El Cezire'ye Katar kraliyetinden müdür
Abone olWadah Kanfar'ın istifasıyla boşalan genel müdürlük koltuğuna kanalın sahibi olan Katar kraliyet ailesinden Şeyh Ahmed Bin Casim el Tani atandı.
Arap dünyasının önde gelen televizyon kanallarından el
Cezire'de, Wadah Kanfar'ın istifasıyla boşalan genel müdürlük
koltuğuna kanalın sahibi olan Katar kraliyet ailesinden bir isim
atandı.
Kanalın yeni genel müdürü Şeyh Ahmed Bin Casim el Tani, devletin doğal gaz şirketi Qatargas'da üst düzeyde görev alan başarılı bir işadamı olarak tanımlanıyor.
El Cezire'yi bugün bulunduğu yere getiren isim olarak bilinen Filistinli gazeteci Kanfar ise istifa mektubunda ayrılmasının nedenini açıklamadı.
Kanalı sekiz yıldır yöneten Kanfar "El Cezire'yi küresel bir medya lideri yapma hedefime ulaştım. Ayrılma arzumu yönetim kurulu başkanı ile bir süredir görüşüyordum." dedi.
Kanfar bir süredir kanalın Arap Baharı olarak bilinen
protestoları işleyiş şekli yüzünden eleştirilere hedef
oluyordu.
Eleştirmenlerden bir grup el Cezire'yi; Suriye ve Libya'daki protestocularla fazlasıyla özdeşleşip objektifliğini korumamakla suçluyor.
Kanal başka çevrelerde ise Tunus, Mısır ve Libya'daki olayları yakından izledikten sonra Katar'ın komşusu Bahreyn'deki Şiilerin protestolarına fazla yer vermemekle suçlanıyor.
Kanal yöneticilerinin bu konuda Katar'ın güçlü Sünni komşusu Suudi Arabistan'ın baskısına boyun eğdiği öne sürülüyor.
El Cezire'nin Lübnan büro şefi Hasan Bin Ciddo da Nisan ayında, protestoların işleniş şekli yüzünden anlaşmazlığa düşerek ayrılmıştı.
Ancak diğer El Cezire muhabirleri haberleri izlemekle yetindiklerini ve diplomatik baskılara boyun eğmediklerini söylüyor.
Wikileaks bağlantısı var mı?
Wahad Kanfar'ın istifası ile ilgili bir diğer yorum ise, Wikileaks belgelerindeki iddialar yüzünden ayrılmak zorunda kaldığı.
Amerikan diplomatlarının yazışmalarından oluştuğu söylenen bu belgelerde, Kanfar'ın Irak savaşı sırasında Amerikalılardan gelen şikayet üzerine internet sitesinde değişiklik yaptırdığı öne sürülmüştü.
Wadah Kanfar ise Twitter sayfasında "bu yorumların hepsini eğlenerek okuduğunu" söyledi.
BBC'nin Arap dünyası uzmanlarından Sebastian Usher, Kanfar yönetiminde el Cezire'nin 24 saat yayın yapan diğer sıkıcı haber kanallarından bambaşka bir kulvara girip, Arap dünyasında "bir pembe dizi gibi" heyecanla izlenir hale geldiğini söylüyor.
Usher bu istifa ve onu izleyen atamayla el Cezire'nin Katar hükümetinden bağımsızlığı konusundaki kaygıların yeniden gündeme geleceğini, hatta artacağını söylüyor.
Reuters ajansı da "Arap Baharı'nın orta yerinde gelen bu lider değişimi, Doha yönetiminin el Cezire'yi dizginleyeceği korkularını artırdı." yorumunu yapıyor.
Ancak ajans, el Cezire'nin Arap dünyasını sarsan protestolar sırasında öncü ve zaman zaman tartışmalı yayınlara imza attığını da anımsatarak, "Bunu da popüler ve müşfik de olsa otoriter bir rejim tarafından finanse edilirken yapmıştı." hatırlatmasını yapıyor.
Ajansa göre Katar'ın uluslararası prestij için el Cezire dışında da pek çok artısı var; örneğin Dünya Kupası'na ev sahipliği yapacak olması, Libya'daki askeri harekata katılması, yurtdışındaki yatırımları ve Mısır'a yardım sözü vermesi.