Emin Şirin şimdi Baykal'ın yanında
Abone olLDP macerası kısa süren Emin Şirin gündemden düşmek istemiyor. Ateşli muhalif Şirin, Başbakan Erdoğan'a karşı CHP lideri Deniz Baykal'ın en büyük destekçisi oldu.
AK Parti'den milletvekili seçilen ancak bir süre sonra partiden
ayrılan Emin Şirin birden Baykal taraftarı kesiliverdi. Erdoğan'a
muhalefet etmek ve gündemde yer almak isteyen Emin Şirin mecliste
bütçeyi ve hükümetin ekonomi politikalarını eleştiren Baykal'ın
konuşmasının altına imza attı. Umduğunu bulamayar ve LDP'nin başına
geçen Emin Şirin, buradan da jet hızıyla ayrıldı. Arayışlarını
sürdüren Şirin, şimdi CHP ile aynı safta yer aldı ve bütçe
görüşmelerinde Deniz Baykal'a adeta şirinlik yaptı. İşte Emin
Şirin'in 2005 bütçe görüşmelerini değerlendirdiği yazısı... Dün
TBMM’de bütçe günüydü. Bütçe günü aynı zamanda, iktidarın ve
muhalefetin, genel başkanlarının ağzından, özellikle ekonomi ile
ilgili görüşlerini ortaya koyma imkanını veriyor. Konuşmaları Genel
Kurul’da 4 dönemdir milletvekilliği yapan, son derece tecrübeli
bağımsız bir milletvekili ile beraber dinliyorduk. “Biliyor musun
Emin, işin en vahim tarafı Başbakan söylediklerine inanıyor ve sahi
zannediyor. Söylediklerini bir siyasi demagoji için söylüyor olsa
anlardık ama kendi söylediklerine inanması ve dış siyaset ve
ekonomide herşeyin mükemmel gittiğini zannetmesi; işte o çok
vahim....” Doğru... AK Parti iktidara geldiğinden beri, daha evvel
başlamış olan IMF programını hakikaten, dünyada hiçbir ülkenin
gösteremeyeceği bir dikkat ve sebatla uyguladı. İktidara geldiği
zaman, zaten yüzde 80'lerden, 30'lara düşmüş olan enflasyonu, yüzde
10'lara indirdi. Amaaa, AK Parti iktidara geldiğinden beri reel
faizlerde hiçbir düşme olmadı. Reel faizin toplam faize oranı yüzde
10'lardayken (örnek, faiz yüzde 90- enflasyon yüzde seksen= reel
faiz yüzde 10.) Bugün reel faiz enflasyonun yüzde yüzü nispetine
geldi, hatta geçti (faiz yüzde 20-22 - enflasyon yüzde 10= reel
faiz yüzde 10-12). Türkiye bugün 160 milyar dış borcu olan bir
ülke, borçlar düşmüyor artıyor. AK Parti iktidarı işbaşına
geldiğinde kamunun iç borcu 144 katrilyon idi; bugün 235 katrilyon.
2 senede 91 katrilyon artmış. 2 senedeki artış Yani aşağı yukarı
yüzde 70. Konsolide bütçede, kamu kesiminin toplam borç stoku, 141
milyar dolardı, bugün 230 milyar dolar! AK Parti iktidara
geldiğinde dış ticaret açığı 14 katrilyondu, bugün 33 katrilyon.
Cari işlemler dengesinde açık 1.5 milyar dolardı, bugün 14 milyar
dolar... Evet, IMF talimatlarını sıkı sıkı uygulayan Hükümet, yüzde
6.5'luk faiz dışı fazlayı tutturdu ama ortadaki durum bu. Gelir
dağılımında bir düzelme yok, işsizlik oranında bir düşüş yok.
Üstüne üstlük hem Tayyip Erdoğan'ın, hem de Deniz Baykal'ın DİE'ye
güvenerek verdikleri büyüme rakamlarının yanlış olduğunu, yine
DİE'nin soru önergelerine verdiğimiz cevaplarla ortaya
çıkardığımızı bu sütunları takip edenler biliyorlar... Bugün basına
baktım; basın işin magazin tarafında. Tayyip Erdoğan Baykal'a "iki
koyunu güdemez, bilgisiz" demiş, vs, vs... Durumun vehametini,
ülkenin Endonezyalılaştığını, Arjantinleştiğini, ekonominin sadece
düşük döviz kuru ve sıcak para ile (aynen bugün Amerika'nın kendisi
için yaptığı gibi) sürdürülmeye çalışıldığını görmüyorlar. Yalnız
arada bir fark var. Orası ABD, burası Türkiye! BAYKAL'IN
KONUŞMASINA İMZA ATTI Deniz Baykal, uzun zamandır gördüğümüz en iyi
performansını bütçe konuşmasında sergiledi. Geçen seneki bütçe
konuşmalarını hatırladım. CHP adına Kemal Derviş kürsüye çıkmış,
Hükümeti övüp duruyordu... Bu sene Baykal, herhalde geçen sene
yaptığı hatayı anlamış olacak kürsüye kendisi çıktı ve muhtevalı,
güzel bir konuşma yaptı. Baykal'ın konuşmasında da önemli bir
eksiklik var; eksikliği de dış politikada olduğu gibi,
tenkitlerinde haklı olsa bile, tenkit ettiği konularda kendisi ne
yapılması gerektiğini açıklamıyor. Yine de güzel bir
konuşmaydı.