Ekonomimizde bir başağrısı var
Abone olUluslararası Enerji Ajansı (IEA) Başekonomisti Fatih Birol, cari açığın ekonominin önündeki en ciddi engel olduğunu söyledi
Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) Başekonomisti Fatih Birol,
Türkiye'nin ekonomik büyümesini enerji projeleri ile
desteklemesinin büyük önem taşıdığını belirterek,
"Türkiye'de elektrik talebi çok kuvvetli artacak"
dedi.
Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD) 22. Guvarnörler Yıllık Toplantısında "Sürdürülebilir Enerji, Büyüme ve Türkiye'nin Deneyimi" konulu panelde konuşan Birol, "Türkiye'de elektrik talebi çok kuvvetli artacak. Rakam vereyim size. Önümüzdeki 10 yıl boyunca Türkiye'nin ortalama olarak sadece elektrikte 50 gigawatt yeni enerji kapasitesi eklemesi lazım. Buna bir de doğalgazı, petrolü ekleyin. Bütün bunlar büyük bir oranı oluşturuyor. Türk ekonomisi hızla büyüyor ve bu ekonomik büyümeyi destekleyecek enerjiye ihtiyaç var" diye konuştu.
Türkiye'nin ekonomik büyümesini desteklemesi için doğru enerji projelerini ve doğru teknolojiyi tercih etmesinin gerekliliğine dikkati çeken Birol, "İstek var ama bunun nasıl finanse edeceğiz ve hangi teknolojileri kullanacağız?" diye sordu.
BAŞAĞRIMIZ VAR BELKİ DE MİGREN
Enerji ithalatının Türkiye'deki ekonomik büyüme
önündeki en ciddi zorluk olduğunu belirten Birol, "Ekonomimizde bir
başağrısı var. O da cari açık. Yaklaşık 70 milyar dolar enerji
ithalatından kaynaklanan bir açık söz konusu. Bu bir başağrısı,
belki de migren. Türkiye'nin ekonomik büyümesinin önünde ciddi bir
engel" ifadelerini kullandı.
Türkiye'de enerji verimliliğinin sağlanmasının gerekliliğine dikkati çeken Birol, "Enerji verimliliği petrol, doğalgazdan ve diğer enerji kaynaklarından sonra bana göre altıncı enerji kaynağı. Petrol, doğalgaz ithalatını azaltabilmenin yolu enerjiyi verimli kullanabilmek. Beni rahatsız eden bir rakam var. Verimlilik rakamları. Türkiye'de enerjinin verimli kullanılması konusunda o kadar büyük bir açık var ki... Mesela Fransa'da Türkiye'deki aynı camı üretebilmek için yaklaşık yüzde 40 daha az enerji kullanılıyor. Fransa'nın enerji verimliliği çok daha yüksek. Bu projelere belki hiç gereksinimiz kalmayabilirdi" değerlendirmesini yaptı.
"KRİZ DÖNEMLERİNDE BİLE TÜRKİYE 4 MİLYON KİŞİLİK İSTİHDAM OLUŞTURDU
Panelde söz alan Denizbank Genel Müdürü Hakan Ateş ise büyümenin Türkiye'de istihdam oluşumunu sağladığını söyledi.
Kriz dönemlerinde bile Türkiye'nin 4 milyonluk istihdam oluşturduğunu aktaran Ateş, bütün bunların Türkiye'deki mali politikanın sürekliliğinden ve iyi olmasından kaynaklandığını dile getirdi.
Fitch'in Türkiye'nin notunu yatırım yapılabilir seviyeye çıkardığını anımsatan Ateş, ya Moody's'in ya da S&P'nin Türkiye'nin kredi notunu bir derece daha yükseltmesini beklediğini anlattı.
Reyting oranları ile büyüme potansiyelinin yabancı yatırımcılar için çok cazip olduğunu aktaran Ateş, sözlerine şöyle devam etti:
"Cari açık bizim endişemiz olan tek gösterge. Enerji faturasına baktığımızda 5 milyar dolarlık bir fazla var. Çünkü net enerji ithalatı 60 milyar dolar. Dolayısıyla enerji sorunu ve enerji sorununun çözülmesinin çok önemli olduğunu düşünüyorum ve ben bunu 2. Kurtuluş Savaşı olarak tabir ediyorum. Türkiye'nin enerji konusundaki bu sıkıntıları aşması gerekiyordu. Eğer enerji verimliliği olursa bunu sürdürülebilir hale getirebiliriz."
Toplantıda Başbakan Yardımcısı Ali Babacan'a da çağrıda bulunan Ateş, şunları kaydetti:
"Ben kendisinden şunu rica ederdim; yenilenebilir enerji finansmanındaki limitleri kaldırın, daha ucuzlatın ve küçük bankaların da yenilenebilir enerjiye yatırımlarını daha fazla finanse edebilmelerine imkan sağlayın çünkü bu bir gerçek. Ebitdadan sonuca gelene kadar faiz ödemeleriniz var ve bu ücretler çok düşük değil, uzun vadeli finansman çünkü bunlar. Peki bu durumda ne yapabiliriz? Bu parayı biz, bu bedelle artırabilir miyiz? Ama risk bazı aşağı çekildiği takdirde sermayenin kullanılması bu kadar acılı olmaz. Sermaye de daha ucuzlamış olur ve finansal sektörden daha fazla iştahlı bir yaklaşım gelir. Yani siz Enerji Bakanı'na değil, Başbakan Yardımcı'sına gidiyorsunuz."