Elif Özarar, sağlıklı kilo verme ile alakalı önemli tüyolar verdi
Abone olSağlıklı Yaşam ve Beslenme Koçu Elif Özarar, kilo verme uğruna yapılan bazı yanlışların ciddi sağlık sorunları yaratabileceğini söyledi. Peki sağlıklı kilo vermek için nasıl bir yol izlemek gerekiyor? İşte Elif Özarar'ın önemli tüyoları....
Sağlıklı zayıflama nedir? sorusuna cevap veren Özarar,
“İnsanlarda hızlı sonuca ulaşma isteği yaratan bir konu zayıf
olmak. Ancak bunun hızlı bir yolu yok. Zayıflama ürünlerine
başvuran, kendisini tüm gün aç bırakan, yeterli besin almayan her
birey kilo sorunundan ziyade çok ciddi sağlık sorunlarıyla karşı
karşıya kalabilir." dedi.
"Yapılan en büyük hata"
Özarar, "Tam olarak burada sağlıklı zayıflama devreye giriyor.
Kişiye özel hazırlanmış diyet programları, kişinin yeteri
kadar besin aldığı ve besin çeşitliliğinin olduğu bir süreç olması
çok önemlidir. Yapılan en büyük hata başkası adına yazılmış diyet
listelerini kullanmaktır." diye konuştu ve ekledi:
"Her bireyin günlük kalori ihtiyacı birbirinden farklıdır. Bu ihtiyacı sadece fizyolojik özelliklerimiz belirlemez. Gün içerisindeki hareketliliğimiz, spor veya aktivite alışkanlıklarımız da çok önemli belirleyici bir unsurdur. Düzenli spor yapan bir bireyin ihtiyacı olan besin değerleri, spor yapmayan birine göre çok farklıdır."
"Su tüketme alışkanlığı
kazanmalıyız"
Sağlıklı olmanın bir şartının da su
tüketmek olduğunu belirten Sağlıklı Yaşam ve Beslenme Koçu Elif
Özarar, “Günlük su tüketiminin miktarı çok önemlidir. Yetişkin bir
bireyin günde 2.5 lt. su tüketmesi sağlık açısından çok değerlidir.
Türk toplumunda genel olarak su içilmiyor. Danışanlarımızın en
büyük sorunu su içememek ve biz genelde bu alışkanlığın kazanımı
için gün içerisinde 45 dakikada bir alarm kurmalarını ve bir bardak
su içmelerini öneriyoruz." ifadelerini kullandı.
"Kilo vermenin psikolojik boyutuna dikkat
edilmelidir"
'Güzel olmak zayıf olmaktır ya da zayıflık
güzeldir' algısının çok yanlış olduğunu da sözlerine ekleyen
Özarar, “Hedefimiz öncelikle sağlığımız olmalıdır. Fazla kilonun
vücutta yarattığı tahribatları göz önünde bulundurmak ve ilk etapta
bu sebeple kilo vermeye başlamalıyız. Takıntı haline getirilen ve
hatta maalesef dayatılan ‘’zayıflık güzelliktir’’ algısı psikolojik
olarak bireyleri ciddi anlamda yıpratıyor. Bu durum süreçten sonuç
alamamaya hatta daha ciddi sorun haline gelen obeziteye kadar
götürüyor. Bununla birlikte sosyal çevreden kopma, yalnızlaşma ve
mutsuz olma hali gibi sorunları da beraberinde getiriyor. Kendi
beden ve ruh sağlığımızı aynı anda kontrol altında tutmalıyız. Kilo
vermeye başlamak için yeterli gücü bulamıyor olabilirsiniz; ama
hayatınızı biraz daha güzelleştirmek ve sağlıklı beslenmek için
sebebiniz çok. İyi beslenmek insanın kendisine duyduğu saygının
göstergesidir.” şeklinde konuştu.