Televizyon ekranlarında "AK Parti
İstanbul'da aday bulamıyor" diye
yırtınanlar, Murat
Kurum ismi açıklandıktan sonra şişmiş midir
acaba çok merak ediyorum.
Özgür Özel, "Anketçilere göre
AK Parti Ekrem İmamoğlu'nun karşısına çıkacak aday
bulamıyor" diyordu birkaç gün önce.
Sabredemedi, 14-28 Mayıs seçimlerinde
Kemal Kılıçdaroğlu'nu yüzde 60'la Cumhurbaşkanı yapan anket
şirketlerine inanmayı tercih etti.
Oysa...
AK Parti'nin bir değil...
Bir kaç adayı vardı...
Murat Kurum, Tevfik Göksü, Ali Yerlikaya, Fahrettin Koca, Fatih
Belediye Başkanı Ergün Turan... hepsi
birbirinden kallavi isimler. Tayyip
Erdoğan'ın seçmekte zorlandığı isimler...
Erdoğan "İstanbul Muradına
Eriyor" sözleriyle
duyurdu Murat Kurum'un
adını. Kurum ismi açıklanır açıklanmaz,
karşı cephe harekete geçti.
Kimi "Konyalı"dan dem vurdu,
kimi "İmar
affı"ndan... hep bir ağızdan
Kurum'u kötülemeye başladılar.
İnşallah böyle devam ederler...
Peki Murat
Kurum'un İmamoğlu'nun karşısında
şansı var mı? Tarihler 1 Nisan 2024'ü
gösterdiğinde hangisi yarışı önde bitirecek? İmamoğlu mu, Murat
Kurum mu?
Murat
Kurum ismi, Ekrem
İmamoğlu'na seçim boyunca rahat vermeyecek
gibi. İmamoğlu için bu
sefer İstanbul "çantada keklik"
değil. Karşısında dişli bir rakip var
ve CV'si çok
güçlü. Kurum'un bir başka
avantajı ise kibirden uzak olması ve en
önemlisi halka dokunması. Bu çizgisinden
şaşmaz, deprem başta olmak
üzere İstanbul'un sorunlarının
çözümü konusunda akla yatkın projelerle halkın karşısına
çıkarsa, Kurum'un İstanbul Belediye
Başkanı olması zor değil.
Kurum'un tek başına seçim kazanması kolay olmadığını
bilmesi gerekiyor. Ekrem
İmamoğlu'nun İBB
Başkanı olduğu
seçimlerde, AK Parti'nin yaptığı
hatalar tekrarlanırsa, yani il başkanı
bir tarata, İBB adayı bir tarafa olursa, AK Parti yeni bir
hezimetle karşı karşıya kalabilir.
Ekrem İmamoğlu'nun bir önemli avantajı bir de
dezavantajı var.
Avantajı DEM... Dezavantajı
ise "Meral
Abla"sı... Zira İYİ
Parti'nin desteğinden yoksun bir yarışa
girecek. DEM destekli de olsa, hatta
Saadet'in oylarını da alsa... geçen seferki seçimler gibi
işi kolay olmayacak. Zorlayacak
elbette, "İstanbul
İttifakı" arayışlarını sürdürecek, belki
de son kez "Meral Abla"sının
kapısını çalacak.
7 Ocak itibariyle geri sayım başladı. Yarından itibaren adaylar
görücüye çıkacak. Günün sonunda kim daha fazla inandırıcı olursa,
kim daha fazla halka dokunursa o kazanacak.
Yani...
İstanbul'da "Güven" kazanacak!
İstanbul'da "Samimiyet" kazanacak!
O halde biz aradan çekilelim, son sözü 16 milyon İstanbullu'ya
bırakalım.
ANKETÇİLER KİME
KAZANDIRACAK?
ORC,
Gezici, Metropoll, Avrasya...
hepsi 14-28 Mayıs seçimlerinde Kemal
Kılıçdaroğlu'nu Cumhurbaşkanı ilan
ediyordu.
Bugün olmasa, yarın...
Yine sahne alacaklar, yine İmamoğlu'nu uçuracaklar,
yine MHP'nin oylarını
düşürecekler, yine AK Parti'nin oylarını
yüzde 20'lere falan düşürecekler... Ekranlarda kurulacaklar,
utanmadan, sıkılmadan siyasi yalanlar, pardon analizler
yapacaklar.
Kısacası 14-28 Mayıs seçimlerinde sınıfta kalanlar bu
sefer Ekrem İmamoğlu'nu veya Özgür Özel'i
uçuracaklar.
BETİMAR araştırma
şirketi 14-28 Mayıs seçimlerini yüzde 100
başarıyla
bildi. OPTİMAR yine
öyle... Hakan
Bayrakçı'nın SONAR'ı da
seçim sonuçlarını bilen anket şirketiydi.
Bakalım bu seçim bize neyi gösterecek?
Bilenler mi, yoksa sürekli bilmeyenler mi
kazanacak?