FRANSA dün yaptığı oylamayla yeni cumhurbaşkanını seçti. 37 yaşında olan ve Napolyon'dan sonraki en genç cumhurbaşkanı olarak seçilen Emmanuel Macron'un Türkiye ile ilgili düşünceleri merak ediliyor. Peki Emmanuel Macron, Türkiye ile ilgili neler düşünüyor Hollande ile olan ilişkiler devam edecek mi? Fransa'da dün yapılan cumhurbaşkanlığı seçimini, Avrupa entegrasyonundan yana ve iş dünyasına yakın çizgi izleyen liberal aday Emmanuel Macron, ülkeyi Avrupa Birliği'nden çıkarma tehdidinde bulunun aşırı sağcı Marine Le Pen'i yenerek kazandı. ‘Avrupa eksenli’ Macron, Türkiye’yi, Suudi Arabistan ve İran’la birlikte “yeni güçler” olarak tanımlıyor. Macron’a göre günümüz dünyası hem tehditler hem de fırsatlarla dolu: ABD başkanı Trump “Fransızları kaygılandırıyor”, Rusya lideri Putin “uluslararası hukukun dışına çıkma pahasına tehlikeli bir dış politika yürütüyor”. Dünyadaki dengeler Çin “lehine” gelişiyor. Ortadoğu savaşlarla boğuşmakta, Avrupa ise Brexit ile yıpranmış vaziyette. DW'de yer alan analizine göre, Emmanuel Macron, Türkiye’nin AB üyeliği için gerekli koşulların oluşmadığını, Türkiye’de son zamanlarda yaşananların da “bu yönde olumlu bir gelişme olmadığını” söylüyor. Ne anlama geldiğini net olarak açıklamaksızın, “Türkiye’ye kapılar kapatılmasın” diyor. Buna paralel olarak, “Rusya, Türkiye, Ortadoğu ve Körfez ülkeleriyle Fransa’nın çıkarları ve uluslararası hukuku gözeten ve temel hak ve özgürlükler ve insan haklarını da dikkate alan bir diyalog” istiyor. YENİ GÜÇ OLARAK TANIMLIYOR Macron, programını açıklarken Türkiye’yi Avrupa formatı dışında gördüğü mesajları verdi. Türkiye’yi, Suudi Arabistan ve İran’la birlikte “yeni güçler”olarak tanımladı. “Uluslararası planda istikrar ve Fransa’nın çıkarları öyle gerektirdiği için otoriter rejimlerden oluşan bu ülkelerle diyaloğun şart olduğunu” söyledi. Macron, AB politikaları konusunda Daniel Cohn-Bendit ve Sylvie Goulard gibi, Avrupa Parlamentosu’nu da yakından bilen federal Avrupa yanlısı isimlerle çalışıyor. Cohn-Bendt geçmişte Türkiye’nin üyelik sürecine destek vermiş bir isim. Türkiye-AB ilişkilerini yakından bilen Goulard ise şu anda Avrupa Parlamentosu Liberal Grup üyeliği yapıyor. Daha birkaç yıl öncesine kadar Ankara’nın üyelik perspektifinin en hararetli savunucusu olan Liberal Grup bugün katılım müzakerelerinin derhal durdurulmasını istiyor. Federal Avrupa yanlıları AB ülkelerinde yükselen AB karşıtlığına karşı AB’nin genişleme sürecini ve bu sürecin neredeyse sembolü haline gelen Türkiye’yi frenleme çabasındalar. Macron için Türkiye ile ilişkilerde en önemli dosya AB değil Suriye olacak. Bu konuda Hollande ile Erdoğan arasında başlatılan diyalog ve işbirliğini devam ettirmesi bekleniyor. Hiçbir dış politika deneyimi olmayan Macron’un Suriyeli ve Iraklı Kürtlerle ilgili politikası ve Barzani’nin bağımsızlık arayışına bakışı Ankara ile ilişkiler açısından önemli. Ülkedeki Ermeni kuruluşlarıyla François Hollande gibi siyasi bağı yok, ancak bu yıl 24 Nisan’da, cumhurbaşkanı seçimi ilk turunun hemen ertesinde, Paris’teki Komitas (Gomidas) anıtını ziyareti ihmal etmedi. MACRON'UN TÜRKİYE'NİN TEPKİSİNİ ÇEKEN '1915' AÇIKLAMASI Macron’un 1915 Olayları’nın 102’nci yıldönümü vesilesiyle yaptığı açıklamalar da Türk kamuoyunda büyük tepki çekmişti. 24 Nisan’da Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande ve Paris Belediye Başkanı Anne Hidalgo ile birlikte Kütahya doğumlu besteci ve müzikolog Gomidas'ın (Soğomon Kevork Soğomonyan) anıtına çelenk bırakan Macron, Elysee Sarayı'na çıkarsa, tüm ülkelerde demokratları koruyacağını belirterek, “Türkiye'nin içine girdiği eğilimden çok derin üzüntü duyuyorum ve bunu onaylamıyorum” demişti.