Ellerin Verdiği Sağlık: Osteopati
Abone olElle yapılan manüplatif doğal bir tedavi yöntemi" olarak nitelendirilen osteopati Türkiye'de de ilgi görüyor.
Diş hekimi ve Osteopati Uzmanı (Osteopat) Doç. Dr. Mehmet
Gürsel, Amerika'da 1870'li yıllarda Dr. Andrew Talor Still
tarafından geliştirilen "osteopati"nin, Dünya Sağlık Örgütü'nce
(WHO) "etkisi kanıtlanmış bir tamamlayıcı tıp yöntemi" olarak kabul
edildiğini söyledi. Doç. Dr. Gürsel, WHO tarafından kabul görmüş
tamamlayıcı tıp yöntemleri arasında homeopati, akupunktur, aurikulo
terapi - aurikulo tıp (medicin), neuralterapi ve moraterapinin
bulunduğunu anlattı. "Tamamlayıcı tıpta 'bir tek bir bütün için,
bir bütün bir tek için çalışır" prensibinin holografik bir yaklaşım
olduğunu dile getiren Doç. Dr. Gürsel, "Biz şuna inanırız: Bir
kişinin bir tek hücresini tedavi edebilirsek, bütün vücudunu tedavi
edebiliriz. Veya bütün bedeni tedavi ederek, o hücreye inmiş
oluruz" dedi. Herhangi bir organdaki sorunun fiziksel veya duygusal
travmalardan oluşabildiğini ve bu birincil sorunların vücudun diğer
bölgelerinde ikincil olarak problemler yarattığını (ağrı, düzensiz
çalışma gibi) belirten Doç. Dr. Gürsel, böyle durumlarda birincil
sorun odağı tedavi edilmeden, ağrı veya düzensiz çalışma gibi
belirtileri veren ikincil odakları iyileştirmenin mümkün
olamayacağını kaydetti. Doç. Dr. Gürsel, fiziksel travmalar ile
duygusal streslerin organizmada yıllarca saklanabildiğini
vurgulayarak, bu dış etkenlerin hücre hafızasından silinmesinde
yardımcı olan en önemli doğal yöntemlerden birinin "Kafatası -
Kuyruk sokumu (Cranio-Sacral) tedavisi" diye tanımlanan osteopatik
tedavi olduğunu bildirdi. Bu tedavide kafatasından çıkıp boyundan
geçen, boyundan itibaren göğüs, karın ve alt karın bölgesindeki
organlara dağılan herhangi bir sinirin veya omurilikten gelen
sinirlerin fiziksel veya duygusal etkilenmesinden dolayı ilgili
organda görülen fizyolojik bozuklukların osteopatik
manüplasyonlarla giderilebildiğini belirten Doç. Dr. Gürsel,
böylece beden dengesinin tekrar düzenlenip fizyolojik
fonksiyonların normale döndürülebildiğini söyledi. Doç. Dr. Gürsel,
bu yöntemle alerji, artrit, astım, baş-boyun-sırt-bel ağrıları,
eklem fonksiyon bozuklukları, uykusuzluk, donuk omuz, depresyon ve
duygusal problemlerin çözümlenebildiğini anlattı. Yeni doğanlarda
doğum esnasında meydana gelen özellikle kafatası travmalarının
tedavisinde de osteopatik manüplasyonların çok başarılı sonuçlar
verdiğini ifade eden Doç. Dr. Gürsel, bu tekniğin yavaş yavaş
Türkiye'de de tanınmaya başladığını belirtti. Sağlıklı bedendeki
her hücrenin belli bir ritmik hareketlilik içinde olduğunu, bu
ritmik hareketin de yaşamın temelini oluşturduğunu kaydeden Doç.
Dr. Gürsel, diğer taraftan beyin omurilik sıvısının, kafatası ile
kuyruk sokumu arasında bir gel-git hareketi yaptığını anlattı. Bu
hareketliliklerin bir osteopati uzmanı tarafından elle dinlenerek
algılanabileceğine işaret eden Doç. Dr. Mehmet Gürsel, sözlerini
şöyle sürdürdü: "Böylece, uyumsuz olan hareketlilikler osteopat
tarafından algılanarak, organlar arasındaki hareketler
uyumlandırılır. Sıkışma, kasılma ve gerilmeler ortadan
kaldırılarak, organların, dolayısıyla da bedenin normal ritmik
hareketliliği sağlanır. Günümüz yaşam temposunda bel, boyun, sırt
ve çene eklemi rahatsızlıları, stres diye tanımlanan gerginlikler
ve bunun getirdiği fizyolojik bozukluklar önde geliyor. Bilgisayar
başında saatler geçiren yoğun bir kitlenin yer aldığı Avrupa
ülkelerinde, osteopatik tedavi çok yaygın. Ülkemizde de giderek
artan bir ilgiyle uygulanıyor."