Elektronik tebligat sisteminden ‘sahte borç bildirimi' ile 650 bin lira dolandırıldı
Abone olKonya'da bir kişi, Ulusal Elektronik Tebligat Sistemine (UETS) tanımadığı bir yerden gelen sahte borç bildirimiyle haciz ihbarnamesine süresinde itiraz etmediği için 650 bin lira para ödemek zorunda kaldı. Konyalı Selim Tuncer, UETS'ye gelen iki ayrı haciz dosyasına ise itiraz ederek, para ödemekten kurtuldu.
Olay, geçtiğimiz yıl merkez Selçuklu ilçesinde meydana geldi.
Edinilen bilgiye göre, araç almak için internetten araştırma yapan
Selim Tuncer, beğendiği bir aracı incelemeye başladı. İncelediği
linkteki aracı satın almak için sitedeki kişi ile iletişime geçen
Tuncer, daha sonra aracı almak için Ankara'ya gitti. Tuncer, burada
araç üzerindeki detaylı incelemenin ardından satıcı kişinin
hesabına EFT ile 600 bin lira para göndererek aracı satın aldı ve
noterden devir işlemlerini yaptı. Tuncer, aracı alarak Konya'ya
geldikten bir süre sonra şok yaşadı. Selim Tuncer'e hiç beklenmedik
bir şekilde tanımadığı bir yerden Ulusal Elektronik Tebligat
Sistemi (UETS) üzerinden haciz ihbarnamesi geldi.
Kendisini mağdur eden şahısların Ulusal Elektronik Tebligat
Sistemine gönderdiği bildirimden bankacısının hesabının bloke
edildiğini bildirmesi üzerine haberdar olan Tuncer, itirazda
bulunmadığı ve Bursa Asliye Ticaret Mahkemesine 15 gün içerisinde
menfi tespit davası açmadığı için 650 bin liralık ödemeyi icra
dairesi aracılığıyla yapmak zorunda kaldı. Tuncer, olayı
araştırdığında Ankara'dan aracı satın aldığı kişilerin Bursa'dan
bir firmadan aracı satın aldığını, Bursa'daki firmanın da başka bir
firmaya verdiği çekin karşılıksız çıkması üzerine çeki tahsil
edemeyen firmanın birçok kişiye UETS üzerinden ilamsız icra yöntemi
ile haciz ihbarnamesi gönderdiğini öğrendiğini anlattı. Sonrasında
Ulusal Elektronik Tebligat Sistemini tekrar kontrol eden Selim
Tuncer, bu sefer 2 farklı dosya halinde 650 bin liralık bir ödeme
emri ile daha karşılaştı. Durumu avukatlarına bildiren Selim
Tuncer'in yaptığı itiraz üzerine borç, icra dairesinden iptal
edildi. Açtığı itiraz davalarında borç bildirimine süresinde itiraz
etmediği için bir karşılık alamayan Selim Tuncer, ticaretle uğraşan
herkesin Ulusal Elektronik Tebligat Sistemini sık sık kontrol
etmeleri gerektiğini vurguladı.
"Çaresiz kaldık, sonuç
olarak benim param gitti ve mağdur oldum”
İlamsız icra yöntemi ile 650 bin lirasından olan Selim Tuncer, “Bir
araç satış platformu üzerinden aracı gördüm. Galerici ile telefon
üzerinden pazarlık yapıp anlaştık. Ertesi gün aracı almak için
Ankara'ya gittim. Orada aracın ekspertizini yaptırdıktan sonra
ruhsat sahibine EFT'sini yaparak aracın satışını üzerime aldım.
Sonra aradan 7 ay geçtikten sonra bir takım haciz ihbarnameleri
gelmiş benim tarafıma. Bu haciz ihbarnameleriyle benim bir alakam
yok. Almış olduğum aracın satışa engel bir durumu söz konusu
değildi. EFT'sini yaparak aldım. Aracı aldığım kişi, bir firmadan
bu arabayı alıyor. O firmanın da başka bir firmaya borcu varmış. Bu
iki firmanın arasındaki borç konusundan dolayı Bursa İnegöl İcra
Dairesi tarafından üçüncü borçlu kişi olarak beni ekliyorlar.
Burada söz konusu olan Ulusal Elektronik Tebligat Sistemi gibi bir
tebligat sistemi varmış. Benim de bundan bir bilgim yoktu. Fiziki
olarak tarafıma bir tebligat gelmedi, elektronik tebligatlar
gelmiş. Bu tebligatlara da süreci içerisinde itiraz etmek
gerekiyormuş. Tarafıma 89/1, 89/2 ve 89/3 haciz ihbarnameleri
gelmiş. 15 günlük süreç içerisinde de 89/3 ihbarnamesine de menfi
tespit davası açmam gerekiyormuş lakin biz bunu 40 gün sonra
açtığımız için de ilgili yerel mahkeme bu açtığımız davayı
reddetti. Biz bu dava sürerken icra yoluyla ödemek zorunda
kaldığımız için bu davanın haksız yere ödenen paranın geri alınması
davasına dönüşmesini beklerken reddedildi. Avukatım da bunu Bursa
Bölge Adliye Mahkemesinde istinafa taşıdı. Ayrıca ben savcılıklara
bu kurum ve kişiler hakkında şikayette bulundum, takipsizlik
verildi. Artık çaresiz kaldık. Sonuç olarak benim param gitti ve
mağdur oldum” dedi.
“Borcum olmayan bir
parayı borç olarak ödemek zorunda kaldım”
İcra Dairelerinde kendisinden parayı alan kişilerin bir çok kişiye
aynı yöntemle haciz ihbarnameleri gönderdiklerini öğrendiğini
anlatan Selim Tuncer, “Örneğin benim aldığım araç yaklaşık 600 bin
liralık bir araçtı. Tarafıma 3 tane farklı dosya olarak 1 milyon
300 bin liralık bir icra gönderdiler. Kötü niyetli oldukları her
şekilde anlaşılıyor. Maalesef hukuktaki bazı boşluklardan
faydalanarak bunu kötü niyetle kullanıp benden haksız yere paramı
aldılar. Bu durumdan bankacımın hesabımdaki paraya bloke
konulduğunun bilgisini vermesiyle haberim oldu. Bunu aynı gün
araştırmam sonucunda İnegöl İcra Dairesinden bir borç nedeniyle
bloke konulduğunu öğrendim. Aynı gün içerisinde de Bursa'da menfi
tespit davası açıldı. Bunun ardından tarafıma başka gelen bir şey
var mı diye hemen Ulusal Elektronik Tebligat Sistemini kontrol
ettik. Bunu da ilk defa orada açtım, ilk defa giriş yaptım. Bunun
kayıtları da PTT sistemlerinde mevcut. Böyle bir hesap olduğunu
bilmiyordum. Şuan bu şekilde mağdur olan kişilerin bir çoğunun UETS
kayıtlı olduğunu öğrendim. Bu sistem üzerinden icra dairelerinden
haciz ihbarnameleri gönderiliyor. Bununla alakalı başka insanların
mağdur olmasını istemiyorum. Çünkü borcunuz olmadığı halde kanun ve
yasalardaki boşluklardan faydalanarak maalesef kötü niyetli
insanlar sizin paranızı haksız ve hukuksuz bir şekilde alabiliyor.
Birçok mağdur kişi var, ben borcum olmayan bir parayı borç olarak
ödemek zorunda kaldım” diye konuştu.
"Sistemi vakıf olmayan
kullanıcılar büyük risklerle karşılaşabiliyor"
Selim Tuncer'in avukatı Arif Bahadır Apaçık da, “Son günlerde
oldukça artan bir dolandırıcılık sistemi ile karşı karşıyayız.
Elektronik tebligat sistemi olan ‘UETS'de vakıf olmayan
kullanıcılar büyük risklerle karşılaşabiliyor. Özellikle bu sistemi
kullanmak zorunluluğu mevcut olan şirket sahiplerinin büyük
sorumlulukları var. Dolandırıcılık niyetinde olan kişiler borç
ilişkisi bulunmamasına rağmen icra takibi başlatıyor. UETS
sisteminin vakıf olmayan kullanıcıları bu icra takibi süreci
içerisinde itiraz edemeyince borç muaccel hale geliyor” şeklinde
konuştu.