Emine Ülker Tarhan'dan 'istifa'nın perde arkası
Abone olCHP’den geçen hafta istifa eden Emine Ülker Tarhan, istifa kararının sebeplerini ve karar sürecini Ayşe Arman'a anlattı.
INTERNETHABER.COM
CHP’den geçtiğimiz hafta istifa eden,
partideki ulusal kanadın en önemli temsilcilerinden Emine
Ülker Tarhan, gündeme bomba gibi düşen istifasının sebeplerini
Hürriyet'ten Ayşe Arman'a aktardı.
Tarhan, CHP hakkında ”Ama benim için artık bu sayfanın kapandığını
düşünüyorum, söyleyeceklerimi söyledim” dedi. Tarhan ayrıca, yeni
parti kurup kurmayacağı sorularına da yanıt verdi.
İşte o röportajdan çarpıcı kısımlar:
İSTİFA KARARI ALMAK KOLAY OLDU MU?
Duygusal olarak kolay olmadı. Ama işin içine mantık ve sorumluluk
girdi, o zaman kolaylaştı. Bir yanda ülkenin her geçen gün kötüye
giden vahim tablosu ve Meclis’e sıkışmış bir siyaset anlayışı,
diğer yanda ise çoğunun iyi niyetli olduğuna inandığım parti
emekçileri…
"KURULTAY ÇAĞRISI SONRASI BANA LİNÇ KAMPANYASI
BAŞLATILDI"
Evet! Birileri bir yerden başlamalı diye düşündüm. Kararım da anlık
değildi. Medeni bir çabayla yaptığım kurultay çağrısı sonrası, bana
karşı bir linç kampanyası başlatıldı. Her türlü hakarete uğradım.
Ardından kurultay toplandı. Baktım, yol haritası çizmek
gibi bir niyetleri yok, tam tersine koltuk kavgası, yer kapma
yarışı, öfke hezeyanları, masaya vurulan yumruklar…
Hamaset diz boyu! Şaşkınlıkla izledim.
"KADIN TEMSİLİNİ GÜÇLENDİRMEK İSTEDİM AMA
OLMADI"
Benim tek istediğim CHP ile baskıya ve zulme karşı güçlü bir duruşu
sergilemekti. Kadın temsilini güçlendirmekti ama olmadı. Çeşitli
uyarılarda bulundum, bazen sessizce, bazen yüksek sesle… Ama bir
sonuç alınamayacağını anladığımda da doğru bildiğimi yaptım.
BUNDAN SONRA SİYASET YAPACAK MI? YENİ BİR PARTİ KURACAK
MI?
Bundan sonra sadece ülkede gördüğüm sorunlar üzerine yürüyeceğim.
Otoriterleşen tek adam yöntemine, çakma yeni cumhuriyet anlayışına,
gelir dağılımındaki adaletsizliklere, eğitimde eşitsizliğe, durma
noktasına gelen ekonomiye, tıkanan sosyal güvenlik sistemine,
ellerinde patlayan dış politikaya ve benzeri meselelere… Bir de
Anadolu’da unutulmaya yüz tutan kardeşliğimizi yeniden nasıl
hatırlatabiliriz, bunu üzerine çalışmak istiyorum.
Siyaset, ülkeyi ve halkın karar alma süreçlerini etkilemek ve yönlendirmek için yapılıyor. Ben ‘Eğer iyi yoksa, bulmayız, icat etmeliyiz. Kaybolduysa da geri getirmeliyiz’ diyorum. Bu çerçevede, temsil ettiğim kitlenin yaşamını nasıl kolaylaştırabilirim, ihmal edilmediklerini nasıl hissettirebilirim onlara. İşte buna kafa yoruyorum. Siyasi yol haritam da bununla bağlantılı olarak şekillenecek.
EMİNE ÜLKER TARHAN'I HARCADILAR MI?
Mümkün değil! Kendimle ilgili kararları ben veririm. Başkalarına
verdirtmem. Birçok şeyi elimin tersiyle ittiğim de oldu.
(Fotoğraf Hürriyet'ten alınmıştır)