Ekrem İmamoğlu'nun Kemal Kılıçdaroğlu'na 'darbe' toplantısının görüntüleri sızdı! Zoom'da neler neler konuşmuşlar
İSTANBUL Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nu devirmek için zom üzerinden CHP'nin ağır topları ile yaptığı Zoom toplantısının görüntüleri sızdı. Toplantıya kimler katıldı? Toplantıda Kılıçdaroğlu'nu devirmek için bakın hangi planı yaptılar?
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun, Kemal Kılıçdaroğlu'nu CHP Genel Başkanlığı'ndan devirmek için yaptığı Zoom toplantısının kaydı yayınlandı. Toplantıya Ekrem İmamoğlu ile birlikte, Özgür Özel, Engin Altay, Bülent Tezcan, Tekin Bingöl, Selin Sayek Böke ve Kılıçdaroğlu'nun seçimin ardından kovduğu Onursal Adıgüzel'in de katıldığı toplantının görüntü kayıtları “Değişimin Gerçeği” isimli bir YouTube kanalından sızdırıldı.
Şu katılımcı kim?
Kim tarafından kaydedildiği henüz bilinmeyen görüşmede İmamoğlu’nun, toplantıya katılan kişiler arasında gözüken, siyah ekranlı ve ‘katılımcı’ isimli kullanıcı için yanında bulunan birine ‘şu katılımcı kim acaba?’ sorusunu sorduğu duyuldu.
Alternatif bir kurultay süreci
İmamoğlu, toplantıda kurultayla ilgili “Alternatif bir olağanüstü kurultay süreci olabilir mi? Olgunlaşabilir mi? Buna dair bir zemin var mı? Elimizdeki veriler üzerinden bir heyet konuşulmuştu. O konuda da katkısı olacak olan, burada olan ve olmayan arkadaşların da katkılarıyla birlikte bir çalışma ve öngörü zemini oluşacaktı. O konuda da bir çalışma sürdürüldü diye biliyorum.” ifadelerini kullandı.
İmamoğlu toplantısına katılan isimler
Özgür Özel – CHP Grup Başkanı ve Manisa
Milletvekili
Gökhan Günaydın – CHP Grup Başkanvekili ve
İstanbul Milletvekili
Engin Özkoç – CHP Parti Örgütü ve
Örgütlenmeden Sorumlu Genel Başkan Başdanışmanı
Tekin Bingöl – CHP Parti Meclisi Üyesi ve
Ankara Milletvekili
Onursal Adıgüzel – CHP Parti Meclisi Üyesi ve
İstanbul Milletvekili
Veli Ağbaba – CHP Parti Meclisi Üyesi ve
Malatya Milletvekili
Engin Altay – CHP İstanbul Milletvekili
Bülent Tezcan – CHP Aydın Milletvekili
Muharrem Erkek – CHP Parti Meclisi Üyesi
Selin Sayek Böke – CHP Parti Meclisi
Üyesi
Hakkı Süha Okay – CHP Parti Meclisi Üyesi
Ahmet Hakan Uyanık – CHP Parti Meclisi
Üyesi
Pınar Uzun – CHP Parti Meclisi Üyesi
Gökhan Zeybek – CHP Parti Meclisi Üyesi
Sevgi Kılıç – CHP Parti Meclisi Üyesi
Hakkı Süha Okay – CHP Parti Meclisi Üyesi
İŞTE TOPLANTIDA KONUŞULANLAR...
Ekrem İmamoğlu: Şu katılımcı o olabilir mi acaba? diye düşünüyorum da ekranda katılımcı diye bir şey var belki o olabilir ama henüz görüntü yok. Belki geliyordur çünkü bildiğim kadarıyla IPA'da bir toplantıdalar. Belki oradan katıldıkları için katılımcı diye ayarlanıyordur şu anda. Bir giriş yapalım mı yavaş yavaş başlayalım aslında. Herkese iyi pazarlar kolay gelsin. Belki biraz özet yapmak gerekebilir. Birkaç hususta ilk planlamamızı yapmıştık aslında. Hem bu Parti Meclisi süreciyle ilgili bir zemin oluşturmaya dönük bir kararlılık göstermiştik. Bunun da özellikle örgütün görevden almalar sürecine dair bir hazırlık olacaktı. Bu konuda en son Gökhan Bey bir süreç başlattı. İkincisi yine bu özellik ile alternatif bir olağanüstü kurultay süreci olabilir mi olgunlaşabilir mi buna dair bir zemin var mı? Elimizdeki veriler üzerinden bir heyet konuşulmuştu. O konuda da katkısı olacak olan burada olan ve olmayan arkadaşların da katkılarıyla birlikte bir çalışma, bir öngörü zemini oluşacaktı. Bu konuda da bir çalışma sürdürüldü diye biliyorum. Bir de malum aslında Selin Hanım işte Amerika'dan gelir gelmez içine eklenecek olan bir çalışma yapacaktı. Biz de onu yürütüyoruz aslında. Bugün de bir toplantının içinde şu anda Selin Hanım. Böyle bir aşamaları var. İstersen bu Parti Meclisi'nden başlayalım. Sonra olağanüstü kurultay zemini ya da ihtimali, alternatifi nasıl bir bakış diye devam edelim. Selin Hanım katıldığında biraz içerik detayına girebiliriz. Ardından da önümüzdeki günlere dair hem mahalle seçimleri nasıl bir akışla gidiyor. Sonrasındaki genel kurullara kongrelere dair var mı ön tespiti olan biraz da ona bakmak lazım. Nasıl bir zemin geliyor diye tartışalım. Bu şekilde sonlandıralım. Yani uygun görürseniz yaklaşık bir saat gibi bir süre koyarsak toplantımıza makul bir zeminde toparlarız diye düşünüyorum. Önce Gökhan Bey, Parti Meclisi işi galiba sizin tarafta yürüyordu değil mi yanlış mı?
Gökhan Günaydın: Şimdi şöyle söyleyeyim. Bir bilgi sunayım ben o konuda. Bülent Bey de burada. Kendisi sağ olsun bir metin hazırladı ve metin hazırladıktan sonra da çeşitli imzaları, onun da aldığı imzalar var benim de aldığım imzalar var, şu an itibarıyla durum şudur, 7 kişi imzaladı. Sayıyorum izninizle Bülent Tezcan, Gökhan Zeybek, Tekin Bingöl, Hasan Baltacı, Umut Akdoğan, Hakan Uyanık, Erbil Aydınlık. Biraz evvel ben metni bir zarf içerisinde Selin Hanım'a gönderdim. Selin Hanım da imzalamış olacak böylece 8 imza olacak. Bu akşam 20.00'de bizim İstanbul içine yönelik bir toplantımız var. Orada Onursal Adıgüzel, Sevgi Kılıç, Pınar Uzun ve Turan Aydoğan da imzalamış olacaklar. Geriye Muharrem Bey, Hakkı Süha Okay Bey ve Yaşar Selman Hanım kalacak. Ben yarın sabah bir arabayla eğer kendileri de uygun görürse Çanakkale'ye Muharrem Bey'e göndereceğim imzayı. Oradan da galiba Burhaniyedeymiş bizim Yaşar Hanım, Yaşar Hanım imzalayacak. Oradan da Bodrum'a geçecek Hakkı Abi imzalayacak. Böylece imza sayısı pazartesi akşam itibarıyla 15'e ulaşacak.
Engin Altay: Ben bir şey söyleyeyim, bence tüzüğün öngördüğünden bir fazla olmasın, tüzük 13 öngörüyor ya.
Gökhan Günaydın: Bunu tartıştık. Şöyle, bizim Hakkı Abi'nin önerisidir bu, 'Ben imza atanların hiçbirisinin geri çekeceğini düşünmüyorum ancak dedi ki insanlık halidir lastik patlar şoför atlar..
Ekrem İmamoğlu: Şu katılımcı kim acaba?
Gökhan Günaydın: 2-3 fazla yazmak iyi olur dedi. Zaten bir hafta içerisinde toplayacakları için sayımızı ne olduğunu görecekler. Yani ben 15-16'nın bu düşünce temelinde Engin başkanım…
Engin Altay: Hayır, araba göndermeye gerek yok onun için söylüyorum aynı zamanda. Bilmiyorum.
Gökhan Günaydın: Ya ben hatta ilaveten bir şey daha söyleyeceğim Özgür başkanım da burada eğer uygun görürseniz Veli Ağbaba ya da Murat Emir'den birinin de imzasını alalım buraya.
Muharrem Erkek: Evet o iyi olur.
Gökhan Günaydın: Böylece 16 sayısıyla veririz. Şöyle bir düşünce var, Bülent Bey kendisi de ifade eder 'Eğer Genel Başkan toplantıya katılmaz ve başkanlık etmez ise Parti Meclisi bu çerçevede toplanamayabilir' iddiası var. Geçmişte de böyle şeyler olmuştu. Biz bu takdirde bu 16 sayısını 32- 33 yapıp Parti Meclisi listesini tekrarlayabiliriz diye düşünüyorum. Bu alanda benim söyleyeceklerim bundan ibaret.
Tekin Bingöl: Söz alabilir miyim? Söz alabilir miyim?
Ekrem İmamoğlu: Tabii Tekin Bey buyurun başkanım.
Tekin Bingöl: Ben de 1-2 ekleme yapayım. Bu itirazlarla ilgili şu ana kadar benim tespit ettiğim sayı şu Muş, Ağrı, Hakkari ve Mardin posta yoluyla, iadeli taahhütlü posta yoluyla perşembe günü Muş, diğerleri cuma günü Genel Merkez'e gönderdiler. Ama henüz Genel merkeze ulaşmış bir şey yok diye biliyorum çünkü postada öyle bir iki gün hafta sonu da araya girdi. Bir ara Van İl Başkanı Seracettin, Muş İl Başkanı'na 'İmza atmayı düşünmüyorum' demiş ama dün tekrar görüşüldü. Pazartesi o da itiraz dilekçesini gönderecek. Hatta şunu söyledim, eğer göndermediyse kargo ile göndersin. Kargo daha erken sürede Genel Merkez'e ulaşır Yurtiçi Kargo falan diye. İlçelerin durumunu, görevden alınan ilçelerin istifaların olup olmadığını bilmiyorum.
Gökhan Günaydın: Onları da ben söyleyeyim izninizle. Beykoz gönderdi. Şeyin Hatay'ın Samandağ dahil görevden almışlardı. Fakat refik'in şiddetli itirazları karşısında Samandağ'ı görevden almadılar. Geriye kalan tüm Hatay ilçeleri itirazlarını Genel Merkez'e iletti. Bende de var zaten bunlar.
Tekin Bingöl: Şimdi tabii o zaman muhtemeldir ki Van'ın da itirazıyla birlikte bu çarşamba günü tamamlanacaktır. Genel Merkez de biz bu bilgiyi alır almaz o dilekçeyi süratle Genel Merkez'e sunarız. Şimdi burada tabii bir de az önce Gökhan Bey'in söylediği konu var. Genel Başkan katılmaz ise. Bu yaşandı hatırlarsanız 2010'da Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın, Gökhan Bey de ile birlikte biz o zaman MYK'daydık. Bir iddia 'Kesinlikle katılmazsa bile vekaleten o toplantı yapılır' deniyordu ama Genel Başkan gelmeyince o toplantı gerçekleştirilemedi ve toplantı yapılmadan dağıldı. Şimdi bu da bir önümüzde durmalı eğer bu girişimi yapacaksak. Dediğiniz gibi ona yönelik bir tedbir de alınmalı. Yoksa yani boşa bir atış bizi zor duruma sokar diye düşünüyorum.
Gökhan Günaydın: İzin verir misiniz buradaki çok küçük bir şey söyleyeyim. Evet Genel Başkan bunu 2010'da yaptığı için 2023'te bunu hatırlayacaktır. Ya da ona 2010'da bunu söyleyenler 2023'te de bunu söyleyeceklerdir. Ancak Parti Meclisi'nin 16 üyesinin çağrısına gelmeyen Genel Başkan'ın hemen ertesi gün ya da birkaç gün içerisinde 33 üyenin de çağrısıyla yapılan bir PM toplantısına gelmemesi onu siyaseten hani belli bir noktaya koyar. Önce bunu ifade etmek isterim. İkincisi de bir önceki konuşmada eklemeyi ihmal ettiğim önemli bir konu var. Engin Bey ile ben görüştüm cuma günü müydü galiba öyleydi. Bu, hani bu bilgiyi aldığım bilgiyi kullanacağımı kendisine de söylediğim için burada aktarıyorum.
Engin Altay: Engin ?
Gökhan Günaydın: Efendim? Engin Özkoç evet, Engin Özkoç
Ekrem İmamoğlu: Özkoç, Özkoç
Gökhan Günaydın: Pazartesi günü saat 14.00'te MYK toplantısı var oraya muhtemelen Diyarbakır Urfa ve Rize Ardeşen'i de getireceklermiş. Dolayısıyla biz çarşamba günü bu dilekçeyi verebiliriz Bülent Bey'in bir orada tecrübesi ile yazdığı bir torba madde var İsterseniz siz kendiniz açıklayın sizin yerinize ben bir şey söylemiş olmayayım Bülent Bey
Bülent Tezcan: Estağfurullah, estağfurullah. Yani devam edin bir mahsuru yok.
Gökhan Günaydın: Orada Bülent Bey hem itiraz edilenleri yazdı ismen hem de sonuna koyduğu bir madde ile daha sonra itiraz edileceklerin durumunun da görüşülmesi diye torba bir madde koydu. Dolayısıyla toplantı günü itibariyle kimin itirazı ulaşmış olursa hepsi görüşülecek. Bir de şu ifade ediliyor, bunu Hakkı Abi söyledi, onu da söyleyebilirim. Bazısı 32-33'te kalabilir ama bazısı 40'ı bulabilir diyor, şeyin hani, görevden alınan ilin, ilçenin durumuna göre bu da kritik bir bilgi bence, sizlerle paylaşmış olayım.
Gökhan Günaydın: Yani verildikten sonra basına geçilmelidir diyorsun, bizim tarafımızdan geçilmelidir diyorsun.
Bülent Tezcan: Tabii geçilmeli, ben öyle düşünüyorum, bilmem arkadaşlar ne der ama…
Gökhan Günaydın: Ben de aynı fikirdeyim hatta gazeteciler soracaktır…
Bülent Tezcan: İletişimini yapmadığımız hiçbir işin kıymeti yoktur.
Tekin Bingöl: Zaten o dilekçe genel merkeze verildiği andan itibaren o deşifre olur. Yani onun gizlisi saklısı kalmayacaktır. Onunla ilgili de zaten basın dilekçeye imza atanlar üzerinden değerlendirme alacaklardır. Önemli olan o dilekçelerin bir an önce genel merkeze gelmesi. Genel Merkez'e geldikten sonra da, biz elimizde zaten Gökhan Bey'in verdiği bilgiye göre en geç pazartesi günü bu sayı tamamlanmış olacak. Elimizde hazır olacak. Zamanlamayı ayarlayıp, veririz.
Engin Altay: Tekin Bey zaten sizin vermiş olan düştü zaten, değil mi
Tekin Bingöl: Evet, evet.
Engin Altay: Bir an önce görüşülmelidir diye değil mi yanlış hatırlamıyorum
Tekin Bingöl: Evet, evet… Ben bunun yanlış olduğunu, özellikle şeyden önce bu tür…
Ekrem İmamoğlu: Evet, o zaman Parti Meclisi süreci şu anda ayarında, dengede gidiyor. Muhtemelen Tekin başkanın ifade ettiği mektup sürecine dayalı olarak çarşamba günü bir aksiyona dönüşecek ya da maksimum perşembe diyelim buna.
Gökhan Günaydın: Bir de bunu, izin verirseniz çarşamba, perşembe günü kimin teslim edeceğini de konuşmuş olalım eğer uygun görürseniz, bu kritik bir durum doğal olarak.
Ekrem İmamoğlu: İmza sahiplerinden biri olacaktır herhalde.
Gökhan Günaydın: Kuşkusuz öyle olmalı.
Ekrem İmamoğlu: Ankara'da kim var arkadaşlarımızdan ya da onu nasıl şey yapabiliriz?
Tekin Bingöl: Başkanım onu şöyle yapalım mı, biz, dilekçeye imza atan arkadaşlar kendi aramızda bir değerlendiririz çarşamba ya da perşembe hangi gün verilecekse kendi aramızda müsait olan bir ya da iki arkadaş götürür verir.
Ekrem İmamoğlu: Ne güzel olur, tamam…
Tekin Bingöl: Onu, o şekilde çözelim.
Bülent Tezcan: Yani, evet, evet.
Ekrem İmamoğlu: Yani bence tereddüt içermeyen bir durum zaten.
Bülent Tezcan: Tekin başkanın önerisi uygun. Bir de benim düşüncem şu. Yani bu dilekçenin verilmesini çok özel bir törene dönüştürmemek lazım. Önemli olan kayda girip, kayıt numarasını almak. Bundan sonra, ilerde olur da başka bir dilekçe verilecek olursa olağanüstü kurultay istemeyle ilgili falan, onun özel bir durumu vardır ama bunun basına geçilmesi yeterlidir verildikten sonra. Yani bence biraz o çerçevede bakalım diye düşünüyorum.