Ekrem Dumanlı'ya göre iftiranın en büyüğü
Abone olZaman gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ekrem Dumanlı, PKK ile cemaatin işbirliği yaptığı iddiasına sert çıktı.
Ekrem Dumanlı, Gülen cemaatiyle PKK arasında bağ olduğu iddiasını iftiraların en büyüğü olarak niteledi.
Hükümete yönelik sert muhalefetiyle öne çıkan Zaman gazetesinin başındaki isim Dumanlı, bugünkü yazısında PKK içinde maaşlı elemanların olduğunu öne sürdü. Camianın PKK'ya bakışını anlatan Dumanlı'nı hedefinde MİT, iktidar ve ona yakın çevreler vardı:
GÜLEN'İN TERÖRE KARŞI HEYBETLİ DURUŞU
"Camia'nın ve Fethullah Gülen Hocaefendi'nin teröre karşı heybetli duruşu bellidir, defalarca test edilmiştir. Tavır gayet net ve asildir: İster etnik kimlik kullanılsın, isterse dinî söylemlere sığınılsın, terör insanlık suçudur. El Kaide karşısında ‘siyasal İslamcılar' dut yemiş bülbül gibi suskunluğa gömülmüşken Hocaefendi, “Müslüman terörist olamaz, terörist Müslüman olamaz!” diye haykırmış, terörist olanın İslam'dan çıktığını, katil olduğunu beyan etmiştir. Aynı manzara IŞİD ortaya çıktığında da yaşanmadı mı? Hal böyleyken devlet imkânlarını kullanarak koskoca bir kitleye iftira atmak mümkün mü?
KARA PROPAGANDANIN İKİ DAMARI
Kara propaganda yapmayı âdet haline getirenler ısrarla iki damardan ilerliyor: 1- Eline ne tutuşturulsa onu tekrar etmeye amade medya kuruluşları. 2- Anayasaya aykırı bir şekilde hukuksuz işlemlerde bile koruma altına alınan MİT. Ortaya çıkan imaj o ki istihbarat teşkilatı hiçbir dönemde bu kadar bir parti ve kişi menfaati için kullanılmadı. Bazı çevrelerce sürekli kutsanması bu şüpheleri kuvvetlendirdi maalesef...
ASKER POLİS SORGULANDI AMA MİT SORGULANMADI
Şu gerçeği asla unutmamak lazım: Susurluk kazasından sonra Emniyet Teşkilatı mercek altına alındı, sigaya çekildi. Ergenekon davası sonrasında TSK da mercek altına alındı ve o muktedir yapı çok ağır bir sınava tabi tutuldu. MİT daha hiç hesaba çekilmedi, mercek altına alınmadı, icraatları hukuk nezdinde sorgulanmadı. On sene önce kim tahmin edebilirdi ki Silahlı Kuvvetler darbe davaları ile adaletin huzuruna çıkarılsın. Hele 28 Şubat'taki o mütehakkim gücüyle toplumu, medyayı, siyaseti dizayn etmişken. MİT, diğer güvenlik birimlerinin geçtiği süreçten ders çıkarmaz, hukuk dışı işlere pervasızca bulaşırsa, korkarım, hem kendine hem devlete zarar verecek. Hiçbir demokratik hukuk devleti yoktur ki istihbarat teşkilatı ilelebet karanlık senaryolarda kullanılsın ve hukuk karşısında sonsuza kadar layüsel tutulsun...
HER KİM TERÖRİSTLE MASAYA OTURDU İSE
İlle de birilerine “Terör örgütü ile ilişkisi var” denecekse o kişileri uzakta aramaya, masum insanlara iftira atmaya gerek yok. Her kim teröristle masaya oturdu ise onlara taviz üstüne taviz verdiyse, oyalıyorum derken şantaj ve tehdit altında inim inim inliyorsa işte o kişilerdir “terörle işbirliği yapanlar”. Gerisi yalandır, iftiradır, kalleşliktir, münafıklıktır ve mutlaka hukuk ve tarih bunun hesabını soracaktır...