El titremesi neden olur? Yemek yedikten 2 saat sonra oluyorsa sebebi bu
Abone olEl titremesi hemen herkesin hayatının bir bölümünde tecrübe ettiği, istemsiz ve ritmik bir kas hareketidir. Bu durum çoğunlukla heyecan, öfke ve korku gibi ani duygu değişimleri, stres, yorgunluk, metabolik eksiklik, aşırı çay ve kahve tüketimine bağlı olarak görülür. Mevcut ruh hâlinin değişmesi ya da istirahat sonrasında el titremesi şikayeti tamamen ortadan kalkar.
El titremesinin iki türü bulunuyor. Fizyolojik tremor olarak
adlandırılan el titremesi, tamamen normal olup herhangi bir sağlık
probleminin belirtisi olarak tanımlanmaz ve sağlıklı her kişide
görülebilir. El titremesinin bir diğer türü olan esansiyel tremor
ise en yaygın görülen hareket bozukluğudur. Çoğunlukla tek taraflı
olarak başlayan titreme, bir süre sonra diğer elde de görülür.
Başlangıçta yalnızca duygu durumun değişimi ile görülen bu
rahatsızlık, gittikçe sıklaşarak artış gösterir.
Esansiyel tremor varlığında, kişi yalnızken ya da istirahat sırasında kaybolan el titremeleri, kişinin sosyal ortama girmesi ya da titreme kaygısının artması ile birlikte tekrar başlar. Fizyolojik tremordan farklı olarak esansiyel tremor, ellerden başlayarak baş, dil, çene, ses, gövde, kalça ve bacaklara da yayılabilir. Cinsiyet fark etmeksizin oluşan bu tip titremeler, özellikle 60 yaş ve üzerindeki kişilerde daha sık görülür. Bu durum, ergenlik döneminden sonra ya da orta yaşlarda da görülebilir.
İnmeden sonra en sık görülen rahatsızlık
El titremesi özellikle yemek yerken, su içerken ve yazı yazarken
üst düzeye çıkar ve kişiyi rahatsız edecek boyuta ulaşabilir.
Çoğunlukla genetik geçişin etkili olduğu düşünülen esansiyel
tremor, inmeden sonra en sık görülen nörolojik hastalıkların
başında gelir. Elde oluşan istemsiz ve ritmik hareket, aynı zamanda
pek çok nörolojik hastalığın belirtisi olarak da görülebilir.
"El titremesi neden olur?" sorusuna verilebilecek bir diğer yanıt da patolojik tremordur. Patolojik tremor çoğunlukla beyin ve beyincik bölgesinde var olan bir hastalıktan, genetik geçişli bir rahatsızlıktan ya da Parkinson hastalığından kaynaklanabilir. Hekimlerin sıklıkla karşılaştığı "El titremesi nasıl geçer?" sorusu ise el titremesinin nedenlerine bağlı olarak tedavi süreci farklılık gösterir şeklinde yanıtlanabilir.
El titremesi nedenleri
Korku, heyecan ve öfke gibi duygu durum değişimlerine bağlı olarak
görülen el titremesi normal kabul edilse de istirahat sırasında ya
da sosyal ortama çıkıldığında görülen el titremeleri farklı
hastalıkların habercisi olabilir. Kan şekerindeki düşüş, el
titremesine yol açan sebepler arasında yer alır.
Yemek yedikten 2 ile 3 saat sonra ortaya çıkan el titremesi, insülin direncine bağlı olarak görülen yaygın bir belirtidir. Bu belirtiye ek olarak hâlsizlik, baş dönmesi ve uyku hâli sıklıkla görülen diğer belirtilerdir. Obezite, hipertansiyon ve ateroskleroz olarak tanımlanan damar sertliğine kadar pek çok farklı rahatsızlığa sebep olan bu durum mutlaka kontrol altına alınmalıdır. El titremesine sebep olan bir diğer durum da aşırı alkol tüketimidir. Kalp ve dolaşım bozukluklarından, karaciğer hasarlarına, gırtlak ve mide kanserinden pankreas kanserine kadar pek çok hastalığa yol açan alkolizm de mutlaka sağlık kurumlarından yardım alınarak kontrol altına alınması gereken bir durumdur. Metabolik eksiklikler de el titremesine yol açan bir diğer problemdir. Özellikle B12 vitamini eksikliğinde el titremesi yaygın olarak görülür. Vücutta DNA sentezi, kırmızı kan hücresi olarak bilinen eritrosit üretimi ve sinir dokusunun yenilenmesi gibi önemli görevleri bulunan B12 vitamininin vücutta eksik olması, el titremesinin yanı sıra pek çok farklı sağlık sorununa yol açabilir.
Bazı ilaçların kullanımına bağlı olarak da görülen el titremesi, şu durumlarda da oluşabilir:
Parkinson: Titrek felç olarak da
tanımlanan Parkinson hastalığı, yavaş ilerleyen bir tür
hareket hastalığıdır. 60 yaş ve üzeri kişilerde görülme sıklığı %1
olan bu nörolojik hastalığın erken yaşta görülmesinde çoğunlukla
genetik faktör ön plandadır. Beyinde yer alan substabsiya
nigra adlı bölgelerde üretilen dopamin, kişinin istemli
hareketlerini yapmasına olanak tanıyan striatum adlı beyin
bölgeleri arasındaki iletişim sağlar. Dopamin üretiminin yeterli
miktarda olmamasına bağlı olarak ortaya çıkan Parkinson
hastalığında el titremesi, yaygın görülen bir belirtidir. Parkinson
semptomları arasında hareketlerde yavaşlama, mimiklerde azalma ve
hareket kısıtlılığı yer alır. Nörodejeneratif bir hastalık olan
Parkinson aynı zamanda tedaviye en iyi yanıt veren, hücre kaybına
bağlı olarak görülen rahatsızlıklardan biridir.
Epilepsi: Miyolkloni ya da miyoklonus ya da
farklı bir deyişle, kas ve kas gruplarının aniden kasılmasıyla
aritmik sıçrayıcı hareketler ile karakterize olan epilepsi, el
titremesine neden olan hastalıklar arasında yer alır. Bazı
durumlarda çok küçük olan bu hareket, bazı durumlarda kişinin
elindeki düşürmesine ya da kişinin kendisinin yere düşmesine neden
olan hareketlere sebep olur.
Polinöropati: Periferik sinir olarak bilinen
ve kişinin duysal, motor ve otonom sinir hareketlerini yapmasını
sağlayan sinirlerin zarar görmesi ile oluşan polinöropati
varlığında da el titremesi görülebilir. Karıncalanma, iğnelenme,
uyuşma ve dokunmaya karşı hassasiyet gibi pek çok belirtiyle
birlikte görülen rahatsızlık, pek çok farklı hastalık sonucu ortaya
çıkar.
Distoni: Kaslarda istemsiz hareketlere yol açan distoni, bir
tür hareket bozukluğu hastalığıdır. Kaslarda oluşan kasılma,
ellerde ve ses tellerinde titreme, yüz, kol ve bacaklarda kasılma
gibi belirtilerle karakterizedir. Nöroloji uzmanı tarafından tanısı
konduktan sonra uygulanan tedavi hastalığın türüne göre ilaçlı,
ilaçsız, botoks enjeksiyonu ya da cerrahi müdahale ile de
olabilir.
El titremesi nasıl tedavi edilir?
El titremesinin sebebi altta yatan hastalığa bağlı olarak
değişkenlik gösterir. Örneğin el titremesi, beslenme ve duygu
durumdaki dalgalanmalardan kaynaklanıyorsa, bu durum düzene
sokulduktan sonra el titremesi son bulur. Bazı hastalıklara bağlı
olarak görülen el titremesi, kalıcı ya da geçici olabilir. Bu
yüzden tedavi, el titremesine neden olan sebebin tam olarak tedavi
edilmesiyle direkt bağlantılıdır.