Eleştiriler ses getirdi! MHP sahaya iniyor!
Abone olMHP, cumhurbaşkanlığı çalışmalarına daha güçlü ve etkin katkıda bulunmak üzere çalışmalarını hızlandırdı.
Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkan Yardımcısı – Gaziantep
Milletvekili Sayın Prof. Dr. E. Semih Yalçın, "Milletvekillerimiz,
MYK üyelerimiz, daha önceki yasama dönemlerinde görev almış
milletvekillerimiz de sahaya inecek, Sayın İhsanoğlu’nun yanında
olduklarını kuvvetle hissettireceklerdir."
Semih Yalçın şunları söyledi:
BİRLİK VE BÜTÜNLÜK AÇISINDAN BELİRLEYİCİ
OLACAK
Bilindiği gibi cumhurbaşkanlığı seçimlerinin birinci turu 10
Ağustos’ta yapılacaktır. Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin sonucu,
tarihî bir süreçten geçen Türkiye’nin geleceği, birlik ve bütünlüğü
açısından belirleyici olacaktır.
MHP bu gerçekten hareketle sürecin başından beri gereken titizliği
göstermiş, bizzat Genel Başkanımız Sayın Devlet Bahçeli’nin
başarılı girişimleri neticesinde muhalefet partileri bir araya
gelmiş ve bütün Türk milletini temsilen bir çatı aday üzerinde
mutabakata varılmıştır. Genel Başkanımızın başlattığı bu süreç
Türkiye’nin ihtiyaç duyduğu alternatif cumhurbaşkanı adayı
seçeneğini somutlaştırmış, neticede üzerinde uzlaşmaya varılan
Ekmeleddin İhsanoğlu ismi kamuoyuna takdim edilmiştir.
ERDOĞAN EŞİT ŞARTLARDA SEÇİME GİTMEYİ GÖZE
ALAMAMIŞTIR
AKP’nin adayı Başbakan Erdoğan’ın eşit şartlarda seçime gitmeyi
göze alamayıp bulunduğu makamın ve devletin imkânlarını, emrindeki
bürokrasiyi alabildiğine ve adaletsizce kullandığı bir zamanda,
başta MHP olmak üzere Türk milletinin adayı olan Ekmeleddin
İhsanoğlu ismi üzerinde mutabakata varan siyasi partilerin bundan
sonra gösterecekleri performans büyük önem arz etmektedir.
MİLLETVEKİLLERİMİZ SAHAYA
İNECEK
Sayın İnsanoğlu’nun sürdürdüğü seçim kampanyasına partimizin
yönetim kademesiyle, teşkilatlarımız ve mensuplarımız ilk günden
beri bütün varlıklarıyla destek vermektedir. Bununla birlikte
kampanya çalışmalarına daha güçlü ve etkin katkıda bulunmak üzere;
milletvekillerimiz, asil yedek ayrımı olmaksızın yüz kişilik MYK
üyelerimiz, daha önceki yasama dönemlerinde görev almış
milletvekillerimiz de sahaya inecek, Sayın İhsanoğlu’nun yanında
olduklarını kuvvetle hissettireceklerdir.
Bu amaçla Genel Merkezimizin görevlendirdiği yöneticilerden oluşan
2, 3 ve 4’er kişilik çalışma grupları 12 Temmuz 2014 tarihinden
itibaren çalışmalarına başlayacaktır. MHP yönetici kadrosu ile il
ve ilçe teşkilatları, 10 Temmuz 2014 tarihli Genel Başkanlık
genelgesi doğrultusunda bulundukları bölgelerde cumhurbaşkanlığı
seçimleriyle ilgili faaliyetlere iştirak edecek ve organizasyonlara
katkıda bulunacaktır.
TÜM TÜRKİYE TARANACAK
MHP kadroları ve mensupları kampanya çerçevesinde bütün Türkiye’yi
tarayacaklar, vatandaşlarımızla kucaklaşacaklardır. MHP; millî
mutabakat adayının sağladığı üstünlüğü takviye etmek, Erdoğan’ın
peşinen kazanacağına inandığı ve kamuoyuna zaferden emin imajı
vermeye çalıştığı seçimi AKP için yenilgiye dönüştürmek ve Erdoğan
sultasına son vermek üzere halkın arasında olacaktır. İktidarın
devlet ve havuz medyasıyla desteklenen bol finansmanlı miting
şovlarına karşılık vatandaşlarımızla bire bir temas hâlinde
olacaklardır.
MHP kadroları, seçim süreci başladığından beri Başbakan Erdoğan’ın
ve partisinin halkın algısına ektikleri olumsuzluk tohumlarını
temizleyerek siyaset platformuna bulaştırılan gerginliği
yumuşatacak, seçimin 10 Ağustos’a kadar şölen ve demokrasi yarışı
havasında sürdürülmesine çaba gösterecektir.
BAŞBAKAN'A İNAT KARDEŞLİK,
BARIŞ
Cumhurbaşkanlığı seçimine bile kavga kültürünü ve gündelik
siyasetin gerginliğini uzlaşmaz bir tutumla taşıyan Başbakan’a inat
MHP; bütün toplum kesimleri arasında sevgiyi, güveni, huzuru,
kardeşlik ve barışı ekmeği dillendirecektir.
Kampanyayı bir tür sinir harbine çeviren Başbakan ve AKP’nin
gerginlik politikalarına karşılık MHP, siyasetin atmosferini
yumuşatacak ve iktidarın beklentilerini boşa çıkaracaktır.
MHP’nin seçim kampanyasına aktif katılmadığını ve katkısının
olmadığını iddia edenlerle bunun böyle olmasını ümit edenler
bilmelilerdir ki partimiz, başından beri inisiyatifini elinde
bulundurduğu süreci AKP’nin bulandırmasına fırsat vermeyecek ve
aleyhte propagandaları bertaraf edecektir.
MHP, başından beri sürecin en yapıcı ve etkin aktörü olarak
mutabakat zemininin teşekkülüne ve AKP adayının alternatifsiz
olduğuna dair algı yaratma çabalarının etkisizleştirilmesine
katkıda bulunmuştur.
MHP sahada oldukça, Ekmeleddin Bey’in şahsında temerküz eden millî
mutabakat anlayışı, cumhurbaşkanlığı seçim sürecini güven ve huzur
içinde 10 Ağustos’a taşıyacaktır.
NETİCEDE ZAFER TÜRK
MİLLETİNİN
Neticede zafer Türk milletinin ve millî mutabakat adayının
olacaktır. Milletimiz, varlığına yönelen gayri millî tehdidin
Çankaya Köşkü’ne yuvalanmasına izin vermeyecektir.
Zaten ismi kamuoyuna takdim edildiği günden beri millî mutabakat
adayı Ekmeleddin Bey gündemi sürüklemektedir. Ekmeledin Bey,
siyasetin Tayyip Erdoğan yaftalı ezberlerini bozmakla kalmamış,
Erdoğan’ın elinden inisiyatifi de almıştır. Artık kamuoyu
Erdoğan’ın ne söyleyeceğini genellikle bildiğinden Ekmeleddin
Bey’in ağzından çıkanları merak etmektedir.
Ekmeleddin Bey, konuşmalarında cumhurbaşkanlığı makamının anayasal
çerçevesini büyük bir olgunlukla çizerken ve rakiplerinden takdire
şayan bir siyasi nezaketle söz ederken Başbakan Erdoğan kendisini
kötülemekle vakit kaybetmektedir.
Bu yüzden Tayyip Erdoğan kendi cumhurbaşkanlığı adaylığının ve
sergileyeceği vizyonun çerçevesini çizmekten çok, rakibine saldırıp
onu gözden düşürmeye çalışmaktadır.
Öteden beri siyasi nezaketten mahrum biri olan Sayın Başbakan,
gerginlikten ve kutuplaşmadan beslendiği için cumhurbaşkanlığı
seçim atmosferini de siyasi partiler için hoyrat bir genel seçim
havasına döndürme çabasındadır.
Sayın Başbakan’ın geçmiştekileri ve mevcudu da içine alacak biçimde
cumhurbaşkanlığı makamı üzerinde “vazo, saksı, vitrin” gibi
nitelendirmeleri kullanarak yaratmaya çalıştığı negatif algı,
bizzat bu makamın yüceliğini hedef almaktadır.
BAŞBAKAN HUYSUZ ÇOCUK
GİBİ
Tayyip Erdoğan’da cumhurbaşkanı adayında bulunması gereken vakar ve
olgunluktan hiçbir emare görülmemektedir. Bilakis Erdoğan’ın
tutumu; sahip olmak istediği oyuncağın satın alınmasını isteyen
hoyrat, sabırsız ve huysuz çocukların sergilediği hamlık ve
tahammülsüzlüğe benzemektedir.
Aslında Tayyip Erdoğan’ın rakibi hakkında takındığı yakışıksız
tavır, inisiyatifin elinden gittiğinin delilidir. Kendinden ve
sonuçtan emin havası yaratmak için takındığı alaycı ve aşağılayıcı
üslup; şuuraltındaki güvensizlik, şüphe ve kaybetme korkusunu ele
vermektedir.
Tayyip Erdoğan çatışma kültüründen beslenme alışkanlığını burada da
sürdürmektedir. Cumhurbaşkanlığı seçim sürecine bu alışkanlığı
taşıyarak Türk milletinin birliğini ve Türk devletinin onurunu
temsil eden bu yüce makama zarar vermektedir. Köşk’e çıktığı
takdirde şimdiden nasıl ötekileştirici ve kavgacı biri olacağı ve
bu makamın gereklerinden uzak tutum takınacağı açıkça belli
olmaktadır.
Cumhurbaşkanlığı makamına çıkma iştiha ve ihtirasını bir türlü
gizleyemeyen Tayyip Erdoğan, miting meydanlarındaki “siyasi büluğa
ermemiş” çıkışları ve abartılı değerlendirmeleriyle bunu ortaya
koymaktadır. Erdoğan hak etmediği bir makamı büyük bir özlemle
bekleyen sonradan görmeden farksızdır.
Erdoğan’ın günlerdir sürdürdüğü haşin ve hoyrat seçim kampanyası
ile Ekmeleddin Bey’in suhulet ve olgunluğu, ikisi arasındaki yaman
farkı net bir şekilde ortaya koymaktadır.
10 AĞUSTOS'TA BUNLAR
YARIŞACAK
Anlaşılmaktadır ki 10 Ağustos’ta:
Bilgiyle - Cehalet
Beyefendilikle - Külhanbeylik
Dindarlıkla - Din istismarcılığı
Dürüstlükle - Şaibe
Demokratlıkla - Despotizm
Demokrasiyle - Dikta
Hukukun üstünlüğüyle - Kandil yasaları
Adaletle - Adaletsizlik
Hakkaniyetle - Ayrımcılık
Hoşgörüyle - Zorbalık
Uzlaşma kültürüyle - Partizanlık
Sevgi ile nefret
Görmemişlikle - Görgü
Nezaketle - Hoyratlık
Samimiyetle - Riya
yarışacaktır.