Eline silah alana duyarsız olamayız
Abone olKCK operasyonları nedeniyle BDP'nin hedefindeki isim İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin, eleştirilere cevap verdi.
İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin, ''Biz hiçbir zaman,
devlet olarak, kimsenin ölümünden mutluluk ve keyif alan bir akılda
ve duyguda değiliz ve olamayız'' dedi.
Halkalı Kapalı Spor Kompleksi'nde düzenlenen AK Parti Küçükçekmece
4. Olağan Kongresi'nde konuşan Bakan Şahin, AK Parti'nin kurulduğu
günden bu yana her kongrenin farklı bir heyecan ve yüksek bir
katılımla gerçekleştiğini belirterek, partisinin kurulduğu günden
bugüne kendini geliştiren kendisiyle yarışan bir siyasi parti
olduğunu söyledi.
AK Parti'nin 4. Genel Kongrelerini diğer kongrelere göre daha büyük
bir katılım ve birliktelik içerisinde gerçekleştirdiğini ifade eden
Şahin, ''11. yılında siyasette bıkmadan yorulmadan yolumuza devam
ediyoruz. Bu yolculuk, ilk günden beri samimiyetin, sadakatin
yolculuğudur. İnsana olan sevginin, saygının, memlekete olan aşkın,
tarihimize olan saygının, geleceğe olan umudun, büyük Türk
milletine olan saygının, güvenin ve özlemin yolculuğudur. Bu
yolculuk bitmeyen ve bitmeyecek bir yolculuktur ve bu yolculukta
bugüne kadar emeği olan bizimle birlikte olan ve birlikteliği devam
eden kardeşlerin yolculuğudur'' dedi.
Şahin, iyi ve doğru yolda olduklarını ve iyi işler yaparak
yollarına devam ettiklerini belirterek, bu yolda milletin
kendileriyle birlikte olduğunu kaydetti.
Yapılanları anlatmaya zaman bulmakta sıkıntı çektiklerini,
iktidarları ile muhalefet arasında bu noktada bir fark olduğunu
ifade eden Şahin, şunları kaydetti:
''Muhalefette zaman bol, ama söyleyecek söz, anlatacak konu yok.
İktidar olarak biz yaptıklarımızı, gerçekleştirdiklerimizi
anlatmakta sıkıntı çekiyoruz. Bırakın İstanbul'u, Küçükçekmece'yi
anlatmaya kalksak, burada zaman yetmeyecek, burada İstanbul'u
anlatmaya kalksak yarın akşama kadar sürer. Türkiye'yi anlatmaya
hiç zamanımız yetmeyecek, ama muhalefetin bu yönde sıkıntısı var.
Anlatacak bir şey bulamayınca, belli konularla meşgul ederek, bir
şeyler söylemeye çalışıyor. Olmayan, olmayacak bir konuyu ortaya
atarak, gündem oluşturmaya çalışıyor.''
Şahin, AK Parti olarak siyaseti hiçbir zaman bağnaz bir siyasi
anlayışla yapmadıklarını ve hiçbir zaman tutucu ve gerici bir
siyasi anlayışın sahibi olmadıklarını dile getirerek, bu milletin
değerleri neyse o değerlerin kendi değerleri olduğunu kaydetti.
Ülkede çok şeyi başardıklarını, ancak başaramadıkları ya da az
başardıkları ve sıkıntılı oldukları alanların da bulunduğunu
anlatarak, işsizlik konusundaki başarı veya başarısızlıklarının
bunlardan biri olduğunu belirtti.
Bu konuda hiç komplekse girmeden, çözümler üretmeye devam
ettiklerini, yüzde 14'lere çıkan işsizlik rakamının, dünya
krizinden sonra yüzde 12'ye ve en son 8'e indirmeyi başardıklarını
vurgulayan Şahin, ''Bu başarı, sıradan bir başarı değildir,
dünyanın büyük devletlerinin küçülmeye doğru gittiği, büyük krizler
yaşadığı bir dönemde büyüyen bir Türkiye'yi dünyaya göstermek ve
yaşatmak her babayiğidin karı değildir'' şeklinde konuştu.
İÇ GÜVENLİK VE TERÖR MESELESİ
İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin, partilerinin ötesinde,
sahiplenilmesi gereken başka bir sorunun da iç güvenlik ve terör
meselesi olduğunu belirterek, 74 milyonun yaşadığı Türkiye'de,
güvenlik konusunun olmaması veya dikkate alınmamasını düşünmenin
hiçbir zaman mümkün olmadığını anlatarak, şunları söyledi:
''Ama kontrol altında olması ayrı bir konu, kontrol altına alınıp
alınamadığının tartışılır olması apayrı bir konudur. AK Parti
hükümetleri dünden bugüne yürüttüğü değişik, farklı ve akılcı
stratejilerinin devamında 2011 yılında yürürlüğe koyduğu yeni
uygulamalar, yeni anlayışlarla bu konuyu da bu çözülemez diye
bakılan, umutların kesildiği bu konuyu da çözmek için farklı bir
stratejiyle uygulamalarını devam ettiriyor ve ettirecek. Hiçbir
güç, hiçbir yasa dışı kuruluş, hiçbir çete, hiçbir bölücü örgüt bu
büyük milleti, bu büyük devleti sıkıntıya sokma cesaretini dün de
gösterememiştir, bugün de gösteremez, yarın asla gösteremeyecektir.
Bunu herkesin bilmesi ve herkesin aklını başına alması
gerekmektedir.''
Türkiye'nin bir taraftan demokrasi yolunda ilerlerken, AB konusunda
müzakerelerini sürdürürken, bir taraftan da insan haklarına,
hukukun temel ilkeleri ve demokrasi ilkelerine en uygun bir şekilde
terörle ve her türlü iç güvenlik olumsuzluklarıyla mücadelelerini
devam ettirdiğini belirten Şahin, bu konuda bu memleketin huzurunu
bozmak isteyen bu milletin keyfini kaçırmak isteyenlere karşı
güvenlik güçleriyle birlikte yürütülen çalışmaların milletin
dikkatine sunulduğunu ifade etti.
Bakan Şahin, çalışmaların her boyutunu kamuoyuyla paylaşmalarının
bazen mümkün olmadığını, bazen de doğru olmadığını dile getirerek,
''Paylaşıldığı kadarıyla, gördüğümüz ve okuduğumuz kadarıyla,
Türkiye ve Türk milleti bu konuda büyük bir duruşu, büyük bir
birlikteliği ortaya koymayı başarmıştır'' dedi.
Milletin arzularına göre siyaset yapan bir parti olduklarını
vurgulayan Şahin, milleti kendi siyasetine göre bölüp parçalayan,
kompartımanlara ayıran ve birbiriyle çatıştıran bir anlayışla
değil, milletin arzularını öne alan bir parti olarak millet ne
istiyorsa, o doğruların hizmetkarı olmaya devam edeceklerini
söyledi.
İdris Naim Şahin, terörün, sıkıntılı, yanlış yola sapmış,
kandırılmış insanların, genç hayatların bittiği ve yitirildiği bir
konu olduğuna dikkati çekerek, ''Biz hiçbir zaman, devlet olarak,
kimsenin ölümünden mutluluk ve keyif alan bir akılda ve duyguda
değiliz ve olamayız. Ama şu da hiçbir zaman mümkün değildir: Eline
silahı alan, beline bombayı bağlayan kişilere karşı da devlet asla
duyarsız olamaz, umursuz olamaz, tedbirsiz olamaz. Eline silahı
alıp vurmak için yola çıkmış olana devlet 'Dur ne yapıyorsun?'
diyemez'' dedi.
DEVLETİN ADALETİNE ŞEFKATLİ ELİNE TESLİM OLUN
İçişleri Bakanı Şahin, yanlış yola saptığını, kandırıldığını ifade
ettiği gençlere ve ailelerine de seslenerek, şunları söyledi:
''Bugün şunu diyoruz: Kandırılmış fakir halk çocukları, onların
anneleri, babaları, yakınları, bu yol, yol değildir. Bu yolun sonu
hayatın bittiği yerdir. Biz, hiç kimsenin, hayatını anlamsız bir
şekilde kaybetmesinden yana değiliz. Geliniz, kandırılmış
çocukların anneleri babaları, çocuklarınıza nasihat edin.
Devletin adaletine şefkatli eline teslim olunuz. Hukukun
müsamahasına sığınınız. Türk adaletine sığınınız. Sizden önce
sığınanların ve hayata yeniden dönenlerin yaşadığı hayat gibi yeni
bir hayatı yaşayınız. Dağda, mağarada, karda, kışta yaşanan hayat
size layık değil. Biliyoruz ki sizi kandırıyorlar. Biliyoruz ki
sizi korkutuyorlar, sizin inancınızla oynuyorlar, size dinsizlik
aşılıyorlar, sizin haysiyetinizle, şerefinizle oynuyorlar, sizin
duygularınızla oynuyorlar. Size aile hayatını zindan ediyorlar.
Size insanlık dışı bir hayat yaşatıyorlar.
Sizi kağıt mendil gibi kullandıktan sonra yola koyup uyuşturucu
veriyorlar, sonra sizi geldiğiniz insanların arasına silahla
bombayla gönderiyorlar. Ondan sonra da hem sizi hem de güya sizin
kurtuluşu için uğraştığınız insanların hayatını bir hiç uğruna yok
ediyorlar. Sizinle sizin yakınlarınızı vuruyorlar. Siz insanca bir
hayatın olduğunu bilseniz o dağdan ineceksiniz. O dağdan kaçtığınız
zaman arkanızdan kurşun sıkılıyor. O örgüte girmek var çıkmak çok
zor. Öyle bir örgüt ki devleti, milleti parçalamaya niyet etmiş
sapık bir fikrin oluşturduğu bir örgüt. Kendi içinde insafı,
özgürlüğü olmayan bir örgüt. Birbirini ispiyon üzerine ihbar
üzerine kurulmuş bir örgüt. Kandırılsanız da uyanınız,
korkutulmuşsanız da kaçınız. Türk devletine, askerine, polisine
güveniniz. Elinizi kaldırıp, 'Ben geliyorum' dediğiniz de sizi
karşılamaya hazır askeri, polisi, savcısı, hakimi var. Hükümetimiz
hayat için var, yaşatmak için var. 'İnsanı yaşat ki devlet yaşasın'
diyen bir anlayışla bakan bir hükümet var bugün.''