Emekli Paşa'dan Pamuk'a: Mart kedisi

Abone ol

Pamuk'un Türkler 1,5 milyon Ermeni ve 30 bin Kürt’ü kesti” sözlerine emekli Tümgeneral Kudret Cengiz’den sert tepki geldi.

“Kesildiği söylenen 30 binden bir kısım PKK’lı benim yönettiğim çatışmalarda öldürüldü.” diyen Cengiz Paşa, “Bıraksaydık da masum vatandaşları mı öldürseydi?” diye sordu. Emekli paşa, Pamuk’u “Sözde yazar, barış havarisi, mart kedisi” ifadeleriyle nitelendirdi.

1992-95 yılları arasında 172. Zırhlı Tugay Komutanı olarak Kahramanmaraş, Gaziantep ve Adıyaman’da görev yapan Cengiz Paşa, PKK ile mücadeleyi içeren anılarını ‘Engizek Kartalı’ ismiyle kitaplaştırdı. Emekli Tümgeneral Kurdet Cengiz, kitabında Orhan Pamuk’un, “1,5 milyon Ermeni’yi, 30 bin Kürt’ü kesti.” sözüne atıfta bulundu. Pamuk’un ithamın muhataplarından birinin de kendisi olduğunu söyleyen Cengiz Paşa, şöyle devam etti: “Kesildiği söylenen bu 30 binden bir kısım PKK’lı benim yönettiğim çatışmalarda öldürüldü. Yani sözde bu yazara göre kesenlerden biri de benim. Bıraksaydık, çarpışmasaydık da onlar daha nice günahsız zavallı vatandaşı, güvenlik görevlisini mi öldürseydi? Devletine isyan etmiş, köyleri basan, yolları kesen, elleri silahlı bu eşkıyalar sanki suçsuz, bu işleri onlar başlatmamış, sütten çıkmış ak kaşık gibi apaklar, biz onları kesmişiz... Bu barış havarilerini anlamak mümkün değil. Daima üste çıkıyorlar. Hepsi mart kedisi.” Cengiz Paşa ayrıca, “Yazar sözleriyle görevini yapmaya çalışan güvenlik güçlerini alenen suçlamış olmuyor mu?” diyerek, Pamuk hakkında suç duyurusunda bulunuyor.

Kudret Cengiz Paşa, Kahramanmaraş bölgesindeki Engizek dağlarında geçen anılarını anlattığı kitabında 1992 yılında büyük yankı uyandıran Genelkurmay Başkanı Doğan Güreş ve kuvvet komutanlarının kahvesine zehir konulması olayının bilinmeyen bir boyutunu da anlatıyor. Kahvelere siyanür katan er, daha sonra Engizek dağlarında PKK teröristi olarak Türk ordusunun karşısına çıkıyor. Mart 1993 sonlarında Pazarcık bölgesinde yapılan operasyonda, 24 kişilik bir PKK’lı grubu imha ediliyor. Öldürülenler arasında bulunan Cevdet adlı teröristin gerçek adının Mustafa Akın olduğunu öğrenen Cengiz Paşa, bunun, 4 Kasım 1992’de Güreş ve diğer paşalara siyanürlü suikast düzenleyen firari asker olduğunu anlatıyor. Cengiz Paşa, sonraki yıllarda yazacağı ‘Kışladan Kampüse’ adlı kitabında olayı anlatan GATA komutanı arkadaşı Ömer Şarlak’a teröristin fotoğrafını çekip gönderiyor. Şarlak Paşa da kahveye zehir katan erin öldürülen terörist olduğunu doğruluyor.

Güreş ve Kara Kuvvetleri Komutanı Org. Muhittin Fisunoğlu, 1’inci Ordu Komutanı Org. İsmail Hakkı Karadayı ve 3’üncü Kolordu Komutanı Korg. Hikmet Köksal’la birlikte İstanbul Hasdal’daki 26. Zırhlı Tugay’ı denetlemeye gittiğinde, mutfak görevlisi askerlerden Mustafa Akın tarafından kahvelerine siyanür konularak zehirlenmek istenmişlerdi. Güreş ve Karadayı, kahveden birer yudum içip tükürmüşlerdi. Komutanlar tedavi altına alınırken, suikastı yapan Mustafa Akın firar edip PKK’ya katılmıştı.

Haber: Ahmet Dinç
Kaynak:

Günün Önemli Haberleri