Ekonomide kriz bekleyenler yasta
Abone olTürkiye'deki sayılı ekonomi profesörlerinin 2003 yılının nasıl geçeceğine ilişkin beklentileri şöyle:
IMF ile başlayıp, negatif enflasyonla devam eden ekonomideki
olumlu hava, kredi derecelendirme şirketlerinden gelen destekleyici
nitelikteki haberlerle daha bir ılık esiyor. Faizleri düşüren,
Borsa'yı coşturan bu manzarayı sanal bulan, fazla pembe gören
çevreler de yok değil. Hatta eylül-ekim aylarında devalüasyon
baskısının artacağı ve ülkenin yeniden bir krize sürükleneceği
tahminleri de yapılıyor. Ekonomistlerin ise bu yorumlara
katıldığını söylemek zor. Görüştüğümüz bir çok ekonomist gidişatı
iyi buluyor. Hatta bu durumun AB sürecine olumlu yansıyacağını
söyleyenler de mevcut. Siyasetin ekonomiyi karıştırma olasılığı
yaşanmaz ise işlerin daha da yolunda gideceği tespitleri yapılıyor.
Fakat tüm bu yaşananlar ABD'nin Irak planının bir parçası diyen
ekonomist de yok değil. İşte Türkiye'nin önde gelen iktisat
hocalarının AKŞAM'a yaptıkları ekonomi değerlendirmeleri: Siyasete
dikkat-Prof. Dr. Deniz Gökçe (Boğaziçi Üniversitesi-AKŞAM Gazetesi
yazarı) Türkiye'de peş peşe iyi şeyler oluyor. IMF ile 5. gözden
geçirme başarılıydı. Borç ödeme yükü hafifletildi. İhracat rekor
kırıyor. Enflasyon hızlı düşüyor. Merkez Bankası yakında faiz
indirimine gidecek. Fakat bütün iyi haberlere karşılık vatandaş ve
iş dünyasından bazı çevreler kurda bir hareketlenme bekliyor. Tabii
bu olmayacak. Beklentiler değisirse kurlar oynar ama arz talep
dengesi açısından miktar değişmez. 2003 yılı için kötümser
beklentilere yer yok. Sadece tek sorun siyasetin ekonomiyi
karıştırması olabilir. Bu her şeyi bozar. Tabii ki iyimserim-Prof.
Dr. Asaf Savaş Akat (Bilgi Üniversitesi) Kötümserler de olmalı ki
iyimserlerin farkı ortaya çıksın. Ekonominin kendi dinamikleri
olumlu yöne gidişin işaretlerini veriyor. Sıkı maliye ve sıkı para
politikası uygulandığı takdirde enflasyonun nasıl düştüğünü
görüyoruz. Kırılganlık yavaş yavaş azalacaktır. Önemli yapısal
değişim içindeyiz. Bu çabaya IMF'de borç ödeme kolaylığı göstererek
destek verdi. Tüm bunlar ekonominin olumlu yönde gittiğini
gösteriyor. Ama unutmayalım yılların getirdiği güvensizliğin bir
anda atılması kolay olmaz. Bana göre reel faizin önemli bir ölçüde
düşme zamanı geldi. Olumlu şoklar-Prof. Taner Berksoy (Bilgi
Üniversitesi) Şu anda görüntü iyi, gidilen yol başarılı. Türkiye'de
olumlu şoklar var. Birincisi IMF borç ödememizi rahatlattı.
İkincisi enflasyon hala negatifte gidiyor. Üçüncüsü de kurlar
kendini düzeltti. Bu durumda bir kırılma olmaz ise (bu da tahminen
olursa siyasette ya da ekonomi yönetiminde niyet bozulması şeklinde
olabilir) hedefler doğrultusunda bu yılı tamamlarız. Tüm bunlar
2004 yılı için de geçerli. Benzer şekilde yine kırılma olmadığı
takdirde (tabii uluslararası kötü bir durum yaşanma olasılığı da
hep var) 2004 yılı da iyi geçer. AB sürecine yarar-Mahfi Eğilmez
(Hazine eski Müsteşarı) IMF'nin yaptığı kolaylıkla borç çevirme
sorunu kalmadı. 11 milyar $'lık rahatlama çok önemli. ABD'den 8.5
milyar dolarlık krediyi de düşünürsek olağanüstü bir manzara ile
karşı karşıyayız. Yıl sonunda enflasyonun yüzde 20'nin altında
çıkacağını tahmin ediyorum. Yüzde 18 olabilir. Faizin çok hızlı
düşmemesi de lehimize bir durum. Reel faizlerin biraz yüksek
gitmesinde yarar var. İhracatçıların kur için söylediklerine
inanmıyorum. Türkiye 2 yılda AB'nin istediği ekonomik kriterleri
rahatlıkla yakalayacak, iş siyasi kriterlere kalacak. AB sürecini
hızlandırmak artık elimizde. Fotoğraf düzeldi-Uğur Gürses (CNN TURK
Ekonomi Yorumcusu) Ben açıkçası bu olumlu gelişmeler karşısında çok
şaşırmadım çünkü enflasyonun eksi çıkacağını mayıs ayında
yazmıştım. Kriz olacak söylemlerine inanmıyorum çünkü mevcut
ekonomik düzen çok değişti. IMF toplantısı ve temmuz ayı sonuçları
eylül ve ekim aylarında karşılaşabileceğimiz kötü bir fotoğrafı
engelledi. Ben reel sektörde de artış bekliyordum ama tahminlerim
yüzde 3 oranlarındaydı, şimdi baktığımda bu oran yıl sonunda yüzde
5'lere çıkabilecek gibi görünüyor. Bu gidişle yıl sonu enflasyon
hedeflerini yakalayabiliriz. Rahatlamak lüks-Doç. Dr. Sadi Uzunoğlu
(İst. Ticaret Üniversitesi) Ekim ayına kadar kurlarda krize yol
açabilecek bir artış beklemiyorum. Borç çevirme konusunda da bu yıl
sorun yaşanacağını sanmıyorum. Fakat ülkemizin rahatlama lüksü yok,
gevşemeyelim. Çünkü kamu reformunda somut adımlar atılmalı,
ekonomik büyüme konusunda uzun süreli iyimser değilim. Dengeler
henüz oturmadı. Reel faizler yüksek gidiyor. Faiz dışı fazla
tutturmada zorlanacağımızı sanıyorum. IMF bize, 'Sen enflasyonu
başar, ödemeler dengesini ben hallederim' diyor. Bu da bir geçici
rahatlama sunuyor. Daha yapılacak çok iş var. Dönüm noktası-Dr.
Yaşar Erdinç (AKŞAM Gazetesi yazarı) Piyasalar şu ana kadar satın
almadığı olumlu haberlerin tümünü satın almaya başlayacak. Çünkü
piyasanın gözleri önündeki 2 perdeden biri kalktı. IMF'ye ödenecek
borçlardaki 11 milyar dolarlık rahatlama cari işlemlerdeki
bozulmanın olumsuz etkisini ortadan kaldırıyor. Bütün bunların
ardından 2. perde ise Irak'a asker gönderme konusu olarak
görünüyor. Bu konuda olumsuz gelişme yaşanmaz ise faiz yüzde 40
seviyelerine düşer. Borsa 12 bin seviyelerinde olur. Piyasalar
beklenilenden daha iyi noktaya gelir. Nereden belli-Prof. Dr.
Erdoğan Alkin (İst. Ticaret Üniversitesi) İyimser konuşanların
dikkatli olması lazım. Ama ekonominin geleceği hakkında kötümser
konuşanların sağlam gerekçelere dayanması şart. Şu anda ekonominin
sonbaharda krize gireceğini gösteren hiçbir bilgi yok. Tam tersine
kriz ihtimali giderek azalıyor. Sürekli krizden söz edenler günün
birinde haklı çıkabilirler. Değil bizim gibi ülkelerde, en zengin
ülkelerde bile zaman zaman kriz yaşanıyor. Ama böyle takvimli
tarihli kriz tahmini yapana hiç rastlamadım. Ne matrak bir ülke
bizimki. Irak rüşveti-Mustafa Sönmez (Ekonomist) Olumlu havanın
Amerika'nın Irak politikalarıyla ilgili olduğunu düşünüyorum. 11
milyar dolarlık bir rahatlama sağlayan IMF eniştenin hayat
öpücüğünün ardından ABD'nin krediye dönüşen hibesi gelebilir.
Türkiye, Irak için asker talebinde bulunan ABD'ye, Türk
askerlerinin BM ya da NATO şemsiyesi altında görev yapması veya
askerlerin Irak'ta Geçici Hükümet Konseyi'nce ülkeye davet
edilmesini şart koşmuştu. Şimdi Irak bataklığına davet ve gitme
zamanı. Borcu da ertelediler belki de hibeyi de verecekler. Gebe
bıraktılar. Daha ne istersiniz? Şimdi diyet zamanı.. Gel tezkere -
Doç. Dr. Kerem Alkin (İst. Ticaret Üniv.) Özünde Türk ekonomisiyle
ilgili önemli bir düzelme yokken ardı ardına yapılan olumlu
açıklamalar Türkiye ile ABD arasında düzelecek ilişkilerin bir
uzantısı. Tezkerenin Meclis'ten geçmesiyle düzelecek olan ABD
ilişkilerinin, ekonomiye rahatlık kazandıracağı kesin. Bu da kriz
beklentilerini anlamsızlaştıracak. Ancak yeni bir tezkere krizi
ortaya çıkarsa politik gerginliklerle birlikte bir finansal krizin
tetikçisi olabilir. Trend güzel-Prof. Dr. Ümit Erol (Bahçeşehir
Üniv.) Kriz senaryosuna çok az ihtimal veriyorum. ABD'den 8.5
milyar dolar gelmesi Türkiye'nin borç çevirmesini kolaylaştırıyor.
Merkez Bankası Başkanı'nı destekliyorum. Enflasyon cephesinde
genelde olumluya doğru giden bir trend var. Yıllık enflasyon hedefi
yüzde 20'nin biraz üstünde çıkabilir. Türkiye borçlanma meselesini
çözdü. Aşırı dolar ikamesi tersine dönüyor. Orman Yasası 20-25
milyar dolarlık Hazine'ye ek kaynak sağlar. AKŞAM