Ekonomimiz büyümeye devam ediyor
Abone olBaşbakan Yardımcısı Ali Babacan, “Dış konjektördeki zorluğa, içinde bulunduğumuz coğrafyada yaşanan son derece sıkıntılı, riskli tabloya, ke...
Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, “Dış konjektördeki zorluğa,
içinde bulunduğumuz coğrafyada yaşanan son derece sıkıntılı, riskli
tabloya, kendi içimizde yaşadığımız Gezi olayları ve 17 Aralık
gelişmelerine rağmen ekonomimiz baştan hedeflediğimiz oranlarda
büyümeye devam ediyor” dedi.
ATO Congresium’da düzenlenen MÜSİAD Geleneksel Ankara İftarı
programına, Başbakan Yardımcıları Bülent Arınç ve Ali Babacan,
İçişleri Bakanı Efkan Ala, Enerji ve Tabii kaynaklar Bakanı Taner
Yıldız, Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, AB Bakanı ve
Başmüzakereci Mevlüt Çavuşoğlu, Gençlik ve Spor Bakanı Çağatay
Kılıç, Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı ve çok sayıda davetli
katıldı. Programda bir konuşma yapan Başbakan Yardımcısı Arınç,
MÜSİAD’a karşı çok büyük güven ve sevginin olduğunu belirterek,
“Sağlam ve emin adımlarla gittiler, dürüst oldular. Attıkları
adımları bilerek atıyorlardı. Sayıca çok olmanın, çok gürültü
çıkarmanın değil hedefe çok daha güçlü adımlarla gitmenin hesabını
yapıyorlardı. Düştüler kalktılar ama dosdoğru gittiler. Ülkemizde
yapılması gereken çok önemli işler vardı. Prensip, inanç, ahlak
sahibi insanlar bir sistem içinde bugüne kadar bunu başardılar”
dedi.
“TÜRKİYE’DE SİYASİ İSTİKRARI DEVAM EDECEKTİR”
Son aylarda İngiltere, Fransa ve Amerika’da özellikle iş
çevrelerinin sadece Türkiye’nin geleceğini sorgulamadıklarını, aynı
zamanda gelecek perspektifinde Türkiye’deki siyasi gelişmeleri,
hükümetlerin istikrarlı olup olmayacağını, cumhurbaşkanlığı
seçimlerinin hangi şartlarda cereyan edeceğini, seçimlerde ne
olabileceğini sorguladıklarını bizzat müşahede ettiklerini dile
getiren Arınç, “Ben de bu toplantıların bir kısmına katıldım.
İstanbul’da aynı şekilde toplantılar yapıyor. Orada onların da
gördüğü ve kabul ettiği şekliyle Türkiye’de siyasi istikrar devam
edecektir, hükümetin geleceği vardır ve parlaktır. Cumhurbaşkanlığı
seçimi kavgasız, kargaşasız bir ortamda yapılacak ve inşallah sayın
Başbakanımız cumhurbaşkanı olacaktır. Ondan sonraki dönemlerde yine
AK Parti hükümetleri devam edecek ve iktidarlarını sürdürecektir.
Bu kanaati söylemeye çalışıyoruz ama onlar da buna inanıyor ve
kabulleniyor, yatırımlarını bu çerçevede yapmaya gayret ediyorlar”
ifadelerini kullandı.
Ülkenin geleceğinde eğitim ve hukukun büyük bir katkısı ve payı
olacağına dikkat çeken Arınç, eğitimdeki kalitenin arzu edilen
ölçüde yakalanamadığını, bunun için çok gayret sarf edilmesi
gerektiğini belirtti.
“HUKUK İÇİNDE KALMAYA MECBURUZ”
Yargı, medya, güvenlik güçleri, kolluk kuvvetleri içerisinde adeta
emirlerini hukuktan, yönetmeliklerden, mevzuatlardan değil; kendi
içerisindeki hiyerarşik yapılanmadan alan başka kurumların meydana
gelmesinin büyük bir tehlike olduğunu söyleyen Arınç, “Dışarıdan
Türkiye’ye yatırım yapmak isteyenlerin sorduğu sorulardan birisi de
hukuk sisteminin ciddiyetini koruyup korumayacağıdır. Bizim
konuşmalarımızda da hep bu güvenceyi vermemiz lazım. Bu sadece
adalet içerisindeki farklı bir yapılaşmayla ilgili değil, aynı
zamanda hükümetlerin ve parlamentoların da sürdürülebilir hukuk
sistemini var etmesi lazım. Burada bizlere de sizlere de sorumluluk
düşüyor. Artık ‘devletin bir yüzü vardır iki yüzü değil o da
hukuktur’ demenin tam zamanı. Hukuk içinde kalmaya mecburuz. Son
yaşadığımız olaylar bir dönem Türkiye’de adalet adına cinayetler
işlendiğini gösterebilir ama bu sadece bununla sınırla kalmalı”
şeklinde konuştu.
“MÜSİAD GÖNÜL DÜNYAMIZDA ÇOK ÖZEL BİR YERİ OLAN BİR KURUM”
Başbakan Yardımcısı Ali Babacan da programda yaptığı konuşmada,
“MÜSİAD, düzenlediği etkinliklerle, hazırladığı raporlarla ve
toplumun tüm kesimleriyle kurduğu temaslarla kurulduğu ilk
günlerden bu yana güzel hizmetler veren ve gönül dünyamızda çok
özel bir yeri olan bir kurum” dedi.
Dünya ekonomisinin son 7 yıldır zor dönemlerden geçtiğini ve son
100 yılın en büyük krizini ise geçtiğimiz dönemde yaşandığını
anlatan Babacan, bu krizin hala daha atlatılamadığını dile getirdi.
Son 1-1,5 yıldır gelişmiş ekonomilerde toparlanma trendinin
görüldüğünü kaydeden Babacan, Avrupa’daki toparlanmanın sağlam bir
temele oturmadığını anlattı.
GEZİ OLAYLARI VE 17 ARALIK SÜRECİ
Gezi olayları ve 17 Aralık sürecine de değinen Babacan,
“Türkiye’nin sadece küresel ekonomik konjektörü değil kendi içinde
yaşadıkları da bizi etkiledi. Geçen sene Mayıs-Haziran aylarından
sonra Gezi olaylarının etkisini hep beraber hissettik. Bir yandan
dış dalga bir yandan kendi içindeki hareketlilik bizi olumsuz
etkiledi. Arkasından bir de 17 Aralık süreci yaşadık. Gerçekten her
yönüyle bir darbe girişi diye adlandırabileceğimiz bir süreç
yaşadık. Bütün bunlara rağmen, dış konjektördeki zorluğa rağmen,
içinde bulunduğumuz coğrafyada yaşanan son derece sıkıntılı, riskli
tabloya rağmen, kendi içimizde yaşadığımız Gezi olayları ve 17
Aralık gelişmelerine rağmen ekonomimiz baştan hedeflediğimiz
oranlarda büyümeye devam ediyor” ifadelerini kullandı.
Türkiye’deki ekonomik gelişmelerle ilgili bilgi veren Babacan,
önümüzdeki dönemde yoğun bir reform gündemin olduğu vurguladı.
Babacan, enerji, sanayi, eğitim ve hukuk alanında önümüzdeki
dönemin önemli konuları olduğunu altını çizdi.
Eğitim konusunda reformlara devam edilmesi gerektiğini belirten
Babacan, eğitimde bulunulan noktadan memnun olunmadığını ifade
etti.
“DEVLET İÇERİSİNDEKİ FARKLI YAPILANMALARA ASLA İZİN VERMEYİZ”
“Biz gerçek anlamda hukuk devleti olmak zorundayız” diyen Babacan,
şunları kaydetti:
“Türkiye’de hukuki güvenliği mutlaka sağlamak zorundayız. Son
dönemde yaşadığımız devlet mekanizmaları içerisinde yaşadığımız bu
meydana gelmiş yapılanmalar, kendi yargı sistemimizi kendi amaçları
doğrultusunda kullanma teşebbüsleri… Bunlar kabul edilebilir şeyler
değil. Devlet tektir ve hiçbir ülke devlet içerisinde farklı
yapılanmalara göz göre göre izin vermez. Her bir kurumda çalışanın
talimat aldığı kişi bellidir, amiri bellidir. Diyelim ki bir
işadamımızın 10 tane fabrikası var ve iki fabrikanın genel müdürü
başka yerlerden aldığı talimatla yönetim yapmaya başlıyor. Hiç
bilmediğimiz ürünler üretmeye başlıyor. Hatta bu fabrikalardaki
üretim sizin diğer ürünlerinize zarar vermeye başlıyor. Buna
hanginiz izin verir bilmiyorum. Tespit edildiği anda gereği
yapılır. Dolayısıyla devlet içerisindeki farklı yapılanmalara asla
izin vermeyiz.”
CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMLERİ
10 Ağustos’ta gerçekleşecek cumhurbaşkanlığı seçimlerine de değinen
Babacan, “Bütün bu seçimler Türkiye’de demokrasi için, hukuk
sistemi için önemli sınav. Şimdiye kadar Türkiye, bu sınavların
hepsini başarıyla verdi” dedi.
Babacan, Başbakan Erdoğan’ın cumhurbaşkanı adayı olduğunu
hatırlatarak, “Önümüzdeki dönemin farklı bir dönem olacağını,
Türkiye’nin bu yeni dönemde farklı başarılara koşacağı bir dönem
olacağına inanıyoruz” şeklinde konuştu.
Konuşmaların ardından Başbakan Yardımcıları, bakanlara ve programın
sponsorlarına tablo takdim edildi.
(İHA)