Oldukça rahatsızlık veren bu durumdan muzdarip olanlar için Dermatoloji Uzmanı Dr. Evren Gökeşme, aşırı terlemenin tedavi edilebilir bir sorun olduğunu söyledi. Gökeşme ayrıca, kimi zaman genetik ya da bazı hastalıklara bağlı olarak yaşanan terleme sorunu farklı tedavi yöntemleriyle azaltabilmek mümkün olduğundan bahsetti.Uzman Dr. Evren Gökeşme, "Nadiren tiroid bezi, diyabet gibi hastalıklar veya kullanılan bazı ilaçlar aşırı terlemenin nedeni olabiliyor" diyerek aşırı terlemenin tedavisini merak edenler için anlattı.Aşırı terlemenin tedavisinde iki yöntemin uygulandığını belirten Gökeşme, "Tedavilerden bir tanesi iyontoferez adı verilen bir tedavi. Bunda ellere ve ayaklara, musluk suyu ya da özel ilaçlı bir su içerisinde 15-25 miliamperlik bir akım uygulanıyor. Avuç içi ve ayak tabanlarında görülen aşırı terlemenin tedavisinde uygulanabiliyor. Bu tedavi yönteminin ter bezi kanallarında tıkanmaya neden olduğu düşünülüyor. İyontoforez, bir ay boyunca haftada 3-5 gün, 20 dakika süre ile uygulanabiliyor" şeklinde konuştu.Tedavi sonrası terlemede azalmanın 1-2 hafta içerisinde ortaya çıktığını ifade eden Gökeşme, "1’inci ayın sonunda istenen etki elde edildikten sonra 2 haftada ya da ayda bir kez tekrar ediliyor. İyontoforez sırasında el ve ayaklarda iğnelenme, karıncalanma hissi, deride hafif kızarıklık ve kuruluk görülebilir. Ancak bunlar kısa sürede kendiliğinden düzelir" dedi.Diğer tedavi yönteminin botulinum toksin (botoks) olduğunu söyleyen Dr. Evren Gökeşme, "Botulinum toksini sinir uçlarında iletimi sağlayan maddelerin salınımını engelleyip, sinirler ile sinirlerin ulaştığı organlar arasındaki iletimi durdurarak etkisini gösteriyor ve aşırı terleme tedavisinde 1994 yılından beri uygulanıyor.şırı terleyen bölgedeki derinin içine özel, ince uçlu iğnelerle uygulanıyor. Ter bezlerini uyaran sinir uçlarından uyarıcı madde salınmasına engel olarak etki gösteriyor.Uygulamadan 3 gün sonra terlemede azalmalar görülmeye başlanıyor. Yaklaşık olarak 15’inci günde etki en yüksek düzeye ulaşmakta ve terleme tama yakın kayboluyor. Etki süresi kişiye ve uygulanan doza göre değişmekle birlikte yaklaşık olarak 4-6 ay devam ediyor. Etki ortadan kalktığında, tekrar uygulanıyor" dedi.Koltuk altı uygulamalarında şiddetli olmayan bir ağrı hissedilebileceğini belirten Dermatolog Dr. Evren Gökeşme, “Uygulamadan önce o bölgeye anestetik etkisi olan bir krem sürülerek ağrı hissi azaltılıyor. Avuç içi ve ayak tabanına yapılan enjeksiyonlar ise daha ağrılı olabiliyor. Bu nedenle anestetik etkisi olan krem uygulamasının yetersiz kaldığı durumlarda soğuk hava uygulaması eşliğinde işlem yapılıyor. Gebeler, emziren anneler ve özel bazı kas-sinir hastalığı olanlar dışında herkese güvenle uygulanabiliyor” ifadelerini kullandı.