Ekrem İmamoğlu, sabah saatlerinde, Fransa İş Konfederasyonu'nun (MEDEF İnternational) düzenlediği toplantıda, Fransa'da farklı iş kollarında faaliyet gösteren yaklaşık 30 şirketin üst düzey yöneticisiyle bir araya geldi. Toplantıda ilk konuşmaları, MEDEF İnternational CEO'su Philippe Gautier ve Sürdürülebilir Şehir Görev Görev Gücü Başkan Yardımcısı Agnes Romatet - Espagne yaptı. Ekrem İmamoğlu, Paris'te Yılmaz Güney ve Ahmet Kaya'nın Pere Lachaise Mezarlığı'ndaki mezarlarını ziyaret etti. İmamoğlu ve beraberindeki heyet, ilk olarak 16 Kasım 2000'de Paris'te geçirdiği kalp krizi sonucu yaşamını yitiren Kaya'nın mezarını ziyaret etti. Kaya'nın kabrine karanfil bırakan İmamoğlu, dua etti. Çok üzüntülüyüzAhmet Kaya'nın çok değer verdiği, sevdiği bir sanatçı olduğunu belirten İmamoğlu, “Dinlerken insanı hasretiyle, sevdasıyla buluşturan değerli bir sesimizdi. Topraklarımızın kıymetli bir ses tonuydu. Hazin bir ölüm. Çünkü, ülke hasretiyle göç etmiş bir sanatçımız. Çok üzüntülüyüz. Keşke, değerlerimize, sonradan pişman olacağımız birtakım davranışlarda ya da tepkilerde bulunmasak. Ama bu tarihimizde oluyor."Toleranslı bir toplum olabilmek çok önemli"Temenniyi eyleme geçirmek adına daha bilinçli olmak, birbirimizin yaşarken farkında olmak, onlarla paylaşımda bulunabilmeyi sağlamak, toleranslı bir toplum olabilmek çok önemli. Ama dönem dönem kızıştırmayı, insanları birbirine düşman etmeyi tercih eden bir takım algı süreçleri ülkemizde var oldu."Bunun sonlanmasını istiyoruz"Var olmaya da devam ediyor. Bunun sonlanmasını istiyoruz. Ahmet Kaya, 'Arka cebimde 2 metrelik kefenim var, her zaman hazır ve nazır' demiş hatta, 'Bir tek şeyle anılmak istemem, memleketini sevmiyor, ülkesini sevmiyor lafıyla anılmak istemem. Halbuki; Ardahan'dan Edirne'ye kadar, bu toprakları çok seviyorum' diye de eklemiş. Bir bütüne ait olduğumuzun hissiyatını kaybetmeden, bu ülkenin değerlerine sahip çıkan bir kültürle var olmayı diliyorum Ahmet Kaya'nın kabri başında. Dualarımızla, mekanı cennet olsun diyorum"Değerli bir sanatçıİmamoğlu, ardından 9 Eylül 1984'te Paris'te hayatını kaybeden Yılmaz Güney'in mezarını ziyaret etti. Mezara karanfiller bırakan İmamoğlu, “Yılmaz Güney, bir dönemin jönü, simgesi. İyi de bir yönetmen. Filmleri ödül almış olan değerli bir sanatçı. Adana'nın simge isimlerinden birisi. 60'lı yılların gençlerinin fenomeni gibi. Biraz onun gibi olmak, onun gibi davranmak, onun gibi giyinmek… "Yılmaz Güney'e imrenirmiş"Babam da lise çağlarında Yılmaz Güney'e imrenirmiş. Ona benzemek için çaba gösterirlermiş. O da hayatını gurbette, Fransa'da kaybetti. Burada yatıyor. Onun için burada olduk ve duamızı okuduk."Dilerdik ki bu değerlerimiz..."Mekanı cennet olsun. Allah rahmet eylesin. Dilerdik ki bu değerlerimiz, bu insanlarımızın yine vatanlarında kabirleri olsun, orada ziyaret edelim; ama hayat bazen böyle kaderlere sürükleyebiliyor insanları. Paris'e gelip, her iki kabri ziyaret etmek gönlümüzde olan, maneviyatımızda olan bir ziyaretti. Bunu tamamladık. Hem Ahmet Kaya'nın hem Yılmaz Güney'in mekanları cennet olsun. Allah rahmet eylesin"