Emin Çölaşan'dan Ilıcak'a çağrı
Abone olBugün bu iddiayı köşesine taşıyan Hürriyet yazarı Emin Çölaşan, Ilıcak'a 'Mesleği bırak git' çağrısında bulundu.
Çölaşan'ın yazısı Ya Baykal gider ya Ilıcak NAZLI Ilıcak’ın
Tercüman Gazetesi’nin manşetinde dün ‘çarpıcı’ bir haber vardı. ABD
Savunma Bakanlığı tarafından hazırlandığı ‘iddia edilen’ ve elden
ele dolaşan bir rapora göre Deniz Baykal bu seçimde bazı adaylardan
kızının yurtdışı hesaplarını kullanarak milyonlarca dolar para
almış. İddia edilmiş!.. Öne sürülmüş!.. Hemen belirteyim, böyle bir
haberin doğru çıkması durumunda o kişinin ve kendisine rüşvet
verenlerin siyasi hayatı bir anda biter. Ancak gazetecilik
mesleğinin belli kuralları vardır. Yayınladığın haberi birinci
elden ve dört dörtlük belgelemek zorundasın. Bunu yapmazsan zor
durumda kalırsın, adın ‘yalancıya’ çıkar ve hesabını hem
okurlarına, hem de yargıya vermek zorunda kalırsın. Gazetecilik
yaşamımda çok tanık oldum. Ortaya özellikle siyasetçilerle ilgili
pek çok düzmece belge çıkarılır ve bunlar medya kuruluşlarına
pazarlanır. Bundan iki hafta önce sekreterimiz Leyla’ya bir hanım
geliyor, elinde Recep Tayyip Erdoğan’la ilgili çok önemli belgeler
olduğunu söylüyor. Hanım bana getirildi. Elinde Erdoğan adına
yurtdışı hesaplarına ABD tarafından yatırıldığı iddia edilen
paraların belgesi(!) var. Üzerinde bazı yerler karalanmış. Hanıma
bu belgeyi Ankara’da ABD Büyükelçiliği’nde çalışan bir görevli
vermiş! Düzmece olduğu ilk bakışta anlaşılıyordu. Kibarca yolcu
ettim. Bundan birkaç yıl önce Tansu Çiller’in CIA görevlisi
olduğuna ilişkin belgeler gelecekti. Bazı uyanıklar bu masalı
kullanıp birilerinden 400 bin dolar para tırtıklamayı başardı.
Belgeler(!) geldi, düzmece idi, kullanılmadı. Basın kuruluşları ve
gazeteciler, şu veya bu nedenle böyle dolduruşa getirilmek istenir.
Amaç bazen bunu yayınlayan gazeteciyi zor durumda bırakmak, bazen
adı geçen kimseyi yıpratmaktır. Deniz Baykal belgesinin böyle
olduğu kanısındayım. Nazlı Ilıcak bunu bilerek mi yayınladı?
Arkadaş kaçın kurası ‘deneyimli’ gazetecidir, kendi gazetesini
böyle bir oyuna nasıl düşürdüğünü bilemeyiz. Nedenini herhalde
açıklayacaktır. Eğer medya olarak işimiz böyle ipe sapa gelmez
düzmece, üfürük belgelere kaldıysa, vay halimize! CHP Genel Başkanı
son yıllarda büyük yaralar aldı, yıprandı. Kimyası sosyal demokrat
seçmenle uyuşmuyor. Son seçim bunu bir kez daha gösterdi. Ama onun
üzerine gitmenin yöntemi böyle ‘iddia edildi, öne sürüldü’ gibi
anlamsız, tutarsız, asparagas haberlerle olmamalı. Bu haber
doğruysa Baykal bugün gitmeli, yalansa gazetenin patronu Nazlı
Ilıcak özür dileyip mesleğe veda etmelidir. İkinci olasılık için
bekleyeceğiz.