mahkumiyet gerektirdiği için bozulmasına karar verilmişti.
Sanıklardan Erhan Tuncel'in ise ''patlayıcı madde imal etme'' suçundan mahkumiyet kararını onayan Yargıtay 9. Ceza Dairesi, ''Kasten öldürmeye azmettirme'' suçundan beraat hükmünü ise sanığın Dink'in öldürülmesi suçuna yardım suretiyle iştirak etmesi sebebiyle mahkumiyeti gerektiği için bozmuştu. Tuncel hakkında ''silahlı terör örgütü yöneticisi olma'' suçundan beraat kararı da ''suç örgütü üyesi olma'' suçundan mahkumiyeti gerektiği gerekçesiyle bozulmuştu.
Tuncel'in, Trabzon'da 24 Ekim 2004 tarihinde McDonalds'ın bombalanması olayında, ''genel güvenliği kasten tehlikeye sokma, mala zarar verme ve 6 ayrı kasten yaralama'' suçlarından verilen mahkumiyet kararını bozan Yargıtay 9. Ceza Dairesi, Tuncel'in bu eyleminin ''6 ayrı kasten öldürmeye teşebbüs'' suçunu oluşturacağına karar vermişti.
Sanıklardan Ahmet İskender hakkındaki ''kasten öldürmeye yardım'' suçundan verilen mahkumiyet kararı onanırken, İskender'in ''silahlı terör örgütü üyesi olmak'' suçundan beraati ise "suç örgütü üyesi olma" suçundan mahkumiyeti gerektiği gerekçesiyle bozulmuştu.
Sanıklardan Salih Hacısalihoğlu'nun ''Silahlı terör örgütüne yardım'' suçundan beraat kararı onanmıştı. 6136 Sayılı Kanuna aykırılık suçundan mahkumiyet kararı, sanığın cezalandırılmasına yeterli delil bulunmadığı için, "beraat" kararı verilmesi gerektiği gerekçesiyle bozulmuştu.
Sanıklardan Zeynel Abidin Yavuz ile Tuncay Uzundal'ın "silahlı terör örgütü üyesi olmak" suçundan beraatlarına ilişkin kararlar da "suç örgütü üyesi oldukları" gerekçesiyle bozulmuş, sanıklar Yavuz ve Uzundal hakkındaki "kasten öldürmeye yardım" suçundan beraat hükümlerinin de sanıkların Dink'in öldürülmesi suçuna yardım suretiyle iştirak etmeleri sebebiyle mahkumiyetleri gerektiği gerekçesiyle bozulmasına karar verilmişti.
Sanıklardan Mustafa Öztürk'ün de ''silahlı terör örgütü üyesi olma'', ''kasten öldürmeye yardım'' suçlarından beraat kararlarını onayan Yargıtay, sanıklar Halis Egemen ile Yaşar Cihan hakkında da ''silahlı terör örgütüne yardım'' suçundan kurulan beraat hükümleri de onamıştı.
Sanıklardan Yasin Hayal'in ağabeyi Osman Hayal hakkında da ''kasten öldürmeye yardım'' suçundan kurulan beraat hükmü, eksik soruşturma sebebiyle bozulmuştu. Sanıklardan Veysel Toprak, Alper Esirgemez, Osman Alpay, Erbil Susaman, Şenol Akduman, İrfan Özkan ve Numan Şişman'ın ''silahlı terör örgütüne yardım yataklık'', ''suç işleyeni saklama'' suçlarından verilen beraat kararları, suç tarihi ile inceleme tarihi arasında dava zaman aşımının dolduğu gerekçesiyle bozulmasına karar verilmişti.