Ekşi'den RTÜK Başkanı'na eleştiri
Abone olOktay Ekşi, RTÜK Başkanı Fatih Karaca'yı yaptığı basın toplantısından dolayı eleştirdi. Ekşi, Karaca'nın doğru olanı yapmadığını yazdı. Ekşi'ye göre Karaca işini yapmadı.
Oktay Ekşi, RTÜK Başkanı Fatih Karaca'nın reality showlarla
ilgili açıklamarını yanlış buldu. Çünkü Ekşi'ye göre Karaca,
program yapımcılarını oto-sansüre yöneltti. Ekşi, "RTÜK ne
yapar?" sorusuyla konuyu açtı.
RADYO ve televizyonlarla ilgili yasa döndü dolaştı yine karşımıza
çıktı. Bir tarafta ‘Radyo ve Televizyon Üst Kurulu’ diye bilinen en
yetkili organın nasıl teşkil edileceği meselesi var.
Öte tarafta ‘radyo ve TV sahipliği’ ile ilgili düzenleme hálá
kimseyi tatmin edecek çözüme kavuşamadı.
Kimi "hisse sınırlaması olmasın" diyor ama bunu "yabancı olmayan"
sahipler için savunuyor. Kimi "sınırlamanın sosyal ve ulusal
yararını" öne çıkartıyor. Kimi de "Artık iletişim dünyasında sınır
kalmadı" diyerek yabancıların da yüzde 100 oranında hisse alarak
medya dünyasına girmesinin doğru olacağını söylüyor.
Biz şahsen "ulusal yarar" kavramının göz önünde tutulmasından ve
düzenlemenin o yönde yapılmasından yanayız.
Ama mesele onunla da bitmiyor.
Bitmiyor, çünkü şikáyetçi olduğumuz yasa 11 yıldır yürürlükte
olduğu halde hálá "lisans verme" gibi temel konulara ilişkin
hükümleri uygulanmıyor.
Kısaca bir keşmekeş ortasında yapılıyor yayınlar.
Keşmekeş sadece yasal düzenlemelerle ve onların uygulanamayan
hükümleriyle ilgili olsa yine de göze büyük görünmeyebilirdi. Oysa
bir de RTÜK'ün kendi içinden kaynaklanan kısım var.
Nitekim RTÜK Başkanı Sayın Fatih Karaca bir basın toplantısı yaptı.
"Reality Show" dedikleri, "para karşılığı insanları rezil (veya
teşhir) etme" sonucu veren programlara artık ağır yaptırımlar
uygulayacaklarını söyledi.
Söz konusu programlardan iğrendiğimizi belirtelim. Ama bir RTÜK
Başkanı böyle bir tehditte bulunabilir mi?
Bize kalırsa bulunamaz. Çünkü böyle bir tehdit, program
yapımcılarını sansürlerin en kötüsü olan "oto-sansür"e zorlar.
Oto-sansür olan yerde, eline kalemi yahut kamerayı alan veya ortaya
çıkan yapıtı montajlayan kişi, karşısında koskoca bir RTÜK heyulası
görerek ürkekleşir. Kendi olanak, yetenek ve isteklerinin yapıtını
değil RTÜK'çülerin beklediklerini yapar.
Böyle bir durumun askeri yönetim dönemi yapıtlarından ne farkı
olur?
Kaldı ki RTÜK'ün bu tavrı medya dünyasını "yönetme" veya en azından
"yönlendirme" anlamına gelir. Oysa RTÜK'ün yasal görevi "radyo ve
televizyon faaliyetlerini düzenlemek ve denetlemek"tir.
Düzenlemek, tamamen teknik ve idari konuları içermektedir.
Denetleme ise yasanın koyduğu ilkelere aykırı yayın yapılıp
yapılmadığına karar verme anlamına gelir. Oysa Sayın Başkan'ın
yaptığı açıklama program içeriğine dönüktür. Böyle bir yaklaşım
düpedüz ifade özgürlüğüne müdahale anlamına gelir ki... Demokrasi
dediğiniz ortamlarda kabul edilmesi mümkün değildir.
Sayın Başkan'a da, RTÜK'e de düşen söz konusu yayınları önceden
yönlendirmek değil, yapılmış yayınla ilgili değerlendirme yapıp
karar vermektir.
Görevimizi yanlış anlamayalım.
YAZI:Oktay EKŞİ
HÜRRİYET