Kentte esnaflık yapan Halis Yüksel, 2015 yılında İstanbul’dan 22 bin 500 dolara 1970 model “Chevrolet” marka klasik bir otomobil aldı. Sadece hafta sonları otomobili ile gezen ve 8 aydır da garajda bekleten Yüksel'in aracına 350 bin TL verdiler ama satmadı.Aracını 400 bin TL'nin altında satmayacağını aktaran Yüksel, özenli bakımını yaptığını aktardı.Arabanın teknik özellikleri hakkında bilgi veren Halis Yüksel, “Bu arabayı, 2015 yılının Ocak ayında aldım. 22 bin 500 dolara aldım ama kur böyle değildi, 2,8 liraydı. O zamandan beri araba ben de, çok büyük bir masrafı olmadı." diye konuştu. Aracını her zaman kullanmadığını belirten Yüksel "Sadece kaportasında ve boyasında eksik gördüğümüz yerlerinde restorasyon oldu. Genelde hafta sonları ya da güzel gezme havası olduğu zaman arabayı çıkarıp kullanıyoruz. Onun dışında genelde hep garajda." dedi. Tamamımın orijinal olduğunu belirten Yüksel "Arabanın her şeyi orijinal değişen bir parçası yok. 1970 yılındaki Chevrolet, 236 inc motor L6, 6 silindir otomatik 3 şanzıman modeli" diye ifade etti. Aracına arsa takası ve villa tekliflerinin geldiğini ancak onu satmadığını dile getiren Yüksel, “Şehir içi trafiğinde düşük hızla giderken özellikle fotoğraf çekmeye çalışan, park halindeyken fotoğrafını çekenler oluyor. Bunları sosyal medyada paylaşıyorlar, biz de görünce hoşumuza gidiyor. " diye konuştu. Aracına çok sayıda talep geldiğini belirten " Bugüne kadar araba, 300 ile 350 bin TL arasında fiyatlar gördü. Bizim aklımızdaki fiyat ise 400 bin TL ve bu fiyat gelirse büyük ihtimalle satabiliriz. Arabaya taleplerin çoğu, batıdan geliyor. Özellikle Ege bölgesinde İzmir, Balıkesir ya da Marmara bölgesinden İstanbul’dan arsa takası, villa ve yatırımlık yerler çok geliyor” şeklinde konuştu. Arabasını 8 aydır ilk kez garajdan çıkardığını belirten Yüksel, “Pandemi dönemi ve sıkıntılı zamanlar olduğu için arabayı garajdan çıkarmadım. Gördüğünüz gibi tek marşta hiç problem olmadan direkt çalıştı. Arabayı ilk alıp Elazığ’a getireceğim zaman çekici ile mi getirelim diye aile arasında istişarede bulunduk. Sonra dedim ki, İstanbul’dan Ankara’ya otobandan giderim, bir sıkıntı çıkarsa çekici çağırırım. " dedi. Konuşmasının sonunda Yüksek "Arabaya binip 100 kilometre gittikten sonra araba daha farklı güven vermeye başladı. Yolda gidişi ve verdiği haz çok güzeldi. O dönem 45 yaşındaydı ve o yaştaki bir araba gibi değildi çok ayrı bir his ve sürüş tadı vardı. İstanbul’dan Elazığ’a sadece yakıt için durduk. Biz bununla Doğu ve Karadeniz bölgelerine gezilere gittik, bakımlarını yaptıktan sonra hiçbir problem yaşamazsınız” diyerek sözlerini tamamladı.