Deniz Baykal ve Oktay Ekşi'nin kaderi aynı oldu. Biri
iğrenç bir tuzakla, diğeri de iğrenç bir yazıyla
gitti...
Kader her iki duayeni de jubile yapmadan emekli etti.
Ağız birliği yaptık yıllarca...
***
Deniz Baykal'a seslendik:
-Bırak!
Bırakmadı...
Direndi...
Çığlıkları duymadı...
Tepkileri görmedi...
Ve o iğrenç tuzak...
Deniz Baykal'ı alıp götürdü...
Hem de ona layık bir jübile yaptırmadan...
***
Sedat Ergin'in Hürriyet'e geçtiği ilk günler...
Ağız birliği ettik yine...
Oktay Ekşi'ye seslendik:
-Bırak!
Baykal gibi direndi...
Bırakmadı...
Çığlıkları duymadı...
Tepkileri görmedi...
Hem de...
Okunmadığını bile bile...
***
Ve o iğrenç yazı...
Her satırı kin kokan o yazı...
Her satırı nefret fışkıran o yazı...
Oktay Ekşi'yi alıp götürdü...
Hem de...
Jübilesine az bir zaman kalmıştı üstelik.
Sonuç...
Deniz Baykal gibi...
Oktay Ekşi de...
Yıllarını verdiği mesleğini kaçarak
bıraktı.
Jübile yapmadığı gibi...
Sicilini kirleterek...
***
Ne demek lazım...
Güle güle Oktay Bey...
Hoşçakal!