Ekmeği koruyamıyoruz
Abone olEkmeği en iyi koruma yönteminin buzdolabı veya derin dondurucuda saklamak olduğu belirtildi.
Konya'da yapılan bir araştırma, Türk insanının yüzde 88'inin,
geleneksel olarak duyduğu saygıya rağmen, önemli bir ekonomik değer
olarak kabul edilen ekmeği doğru saklamasını bilmediğini ortaya
çıkardı. Selçuk Üniversitesi Gıda Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi
Prof. Dr. Selman Türker, A.A muhabirine yaptığı açıklamada, 65
milyon gibi çok büyük bir nüfusa sahip Türkiye'de, ortalama günde
kişi başına 400 gram ekmek tüketildiğini söyledi. Bir tarım ülkesi
olan Türkiye'de kişi başına yıllık un tüketiminin de 150 kilogram
olduğunu belirten Türker, bu rakamla ülkemizin dünya tüketiminde
ikinci sırada yer aldığını kaydetti. Ekmek ve una gösterilen büyük
ilgiye rağmen, üretimin nüfus oranında artmadığına dikkati çeken
Türker, bütün bu verilerin buğdayın ve dolaylı olarak ekmeğin
toplumumuzun beslenmesinde ve ülke ekonomisindeki yerini net olarak
ortaya koyduğunu bildirdi. Türklerde birçok millette görülmeyen
geleneksel ''ekmeğe saygı'' kültürünün asırlardır devam ettiğini
anlatan Türker, ancak bu gıdaya duyulan saygının ekmeğin doğru
kullanımı ve saklanması bilinci ile doğru orantılı olmadığını
belirtti. Prof. Dr. Türker, sofralarda çeşitli şekil ve gramajlarda
yer alan ekmeğin hammadesinin zaman zaman ithal edilmek zorunda
kalındığını anımsatarak, önemli bir ekonomik değer olarak kabul
edilen ekmeğin korunmasının adeta milli görev olduğunu kaydetti.
Buzdolabı ya da derin dondurucuda saklanmalı Günlük olarak kalan
ekmeğin atıl duruma düşmemesi için en iyi yöntemin buzdolabında ve
derin dondurucuda saklanması olduğunu dile getiren Türker, sadece
bu yöntemle ekonomiye çok büyük bir katkıda bulunabileceğini
kaydetti. Buzdolabında bekletilen ekmeğin tüketileceği zaman
çıkarılarak artı 60 C derecenin üzerinde ısıtılması durumunda
tekrar taze ekmek özelliğini alacağını vurgulayan Türker,şöyle
konuştu: ''Ancak, buzdolabında çok fazla yer kaplamasından dolayı
özellikle kalabalık aileler bu yönteme çok rağbet etmiyor. Öte
yandan tahta ekmek dolabına ambalajsız olarak konulan ekmek,
gevrekliğini korumasının yanı sıra bir süre sonra çok çabuk
kuruyarak, kabuk kısmı çok sertleşmektedir. Ekmek dolabına naylon
poşet içinde konulduğunda ise çok fazla yumuşama olmaktadır. Artı 4
C derecede saklanan ekmek,çabuk bayatlasa da kuruma ve küflenmeyi
önleme açısından tercih edilebilir.'' Kaba bir hesapla kişi başına
400 gramdan 65 milyonluk Türkiye'de bir günde 130 milyon ekmeğin
tükeltildiğini belirten Türker, bu gıdanın uzun süreli kullanımı
için buzdolabı gibi koruma araçlarında saklanmasının ülke için
ciddi bir avantaj olacağını söyledi. Konya'da toplam bin 353 kişi
üzerinde ekmeğin kullanımı hakkında yapılan araştırmanın
sonuçlarının, israfın boyutlarını net olarak ortaya koyarken, ekmek
saklama alışkanlıklarının çok verimli olmadığını da gözler önüne
serdiğini kaydetti. En çok poşette saklanıyor Türker, yüzde 47.98
ile ekmeğin en fazla poşet içinde saklandığını, bunu sırasıyla
yüzde 25.24 ile plastik kap ve yüzde 12.20 ile buzdolabı, yüzde
9.97 ile ekmek dolabı ve 4.60 ile de diğer yöntemlerin izlediğini
söyledi. Türker, buradan da anlaşılacağı gibi buzdolabı gibi uzun
süreli koruma sağlayan yöntemlerin halk arasında çok yaygın
olmadığını belirtti. Aynı araştırmayla ekmek israfının çarpıcı
boyutlarının da tespit edildiğini anlatan Prof. Dr. Türker,
''bayatlayan ekmeği ne yaparsınız?'' sorusuna sadece yüzde 57.30
oranında ''farklı yemeklerde kullanırım'' cevabı geldiğini
kaydetti. Tüketicilerin yüzde 34.59'unun bayat ekmekleri hayvanlara
verdiğini, yüzde 5.94'ünün çöpe döktüğünü geri kalan kısmının da
farklı yöntemlerle israf edildiğini vurgulayan Türker, ''Burada
yüzde 35'lere varan oranda ekmeğin hayvan yemi olarak kullanılması
her ne kadar olumlu gibi gözükse de ekonomik açıdan büyük bir kaybı
belgelemektedir'' diye konuştu.