Elvan ailesi: O saldırı Berkin'e oldu
Abone olPolis müdahalesiyle yaralanan Berkin Elvan'ın ailesi, çocuklarının yoğun bakımda geçirdiği 45. günde yapmak istedikleri basın açıklamasının polis tarafından engellenmesine tepkili. Rengin Arslan, hastanede Elvan ailesiyle görüştü.
Berkin Elvan’ın akrabaları, 46 gündür yattığı Okmeydanı Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin kantininin yanındaki bir masanın etrafındalar. Dayılar, uzaktan akrabalar, akraba olmayan yakınlar...
Berkin’in durumunda bir değişiklik yok. Günler önce kaptığı enfeksiyon nedeniyle durumu daha da ağırlaştı. Ne zamandır uyuması için ilaç verilmiyor ama henüz uyanmadı.
Bundan 46 gün önce ekmek almak için çıkmıştı evinden. Tarih 16 Haziran’dı. Okmeydanı’nda gösteriler vardı. Polis biber gazı sıkıyordu. Biber gazı kapsüllerinden biri Berkin’in başına gelmişti.
Önce babası Sami Elvan ile konuşuyoruz. Sami Elvan, tekstil işçisi. Öğle arasında hastaneye geliyor, sonra işe dönüyor.
Polisle olan diyalog
Taksim'de çocukları için basın açıklaması yapmalarının engellenmesini soruyorum. Bekliyor muydu?
“Hayır” oluyor yanıtı: “Müdahale edilmesini gerçekten beklemiyordum. Berkin bir çocuk çünkü. Biz Berkin’in sesini duyurmak için oradaydık. Ama Berkin’e müdahale edildi.”
Polisin daha önce gelip kendileriyle konuştuğunu anlatıyor. Polis basın açıklaması dışında bir şey yapıp yapmayacaklarını, örneğin oturma eylemi olup olmayacağını sormuş. Berkin’in ailesi, “Hayır” yanıtı vermiş ve polisler uzaklaşmışlar yanlarından. "Ama" diye ekliyor Sami Elvan, “Basın açıklamasına da müsaade etmediler sonuçta.”
Sami Elvan ekliyor: “Berkin hâlâ yaşam mücadelesi veriyor. Bu olayı destek amaçlı, küçük bir basın açıklamasıyla duyurmak istedik. Bu açıklamayı Berkin’in sağlığını, durumunu merak edenler için düşünmüştük.”
'Berkin adına özür diliyorum'
Taksim’e gelenlerden Berkin adına özür diliyor: “Gözaltına alınanların serbest bırakılmasını istiyorum. Bizim yüzümüzden olmuş gibi düşünüyorum. Hem yaralananlardan hem gözaltına alınanlardan Berkin adına özür diliyorum.”
Sorum üzerine, CHP ve BDP’den milletvekillerinin kendilerini ziyarete geldiklerini, AKP’den kimsenin gelmediğini ve aramadığını söylüyor. “Bizim kimseye karşı yanlışımız yok ki. Keşke gelselerdi. Bizim kalbimizde, gönlümüzde kimseyi kırmak gibi bir düşünce yok” diyor.
Gezi eylemlerinde hayatını kaybedenlerin aileleri bu süreçte en büyük destekçileri olmuş. “Zaten onların desteği sayesinde ayakta duruyoruz” diyor. Ethem Sarısülük, Ali İsmail Korkmaz, Mehmet Ayvalıtaş’ın aileleriyle sürekli haberleşiyorlar.
Kamuoyu desteğini “mükemmel” olarak niteliyor: “Telefonum 24 saat açık. Kim isterse arayabilir. Berkin’in annesi babası bizsek, onlar da abileri ablaları.”
Annesinin polise sorusu
Berkin’in annesi Gülsüm Elvan başta konuşmak istemiyor. Sami Elvan ile konuşmamızdan sonra, onun yanına gidiyorum. Sohbet ediyoruz; laf lafı açıyor ve yine düne geliyor.
“Kaydedebilir miyim?” diye soruyorum. “Tabii” diyor bu kez ve anlatıyor. “Dün bize sadece basın açıklaması mı yapacaksınız diyen polise sordum, ‘Senin çocuğun var mı?’ diye. 'Var' dedi. 'Berkin daha 14 yaşında' dedim. 'Eğer babaysan, vicdanın varsa, bu açıklamayı yapmak benim en doğal hakkım. Ben isyan edeceğim, feryat edeceğim' dedim. 'Kendini benim yerime koy' dedim. 'Tamam' dedi. Ama yine yaptırmadılar. O saldırı bize, Berkin’e oldu. Çünkü herkes onun için gelmişti oraya.”
Konuşmamız, doktorun yanından gelen dayının aktardıklarıyla yarım kalıyor. Berkin’in durumunda değişiklik olmadığını söylemiş doktor. Dayısı, “Aynı her şey” diyor kısaca.
Yanımızda Berkin’den bir yaş büyük ablası Özge Elvan da var. Kapkara kaşları, kapkara gözleriyle umutlu, gülümsüyor. Bir ara bir anons duyuluyor acil servis tarafından. Oraya koşuyor. Sonra sessizce yanımıza dönüyor. Yeni bir haber olmadığını anlamak zor değil.
Yağmur çiselemeye başlıyor. 14 yaşındaki Berkin Elvan uyumaya devam ediyor.
Aklıma, dün okunamayan basın açıklamasından satırlar geliyor: “Berkin’in vurulmasının üzerinden 45 gün geçmesine rağmen olayın sorumlularının bulunması konusunda herhangi bir çalışma yapılmamıştır.”